Tayin Yüzünden Bölünen Hayatlar

Dünya Hali
Saliha Cüvelek’in haberi    İki ayrı ev tutuyor, iki şehir arasında mekik dokuyorlar. Resmi tatiller, bayramlar onlar için bir arada olma fırsatı. Sık sık telefonlaşıyor, görüntül...
EMOJİLE

Saliha Cüvelek’in haberi   

İki ayrı ev tutuyor, iki şehir arasında mekik dokuyorlar. Resmi tatiller, bayramlar onlar için bir arada olma fırsatı. Sık sık telefonlaşıyor, görüntülü konuşuyorlar. Uzaktan sevmek böyle bir şey olsa gerek. İşte, ayrı şehirlerde evliliklerini sürdürmeye çalışan çiftlerden bazılarının hikâyesi…

Uçağa yetişmek için elinden ne geliyorsa yapmalı. Yoksa hafta sonunu ailesinden ayrı geçirecek. Otobüsle gitmeye kalksa 2 günlük tatilinin 1 günü yolda heba olacak. Çocuklar ve eşi de yemekleri hazırlayıp beklemeye başlamışlardır şimdi. Ne kadar zaman oldu Muş’la Manisa arasında mekik dokuyalı? Hem de kadın başına! Neyse ki vaktinde Muş Havaalanı’na yetişti. Sıcak memlekette, güzel bir hafta sonu onu bekliyor. Emine Hanım zamanının çoğu hafta sonları yollarda geçiyor. Çünkü o, eşiyle ayrı şehirlerde yaşamak zorunda kalan bir öğretmen. Evlilik iki insanı bir araya getirmesine rağmen onları ayırmış. Hem de 16 yıllık beraverlikten sonra. Çoluk çocuk bir aradayken ayrı şehirlerde yaşamak zorunda kalmışlar. Tek örnek Emine Hanım ve eşi değil. Çeşitli nedenlerle evliliğini uzaktan yürütmek zorunda kalanların sayısı tahmin ettiğimizden daha fazla.

Hayat şartları, kariyer hesapları, geciken tayinler eşleri ayrı ortamlara itiyor. Sonuç: Ayrı şehirlerde tutulan evler, ayrı düzenler, ulaşım ve iletişim masrafları, yollarda heba edilen zamanlar… Onlar için "Bir yastıkta kocayın." demek zor. Çoğunluk evliliğe daha en başından ayrı şehirlerde başlıyor çünkü. Ortak bir ev olmadığı için evlilik hazırlığı diye bir şey olmuyor. Kimi de planları tahmin edilen zamanda gerçekleşmeyince ayrı yaşamak zorunda kalıyor.

En çok da memur çiftler bu durumdan muzdarip. Bekledikleri tayinler bir türlü gerçekleşmeyince aralarında kilometrelerce mesafeye rağmen evli kalmayı başarıyorlar. "Gözden ırak olan gönülden de ırak olmuyormuş." diyoruz biz de. Ancak uzaktan evliliği sürdürmek hiç kolay değil. Bunun için yapılması gereken çok şey var. Bazen sadece 1 gün bir arada kalmakla yetinmek zorunda kalıyorlar. O günü en güzel şekilde geçirmeye çalışmak yetiyor çoğuna. Birlikte yaşayan çiftlerden daha fazla sağduyu, anlayış, şefkat, hoşgörü, her zamankinden ve gerekenden daha fazla ilgi ve özen gösteriyorlar.

Cennet Kocabaş ve eşi 1 yıllık evliler. Cennet Hanım Siirt’te anaokulu öğretmeni, eşi Kastamonu’da veteriner. Onlar 1 yıl ayrı kalmayı göze alıp evlenenlerden. Ancak beklenen tayin zamanında gerçekleşmediği için bir süre daha ayrı yaşayacaklar. Cennet Hanım Siirt’te tek başına ev tutmuş, 3 aylık bebeğiyle burada yaşıyor. Aradaki mesafe çok olduğu için yarı yıl tatilinde ya da yazları eşinin yanına gidebiliyor. Doğum iznine ayrılana kadar Siirt’te kalan Cennet Hanım, "Çocuk doğduktan sonra yine Siirt’e geldim. Çocuğun olması daha da zor oldu. Eşim ‘Kocalığımı yaşayamadım, babalığımı da yaşayamıyorum.’ diye yakınıyor. Nişanlı gibiyiz hâlâ. Evlilik yaşantımız yok. Doğru düzgün bir şey paylaşamadık. Neredeyse 1 yıl daha ayrı kalacağız. Belki ömür boyu böyle yaşayabiliriz. Belli olmaz." diyor.

