Şifa Uğruna Katliam!

Dünya Hali
Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atabay Düzenli, Avrupa kıtasında yer alan ülkelerin tamamında 2 bin 750’si endemik 12 bin bit...
EMOJİLE

Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atabay Düzenli, Avrupa kıtasında yer alan ülkelerin tamamında 2 bin 750’si endemik 12 bin bitki türü bulunurken, sadece Anadolu’nun 3 bin endemik türü barındırdığını söyledi.

Anadolu’daki bitki türlerinin 9 bini bulduğunu belirten Düzenli, bu sayının tohumsuz olanlarla birlikte 15 bine ulaştığını ifade etti.

Düzenli, Anadolu’nun zengin topografik ve iklimsel yapısı gibi farklı ekosistemler ve farklı habitatlar da oluştuğunu belirterek, ”Anadolu, tek başına bir kıtanın sahip olabileceği tüm ekosistem ve habitat özelliklerine sahip” dedi.

Rakamsal verilere göre İtalya‘da 5 bin 600, Yunanistan ve İspanya‘da 5’er bin, Fransa’da 4 bin 500, Bulgaristan‘da 3 bin 650, Almanya‘da 2 bin 500, İngiltere‘de 2 bin, Norveç’te bin 715 bitki türü bulunduğunu anlatan Düzenli, şöyle konuştu:

”Ancak bu ülkelerin çoğunda aynı tür bitkiler yetişiyor. Anadolu’da ise Avrupa ülkelerinin tamamına yakın bitki türü mevcut. Bu bitki türlerinin çoğu zaman özellikle ilaç yapımında kullanılmak üzere bilinçsizce toplanılması, doğa tahribatı açısından ciddi bir sorun olarak karşımıza duruyor. Dünyanın birçok ülkesinin gözü, Türkiye’nin bitki türü zenginliğinde. Bitkiler, Türkiye’ye gelen bazı kişiler tarafından veya yurt dışına ihraç edilmek suretiyle her yönüyle araştırılıp, bunların özellikleri ve içerikleri öğreniliyor. Bunun sonucunda bu bitkilerin besin maddesi olarak, yiyecek, içecek veya baharat yönünden değerleri ortaya çıkarılıyor.

Prof. Dr. Düzenli, bitkilerin ilaç yapımında da aynı yöntemle belirlendiğini, bu bitkilerin de çoğu zaman bilinçsiz eller tarafından toplatıldığını hatırlatarak, ”Türkiye’de herkes bunun farkında ama maalesef bunu bilmenin ötesinde hiçbir şey yapılmıyor. Bazı olumsuzlukların önüne geçmek adına Türkiye’de en kısa zamanda bitki araştırma istasyonu veya enstitü kurulması gerekir” diye konuştu.

Dr. Deniz Karaömerlioğlu ile birlikte, Çukurova Üniversitesi olarak bitki bankası veri tabanı oluşturmaya çalıştıklarını ve tamamlandıktan sonra açıklama yapacaklarını belirten Prof. Dr. Atabay Düzenli, ”Veri tabanının oluşturulması yönündeki çalışma, gerekli kurumların destek vermesi halinde hızlandırılır, kısa sürede bitirilip, ülke hizmetine sunulabilir” dedi.

Düzenli, Türkiye’den çok ucuza alınan bitkilerle yapılan ilaçların da, yine Türkiye’ye çok yüksek rakamlarda satıldığını söyledi.

Bu bitkilerin ilaç yapımında kullanılacak olanların belirlenmesini sağlayacak altyapının oluşturulması gerektiğine işaret eden Düzenli, bunun ekonomik anlamda ülkeye ciddi katkı sağlayacağını bildirdi.

Kaçakçılık azaldı, sıra bilinçsiz sökümde

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aksoy da, bitki kaçakçılığının eskiye oranla hayli azaldığını söyledi.

Bu konuda ciddi önlemler alındığını belirten Aksoy, ancak ihraç edilmek üzere doğadan bilinçsizce bitki toplanmasının telafisi mümkün olmayan sıkıntılara yol açabileceğini anlattı.

Aksoy, bazı vatandaşların, kendileri yetiştirmiş gibi doğadan örneğin kardelen toplayarak ihracatçı firmalara sattıklarını ifade ederek, ”Bu bitki geçmişte süs bitkisi olarak biliniyordu ama son zamanlarda ilaç ham maddesi haline geldi. Dolayısıyla her yıl Türkiye’den milyonlarca soğan satılıyor. Bunun yüzde 90’ı doğadan sökülüyor. Bu konuda gerekli önlemin alınması gerekir. Aksi halde doğal zenginliklerimiz zamanla yok olup gidebilir” diye konuştu.