Uzun bir aradan sonra Viyana’ya giden ilk Türk cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, Avusturyalı vekillerin Türkiye hakkındaki soruları karşısında hayrete düştü. Vekiller Gül’e, "Türkiye’de idam nasıl uygulanıyor, televizyon var mı?” gibi sorular yöneltti. Bu sorulara uzun uzun cevap verdiğini anlatan Gül, "Böyle soruları hiçbir ülkede görmedim. Hayret ettim." dedi.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün üç gün süren Avusturya ziyareti sona erdi. 13 yıl sonra gerçekleştirilen ziyarette özellikle Türkiye-Avusturya ekonomik ilişkileri öne çıktı. Gül, görüşmelerde Türkiye’nin AB üyelik süreci, Avusturya’daki Türk toplumunun entegrasyon sorunu ve terörle mücadele konuları da geniş biçimde ele alındı. Ziyaretini Türk basınına değerlendiren Gül, Avusturyalı siyasetçilerin Türkiye’ye ne kadar ‘Fransız’ kaldıklarını ortaya koyan ilginç anekdotlar paylaştı. Gül, mecliste sandalyesi bulunan beş partinin temsilcileri ile yaptığı görüşmede, Türkiye’ye ilişkin sorular karşısında çok şaşırdığını belirtti.
Gül, Avusturyalı vekillerin kendisine "Türkiye’de idam nasıl uygulanıyor, farklı dilde yazılıp çizilebiliyor mu, televizyon var mı?” gibi sorular yönelttiğini ifade ederek, "10 sene önceki Türkiye’nin manzarasını anlatıyorlar. Hayret ettim. Böyle soruları hiçbir ülkede görmedim. Demek ki daha çok çalışılması gerekiyor." dedi. Sorularda kötü niyet görmediğini ve bunlara uzun uzun cevap verdiğini aktaran Cumhurbaşkanı, Türkiye hakkında Avusturya toplumunda ve siyasilerinde büyük bir bilgi eksikliği olduğunu gördüğünü ifade etti. Bu soruların doğruları anlatmak için bir fırsat olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, bu sebeple görüşmelerin faydalı geçtiğini de söyledi.
Türkiye’nin AB üyeliğine mesafeli duran Avusturyalı siyasetçiler, Gül’e, bu konunun üye ülkelerde referanduma götürülmesi ve "hayır” sonucu çıkması karşısında Ankara’nın tepkisinin ne olacağı da sorulmuş. Gül, bu soruya karşılık, "O, oyunun bir kuralı. Kuralıysa niye gücenelim? Ama kural dışı hareketlere güceniyoruz. Şu anda yaptıkları dondurmalar, engellemeler kural dışı.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Gül, temaslarında Avusturya’daki Türk toplumunun uyumu konusunun da ele alındığını kaydetti. Avusturyalıların geçmişi unuttuğunu dile getirerek, "Türkler buraya kendileri gelmedi, davet edildi. Buraların tekrar derlenmesi toplanması, inşası için elbirliğiyle çalışmışlar. Kolaya kaçıp, ‘Almanca bilmiyorlar’ diyorlar.” eleştirisinde bulundu. Sadece Türk vatandaşlarını suçlamanın yanlış olduğunu söyledi. Bir dönem Yahudi düşmanlığı yaşanan Avrupa’da şimdi İslamofobi’nin arttığına dikkat çekerek, "O gün onun için yapmışlar, yarın Allah korusun Müslümanlar için olur. Önü alınmazsa böyle başlar.” uyarısı yaptı. Gül, Avusturyalı muhatabı Heinz Fischer’ın, onuruna verdiği resepsiyonda Türkçe konuşmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine ise "Entegre oluyor.” diye espri yaptı. Fischer’in Türkçe konuşarak jest yaptığını belirten Gül, Avusturyalı mevkidaşının Türklere karşı yapılan haksızlıklardan rahatsız olduğunu ifade etti. Fischer, resepsiyondaki konuşmasına düzgün bir Türkçe ile "Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, saygıdeğer eşi ve sayın bayanlar ve baylar. Bu tarihi sarayda bir araya gelmemiz ve sizlere Türkçe olarak seslenmekten büyük memnuniyet duyuyorum." diye başlamıştı.
Zaman