Zekeriya Turhal, Çanakkale’de çalışıyor. Eşi İstanbul’da. Onlar da evlilik hayatına ayrı adım atmışlar. En büyük sıkıntıları evlilik arefesinde yaşamışlar. Bir araya gelemedikleri için mobilyalarını bir türlü seçememişler.

***

Eşimin sevdiği şeyleri dahi bilmiyorum

Filiz Deniz, Van’ın Muradiye ilçesinde öğretmen. Geçen yıl temmuz ayında Niyazi Deniz’le evlenir. Niyazi Deniz Tunceli’de özel bir okulda öğretmen olduğu için evlendikten sonra sadece 20 gün bir arada kalırlar. Filiz Deniz, öğrencilik yıllarındaki gibi arkadaşlarıyla beraber kalıyor. Eşi de bir öğrenci yurdunda.

"Bir evim olmadı. Çeyizim olduğu gibi duruyor. Ayrıca 7 aylık hamileyim. Doktora gitme mecburiyetinde olduğum halde gidemediğim durumlar oldu." diyen Filiz Hanım, en çok birbirlerini anlamakta güçlük çekmelerinden muzdarip: "Uzakta olunca tartışmaların da çok oluyor. Birbirimizi anlayamıyoruz. Paylaşım olmadığı için eşimin birçok yönünü hâlâ bilmiyorum. Bir araya geldiğimiz tatillerden birinde kahvaltıda eşimin seveceğini düşünerek biber kızartması yaptım. Eşim hiç sevmiyormuş. Evleneli 8 ay olmuş ama ben onun sevdiği şeyleri öğrenebilecek kadar bir arada yaşamadım."

Ayrı şehirlerde evliliği sürdürmenin çok zor olduğunu söyleyen Niyazi Deniz, "Hayatınız yarım kalıyor. Gün içerisinde düşüncelerinizin bir kısmında sürekli eşiniz var. Bayanların yapmış olduğu birtakım işler de size kalıyor. Tabii böylece bayanların ne gibi zorluklar çektiğini anlıyorsunuz ve empati yapıyorsunuz. Bu yüzden ev işlerinde eşinize yardım etme düşüncesi gelişiyor, en azından ben yardım edeceğim." diyor.

***

39 yaşımdan sonra ailem parçalandı

Emine Güzel, 16 yıl dershanede çalıştıktan sonra devletten emekli olmaya karar veren bir öğretmen. Eşi ve iki kızıyla birlikte Manisa’da yaşarken KPSS sınavına girdikten sonra Muş’un yolunu tutan Emine Hanım, çocuklarının okulları olduğu için 20 yıllık eşinden de çocuklarından da ayrılır. Şimdi bir öğrenci pansiyonunda kalıyor.

Manisa’da bir dershanede çalışan Emine Hanım’ın eşi Salih Bey, eşi yokken iki kız çocuğunu nasıl idare ettiğini anlatıyor: "Eşimin Milli Eğitim’e geçme tercihinden dolayı aynı yerde çalışmamız mümkün olmadı. Biz de gitseydik çocukların eğitim durumları aksamış olacaktı. Ben çocuklarla Manisa’da kaldım. 20 yıldır hep bir arada olduğumuz için 1 yıllık ayrılık çok zordu. İki kız bir baba baş başa ne olabilirse o kadar. İkisi de sınava hazırlanan çocuklar. Evin bütün işleriyle ben ilgilendim. Önümüzdeki senenin nasıl geçeceğini kestiremiyoruz. En büyük sıkıntı kız çocuklarının anne ihtiyacı.

