Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın önceki akşam verdiği iftar daveti, habercilik açısından verimliydi. Yaygın bir toplumsal kaygıya dönüşen ‘telefon dinlemelerdeki keyfilik eleştiri’si öncelikliydi; dün haberleştirdik.
Bugün de ulaştırma sektörünün temel projelerine dair güncel veriler ile Yıldırım’ın değerlendirmeleri… Yıldırım’ın 3. Köprü konusunda çarpıcı bir yorumu oldu. Bakan, iki kez ertelenen ve 23 Ağustos son teklif günü olan 3. Köprü için ‘konjonktüre çok bağlı’ diyor. Kastı ise bu ölçekteki bir projenin finansmanı. Küresel ekonomik sarsıntı, projeleri etkiliyor.
Şöyle dedi Yıldırım:
‘Dosya alanların tamamı süre uzatımı istedi. Bu da bizim işimize gelmedi. Ya süre uzatımının sonunda da olmazsa, ne olacak? Biz verip veremeyeceğimizi bilmek isteriz. Şartnameyle ilgili talepler vardı. Bir kısmını dikkate aldık. Bu proje, küresel konjonktüre çok bağlı. Çok fazla YİD projesi çıkılıyor. Biz çıkıyoruz, Sağlık Bakanlığı, Enerji Bakanlığı çıkıyor. Ayrılacak bütçe de belli.’
Ve diğer notlar:
Ulaştırma sektörüne sekiz yılda 122 milyar TL yatırım yapıldı. 16 milyar TL’si bütçe dışı. Bütçeden ayrılan pay, yüzde 4’ken, yüzde 29’a çıktı. Bölünmüş yollara sekiz yılda 44 milyar lira harcandı. 6 bin 100 km’den, toplam 21 bin 100 km’ye çıkarıldı. 2003’de 6 il, bölünmüş yolla bağlanırken, bugün 74 il bağlanıyor.
Bölünmüş yollar, ölümlü kazaları düşürdü. Avrupa standartlarına yaklaşıldı. Her 100 bin kilometrede 6’dan 79’a düştü. 8.7 milyar liralık tasarruf sağlandı. Bunun 3.4 milyar lirası akaryakıt, 5.2 milyar lirası saat ve işgücü.
İzmit Körfez geçişi: 11 milyar liralık bir ölçek. Epey zorlandık. Küresel konjonktürün de etkisi oldu. Ama bir noktaya geldi. 11 milyar, 1950 yılı milli gelirinden fazla. Şu anda da 53 ülkenin milli gelirinden daha büyük. Tamamlanması 5/6 yılı bulur. 2015 ya da 2016’da açılabilir. Geçiş ücretleriyle cazip hale getirildi. Kısmi teslim de mümkün olacak.
Kanal İstanbul: Çılgın tabiri bize ait değil. Çalışma başladı. Fizibilite proje etüt güzergah ve sondaj çalışması iki yıl sürecek.
YENİ PİST TEHLİKELİ: Bizim görevimiz havaalanlarını açık tutmak. İstanbul’da 1000 trafiğe ulaştık. Yeni pisti çok tartıştık. Ama mümkün görünmüyor. İstanbul bunu kabul etmez çünkü 60-70 metre gidiyor. Tehlikeli.
Yerli uçak üretimi konusunda çalışma yapılıyor. Henüz herhangi bir ülkeyle anlaşma yapılmadı. THY, SSM, TAİ, Ulaştırma Bakanlığı’nın birlikte olduğu bir proje. Brezilya, Hollanda, Almanya var. Henüz tercih yapılmış değil.
YOLLARIN ÇABUK BOZULMASI – Sık sorulan bir soru. Biz bölünmüş yolları, mevcut trafik altında yapıyoruz. Otoyol değil, bölünmüş yol yapıyoruz. Sathi kaplama. Asfaltlamanın maliyeti yoldan daha yüksek. Bu, çok hızlı yapmak için bizim seçtiğimiz yol. Asfaltlama sonrası bozulma eleştirileri varsa o bizim hatamız,
GÜVENLİK YOLLARI: Teröre karşı böyle bir proje var evet. Ama o da çare değil. Adam gelip menfeze koyuyor bombayı. Uzaktan da kablo döşüyor. ,
SİBER TEHDİDE KARŞI PARALI SALDIRI: Siber saldırılar, çok büyük tehdit. Bir ülkeyi çökertebilir de. Bazı ülkeler, reel güvenlik timleri gibi, siber güvenlik timleri kurmuş durumda. Şu anda tek koldan tek kanaldan yürüyen bir çalışma yok. Çağrı yapıldı. (Bu konuda TÜRKSAT Genel Müdürü Özkan Dalbay, e-devlet kapısının, para karşılığı anlaşmalı üç şirkete saldırı yapılmasını istediklerini, donanım ve yazılım ve yedekleme testlerinin geçildiğini anlattı. Bir nevi yangın tatbikatı gibi. Dalbay, siber saldırılar konusunda adını vermediği bir Asya ülkesinden söz etti.)
MALİYE İYİ YAPMIYOR
Yıldırım’ın GSM şirketlerinin vergilendirilmesi konusunda Maliye’yi eleştirmekten yine kaçınmadı. Esprili bir ifadeyle şunları söyledi:
‘Maliye ile görüşmemeye çalışıyorum. Anlattığınız her şeyden yeni vergi çıkarmaya çalışıyorlar. Böyle olunca da gelişme olmuyor tabii. Mesela soğutucuya bir sim kart. İnsanlar uzaktan güvenliğini kontrol etmek istiyor. Ama Maliyeciler bunu vergi alınacak bir telefon hattı olarak kabul ediyor.
Akşam