Nadir Eserler Bu Merkezde Gençleşiyor

Dünya Hali
HSBC Bank bombalandığında paramparça olan yağlıboya tablolardan bazıları da burada onarılmış. Arte Su Arte, 2006 yılından beri Türkiye’nin ilk ve tek özel restorasyon merkezi. İlgilisi bilir. Tü...
EMOJİLE

HSBC Bank bombalandığında paramparça olan yağlıboya tablolardan bazıları da burada onarılmış.
Arte Su Arte, 2006 yılından beri Türkiye’nin ilk ve tek özel restorasyon merkezi. İlgilisi bilir. Türkiye’de restorasyon merkezlerinin sayısı oldukça azdır. Bu eksikliği kapatmaya çalışmasından ötürü önemli bir merkez olan Arte Su Arte’nin kuruluş nedenini merak edip düştük Çukurcuma’nın yokuş yollarına.

Arte Su Arte, Çukurcuma’da tarihî bir binanın alt katında hizmet veriyor. Solmuş, yırtılmış Osman Hamdi Bey tabloları, lime lime dağılmış Yavuz Selim, Kanuni kaftanları, Sultan Abdülaziz’in saltanat kayığının deri mataraları, Dolmabahçe Sarayı’nın porselenleri, Urartu’nun bronz eserleri, Roma’nın cam sürahileri, Bahriye Nezareti’nin haritaları gibi koleksiyonların güzide parçaları hassasiyetle yenileniyor. Bu merkeze gelince fark ettik ki her şey restore edilebiliyormuş.

"İyi restoratörler yok"

Merkezin kurucusu mimar Naim Arnas aynı zamanda bir koleksiyoner. Yıllarca biriktirdiği eserlerin restorasyonunu yaptırmak için uğraşmış.

Bir müddet Sultanahmet’te bir merkezde yaptırmış. Sonra oradan ayrılan restoratörlerle çalışmış. "Öncelikle arkeolojik eserler için bir restorasyon merkezine ihtiyaç vardı. Türkiye’de hiç restorasyon merkezi yok. Dolayısıyla piyasada çok iyi restoratörler de yok. Olanlar da tablo restorasyonu yapıyorlar." diyen Arnas, 2005’te hem kendi koleksiyonu için hem de dıştan gelecek eserler için kendi işini kendi görmeye karar vermiş.

Restorasyonun ne kadar uzun sürdüğünü ve masraflı olduğunu Arte Su Arte’ye gelince anlıyoruz. Masanın üzerindeki Osmanlı paşasının resmini bir esnaf getirmiş. "Restorasyonu 8 ay sürecek. Fiyatı da 7 bin dolar. Getirilen eserin gerçek ya da kopya olmasına göre fiyat belirleniyor." diyor Arnas ve diğer masanın üzerinde duran büyük siyah bir kamyonu göstererek devam ediyor: "El yapımı bir kamyon. Üzerinde 3 aydır uğraşıyoruz. Bitirirsek Bursa’daki oyuncak sergisine koyacağız. Kadir Has Müzesi’ne ait HSBC Bank’ta bombalanmış bir tablo vardı. Paramparça geldi. En tahrip olmuş eserimiz oydu. Restorasyonu tam 1 yıl sürdü. Restorasyon öyle özensiz yapılacak bir şey değil. Bir tablonun sadece temizliği 3-4 gün sürer. Üzerindeki patinayı almanız, altındaki katmanları kontrol etmeniz lazım. Kibrit çöpünden bina yapmak gibi bir şey."

"Türkiye’de yetişmiş restoratör yok"

Merkezde hemen hemen her tür restorasyon yapılıyor. Tablo, tekstil, hat ve levha, kâğıt, deri eserler, seramik eserler, taş eserler, ahşap eserler, metal eserler ve mimari restorasyon…

Eski oyuncakları dahi restore ediyorlar. Fakat onlar buna restore etmek değil, tamir etmek diyorlar.

Etraf, paşa tablolarıyla dolu. Tablo restorasyonu belli ki Arte Su Arte için daha önemli. Fakat Naim Arnas, tablo konusunda Türkiye’de yetişmiş restoratörlerin olmamasından şikâyetçi. Bu yüzden merkezin başında 2006 yılından bu yıla kadar hep yabancılar olmuş.

Önce bir Fransız, sonra bir İspanyol. Diğer elemanlar ise Bulgaristan ve Belçikalıymış. Ara ara Türkler de katılmış ancak hep sınırlı sayıda. Şimdi ise merkezin başında Bilge Su Şen bulunuyor. Ancak tablo işi geldiğinde hemen yurtdışından sürekli çalıştıkları elemanlar çağırılıyor.

Naim Arnas, "Bu merkezi açtıktan sonra gördüğüm şu: Restorasyon konusunda Türkiye’de yetişmiş insan sayısı az. Olanlarsa dışarıda eğitim almışlar. Özellikle tablo konusunda… Uzun bir süre bu eksiği kapatmak için uğraştık. Restore edilmesi gereken şeylerin bazılarını burada restore ettik, bazılarını dışarıya gönderdik. Özellikle tekstil konusunda dışarıdan bir arkadaşla çalışıyoruz. Kâğıt restorasyonu konusunu bazen bünyemizde hallediyoruz bazen dışarıdan part time çalışan arkadaşlarımıza başvuruyoruz. Ancak tekstilde, ahşapta, pişmiş toprakta yetişen arkadaşlarımız var." diyor.

Tekstil ürünlerinden sabuna her şey restore ediliyor

Arte Su Arte, daha çok kendi koleksiyonlarını restore ediyor demek daha doğru olur. Müşteri sayısının az olduğunu söyleyen Naim Arnas, "2006’dan bu yana baktığımda çok büyük bir müşteri portföyümüz olmadı. Olamıyor da. İnsanlar eserlerini restore ederken para vermek istemiyorlar. Arkeolojik bir eser alırken çok ucuza alabilirsiniz. Diyelim ki 100 liraya aldınız. Bunun restorasyonu 150 liraysa yaptırmıyor. Çünkü maliyeti yüksek geliyor. Restorasyon zaman aldığı için ucuz bir şey değil. Ancak tablo konusunda Deniz Müzesi’nin ve Kadir Has Müzesi’nin eserlerinin restorasyonunu yaptık. Tablo konusunda uzman bir kadronuz varsa her zaman müşteriniz var demektir. İspanyol bir arkadaşımız var bizim, o bu işi çok iyi biliyor. Onun çalışkanlığını beğenen, becerisini takdir eden müşterilerimiz var. Diğer eserlerden de müşteri geliyor ama çok değil." diyor.

Arte Su Arte, geçtiğimiz aylarda açılan Hamam Kültürü Sergisi’ndeki eserlerin tamamını restore etmiş. Sergide yer alan tekstilden metale her tür malzeme ellerinden geçmiş. Hatta sabunlar bile… Yine mayıs ayında Bursa’da açılan oyuncak sergisindeki bütün eserlerin bakım ve onarımları da yine burada yapılmış.

Zaman