Bu ayrılığın sadece bir yıl süreceğini umut eden Emine Hanım ise 1 yıl daha ailesinden ayrı kalacak olmanın şaşkınlığını yaşıyor: Aile ortamında yaşayan bir insan için tekrar pansiyonda kalmaya başlamak hele de 16 yıllık evlilikten sonra kolay değil. 39 yaşından sonra ailem 39 parçaya bölündü. Çocuklarımı hafta sonları görebilmek için hep yollardaydım. Sadece ben değil. Doğuda o kadar çok parçalanmış aile var ki! 1. dönem karne tatilinde uçağa bindik. Hepsi öğretmen hepsi de eşinden ayrı.

***

En kötü zamanlarında yanlarında olamıyorum

İrfan Özcan ve eşi Meryem Hanım, 4 yıllık evli. İkisi de öğretmen. Eşi Antalya’da, İrfan Bey Alanya ilçesinde çalışıyor. Her ne kadar aynı ilde olsalar da Antalya ile Alanya arası 140 km olduğu için ayrı yaşamak zorundalar. İrfan Bey, hafta içi çalıştığı köyde kalıyor. Hafta sonları eşinin yanında… "Esasen üç yıldır ayrı sayılırız." diyorlar. Antalya’dan önce Giresun’da görev yapıyorlarmış. Orada da aralarındaki mesafe oldukça fazlaymış. Bu yüzden Antalya’ya tayin istemişler. "Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk." diyorlar. Ne kadar süre ayrı yaşayacaklarının belli olmadığını söyleyen İrfan Bey yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Antalya’da hiç kimsemiz yok. Eşim çocuğumla yalnız kalmak zorunda. Bir yıl içinde tam üç defa gece yarısı Antalya’ya gitmek zorunda kaldım. Her seferinde çocuğumu başkalarının hastaneye yetiştirmiş olduğunu gördüm. En kötü zamanlarında yanlarında olamıyorum."

***

Haftanın 3 günü İstanbul’da, 4 günü Çanakkale’de

Burcu Kurt Turhal ve eşi Zekeriya Turhal, yaklaşık 1 yıldır evliler. Çiftin İstanbul’da ve Çanakkale’de iki ayrı evleri var. Daha çok Zekeriya Bey İstanbul’a gelip gitse de Burcu Hanım zaman zaman Çanakkale’ye gidiyor. Zekeriya Bey, işlerinin yoğunluğuna göre haftanın 3 gününü İstanbul’da, 4 gününü de Çanakkale’de geçiriyor. Tanıştıklarında ayrı şehirlerde yaşayan Turhal çifti, evlenme kararı aldıktan sonra ayrı kalmaktan korkmamış. "Buluştuğumuz anları en güzel şekilde geçirmek için çaba gösterdik, tartışma ve kırgınlıklara fırsat vermedik." diyen Burcu Kurt Turhal, en büyük sıkıntıların evlilik arefesinde çıktığını söylüyor. Burcu Hanım, "Evlilik ve iş hayatı birbirine engel olmamalı. Şimdilik hafta sonları görüşebiliyoruz. Sanırım bu süreç bir süre daha böyle devam edecek. Benim için birleşme noktası çocuk ya da aynı şehirlerde iyi şartlarda iş bulabilmek olur." diyor. Daha önce İstanbul’da çalışan Zekeriya Turhal, yılın büyük bir kısmını yollarda, otellerde geçirdiği için yerleşik bir hayata geçmek istemiş ve Çanakkale’ye yerleşmiş. "Tabii, o zamanlar seveceğim insanı geride bırakmış olduğum İstanbul’da bulacağım hiç aklıma gelmemişti." diyen Zekeriya Bey, bir ilişkinin temellerini ayrı şehirlerde atmanın kolay olmadığını söylüyor. Eşiyle tanıştıktan sonra yine yollara düşen Zekeriya Bey, uzaktan evliliği anlatıyor: "Sık sık seyahat etmekten kurtuldum, derken bu yolculuklar hayatımın parçası oldu. Ama yolculuklardan pek yorulmadım, insan sevgi ve huzurlu bir ilişkiyle birçok zorluğun üstünden gelebiliyor. Ayrı kalmanın en büyük zorluğu tabii ki özlem. Pizza yemekten bıkmak gibi başka sıkıntıları da var."

Zaman