83 yaşında ilk şiir kitabını çıkardı

Toplum
Kendisini “Dünyada iken farkına varılmayan, bilinmeyen bir şairim, ölünce antika olurum” dizeleriyle ifade eden Tokmak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 20 yaşından beri duygularını ...
EMOJİLE

Kendisini “Dünyada iken farkına varılmayan, bilinmeyen bir şairim, ölünce antika olurum” dizeleriyle ifade eden Tokmak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 20 yaşından beri duygularını şiirle anlattığını 63 yıl boyunca yazdığı şiirlerini ömrünün son deminde oğlunun da yardımıyla kitaplaştırmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Babasının kendisini okula yazdırmadığını, bu nedenle babasından habersiz okula giderek kayıt yaptırdığını ve 4. sınıfa kadar okuduğunu anlatan Tokmak, okula gitmenin mutluluğunun ve gururunun o dönem için tarif edilmez bir duygu olduğunu, fakat bu sevincinin uzun sürmediğini, ev işleri bahane edilerek okuldan alındığını kaydetti.

Ama okuma isteğinin içinde hiç sönmediğini eline geçen her şeyi okuduğunu, bilgi edindiğini ifade eden Tokmak, “Biraz görgü, biraz çile, biraz gurbet… Halı dokuduk ev geçindirdik, çocuklarımı büyüttüm, bu sıkıntılar beni şiir yazmaya itti. Şiirde buldum teselliyi. Annem yoktu, üvey anne vardı. Babam da yoktu, olamadı. Bana destek olacak kimsem de yoktu. Şiir yazmakta buldum teselliyi” dedi.

Mektup yazarak, okuyarak kendini geliştirdi 

Genç yaşta evlilik yaptığını, askere gittiğinde eşine mektuplar yazdığını, belirten Tokmak, “Benim merakım beni bırakmadı. Ne bulduysam okudum ve yazdım. Eşim askere gitti ona mektup yazdım, oğlum büyüdü askere gitti ona mektup yazdım. Komşularımıza gelen mektupları, onlara okudum. Okuma yazma bilmeyenlerin mektuplarını yazdım. Bu şekilde okuma yazmayı ilerlettim” dedi.

“Şairim destan yazarım, Mecnunun gözlerinden gülerim, kalbimden ağlar gezerim. Sizin gibilere de maşallah derim, değmez nazarım” dizelerini okuyan Tokmak, şöyle devam etti:

“Eşim Almanya’ya çalışmaya gitti. Ardından ben de giderek 5 sene kaldım. Orada da çok şiirler yazdım. Sonra döndüm, halı dokudum ve evlatlarımı büyüttüm. Onlar da şimdi beni avutuyorlar. Ben de ikinci çocukluğumu yaşıyorum. Kitap çıkarmak en büyük hayalimdi. Oğlum şiirlerimin belli bir kısmını kitaplaştıralım dedi ve seçtiğimiz şiirlerimden bu kitabı bastırdık. Kitapta, yaşadığım iyilik kötülük, acı, tatlı her şey var. Nasihat, öğüt, teselli var.”

Çocuklarını şiirler ve türkülerle büyüttü

Müşerref Tokmak’ın küçük oğlu İbrahim Tokmak da Avanos’ta annesinin ve arkadaşlarının halı dokurken okudukları şiirlerle, söyledikleri türkülerle yetiştiklerini ifade etti.

Kitap için annesinin 35 şiirini seçtiklerini eleme yapmanın kendileri için çok zor olduğunu anlatan oğul Tokmak, şunları söyledi:

 “Annemin şiirlerinde hep bir sevimlilik var, hep umut var, hep bir güzeli bekleyiş, güzele ulaşma var, doğruya yönlendirme var. Kimi zaman Yunus Emre’yi buluruz, kimi zaman biraz hırçındır Dadaloğlu gibidir. Ama kimi zaman bir Karacaoğlan’ın sevgi ögeleri vardır. Aşık Veysel vardır, nihayetinde bir Anadolu’dur bir anadır. Ben de bu kitaba Ana Çınar’ ismini verdim, kendisi de kabul etti. Çünkü analarımız çok cefakardır onların değerini bilmedik.” 

Kendisinin de annesi gibi yazıp, çizdiğini, biri şiir kitabı olmak üzere 3 basılı eserinin olduğunu belirten Tokmak, “Şairlik, yazarlık annemden bana da geçti. Böyle bir annem olduğu için çok şanslıyım” diye konuştu.