Rekabet Kurulu’ndan İDO’nun rakiplerine vize!

Dünya Hali
Rekabet Kurulu, İstanbul Deniz Otobüsü İşletmeleri’ndeki (İDO), İstanbul Büyükşehir Belediyesi hisselerinin blok satış yöntemiyle özelleştirilmesine onay verdi. Kurul İDO’nun ‘tekel&...
EMOJİLE

Rekabet Kurulu, İstanbul Deniz Otobüsü İşletmeleri’ndeki (İDO), İstanbul Büyükşehir Belediyesi hisselerinin blok satış yöntemiyle özelleştirilmesine onay verdi. Kurul İDO’nun ‘tekel’inin de olmadığını söyledi…

Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı’nın, ”Marmara Denizi’nde İstanbul Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret AŞ (İDO) dışında yolcu ve araç taşımacılığı hizmeti pazarına başka bir teşebbüsün giremeyeceği” yönünde bir sözü veya açıklamasının bulunmadığı bildirildi.

Rekabet Kurumu’ndan yapılan yazılı açıklamada, son zamanlarda basında yer alan İDO’nun özelleştirilmesi sonrası ortaya çıkan sorunlara ilişkin Kuruma atfen bazı haberlerin yer aldığı ifade edilerek, bu sebeple bir açıklama yapma ihtiyacının ortaya çıktığının altı çizildi.
Açıklamada, İDO’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nin 18 Eylül 2009 tarihli kararı ile özelleştirilmesine karar verilmesinin ardından Rekabet Kurumu’na 24 Eylül 2010 tarihinde bildirimde bulunulduğu, özelleştirme sonrası ilgili piyasanın daha rekabetçi bir işleyişe kavuşmasını teminen alınabilecek tedbirlere ilişkin Rekabet Kurulu görüşünün 16 Ekim 2010 tarihli karar ile İBB’ye iletildiği kaydedildi.

Kurul görüşünde, İDO’daki İBB hisselerinin blok satış yöntemiyle özelleştirilmesinin uygun bulunduğu ifade edilen açıklamada, ”Ancak, Marmara Denizi’nin kuzeyi ve güneyi arasındaki feribot taşımacılığı pazarında yer alan hatlardan, Eskihisar-Topçular hattı ile Pendik-Yalova hattının, Yenikapı-Bursa hattı ile Yenikapı-Bandırma veya Yenikapı-Yalova hattının birlikte satışının ilgili piyasadaki rekabet açısından endişeler yaratabileceği belirtilmiştir” denildi.

Bununla birlikte 14 Mayıs 2011’de İBB tarafından İDO’nun özelleştirilmesine ilişkin kuruma yapılan nihai bildirimde, birbirine rakip olabilecek hatların ayrı ayrı teşebbüslere verilmesine ilişkin kurul görüşünün benimsenmediği ve İDO’nun blok olarak tek bir teşebbüse devredileceğinin anlaşıldığı hatırlatılan açıklamada, şu bilgilere yer verildi:

”Müteakiben kurul, 4 Mayıs 2011 tarihinde, nihai bildirimi 4054 sayılı Kanun’un 7. maddesi çerçevesinde değerlendirmiş ve bildirimde adı geçen teklif sahiplerinden herhangi biri tarafından gerçekleştirilecek muhtemel devralma işlemi sonucunda hakim durum yaratılmasının veya mevcut hakim durumun güçlendirilmesinin ve böylece rekabetin önemli ölçüde azaltılmasının söz konusu olmaması nedeniyle, işleme izin verilmesinde sakınca olmadığına dair nihai kararını vermiştir.”

”İncelemeye engel yok”
Özelleştirme sonrası oluşan piyasalar da dahil olmak üzere herhangi bir piyasada rekabetin kısıtlanması durumunda Rekabet Kurulu’nun resen ya da şikayet üzerine inceleme başlatmasının önünde bir engel olmadığı belirtilen açıklamada, İDO’nun aşırı fiyatlama yaptığı iddialarına yönelik olarak Kuruma intikal eden çok sayıda şikayet üzerine 2012 yılında iki kez ön araştırma yapıldığı, ancak İDO’nun ilgili kanunu ihlal eder nitelikte uygulamalarda bulunduğu yönünde bir bulguya ulaşılamadığından soruşturma açılmadığı kaydedildi.

Tüm özelleştirme süreçlerinde olduğu gibi İDO’nun özelleştirilmesi sürecinde de yapılan değerlendirmelerde pazarın rekabetçi bir biçimde şekillenmesinin Rekabet Kurulu’nun amacı olduğu ifade edilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:

”Bu süreçte, Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı’nın, ‘İDO’dan başkası yapamaz!’ şeklinde veya anlamında, ‘Marmara Denizi’ndeki yolcu ve araç taşımacılığı hizmeti pazarına başka bir teşebbüsün giremeyeceği’ yönünde bir sözü veya açıklaması bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Sayın Başkanın bir röportajda dile getirdiği ve esasen özelleştirme süreciyle ilgili, ‘İDO;dan başka bir teşebbüsün piyasaya girmesi konusunda hukuki engel olabileceği’ mealindeki ifadeleri yanlış şekilde yorumlanmamalıdır. Kaldı ki, ilgili pazara diğer teşebbüslerin girip girmemesi yönünde karar merci de Rekabet Kurulu değildir.”

AA