Mutsuzluk mu şükürsüzlük mü?

Dünya Hali
Mutsuzların sayısı gitgide artıyor, haline şükreden neredeyse yok gibi. Peki, gerçekten kötü şartlarda mı yaşıyoruz, yoksa gözümüz hep başkasının mutluluğunda olduğundan elimizdekilerin kıymetini mi b...
EMOJİLE

Mutsuzların sayısı gitgide artıyor, haline şükreden neredeyse yok gibi. Peki, gerçekten kötü şartlarda mı yaşıyoruz, yoksa gözümüz hep başkasının mutluluğunda olduğundan elimizdekilerin kıymetini mi bilmiyoruz?

Hemen hepimizin yolu bir ya da birkaç kez hastaneye düşmüştür. O anki ıstırabınızdan bir an olsun sıyrılıp diğer hastaları gözlemlerseniz o ana dek fark edemediklerinizi görebilirsiniz. Her şeyden habersiz koridorlarda koşturup duran çocuklar, -hastaların yüzündeki o gergin ifade… Mutluluk, doktorların iki dudağının arasında onlar için. Peki, gerçekte mutluluk bu kadar kolay mı bizler için? Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yaptığı son araştırmaya bakılırsa pek değil. Zira, Türkiye’nin yüzde 40’ı mutsuz. Konunun uzmanları bu oranı abartılı bulmuyor, hatta onlara göre az bile. Mutsuzluğun temelindeyse elindekilerle yetinmeyi bilmeyip sürekli daha iyi imkânlara ulaşma çabası ve sevgi eksikliği var.

Maddiyatta aşağıya, maneviyatta yukarıya bakmak…

Mutsuzluk, şükürsüzlükle de yakından ilgili. Zira sağlığımızdan tutun da sevdiklerimize hatta mal mülkümüze kadar sahip olduğumuz şeylerin değerini kaybetmeden anlayıp şükrünü eda edenlerin sayısı azalıyor gitgide. Celal Bayar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde görevli Prof. Dr. Abdülhakim Yüce’ye göre mutluluğun temel kuralı sağlam bir Allah ve ahiret inancı, bunları koruyup besleyecek bir ibadet hayatı. Bu konuda tasavvuf ehline kulak vermekte fayda var: “Ne kazandığına sevin, ne kaybettiğine üzül; mal elin kiridir, uğraşırsan kazanırsın, uğraşmazsan kazanmazsın. Maddî meselelerde kendinden aşağıdakine, manevî meselelerde kendinden yukarıdakine bak, dünyanın sıkıntılarına karşı sabırlı ol.” Bu ifadeler aslında nimet-şükür dengesinin de formülü Yüce’ye göre.

Mutlak mutluluk bu dünyada yaşarken aranmamalı

Bir de mutlak mutluluğun bu dünyada olmadığını bilmek gerekiyor. “İşte onlar iman edip gönülleri Allah’ı zikretmekle, O’nu anmakla huzur bulan kimselerdir. İyi bilin ki gönüller ancak Allah’ı anmakla huzur bulur. Ne mutlu iman edip de yararlı işler yapanlara! Eninde sonunda dönüp gidilecek güzel yurt onların olacaktır.” (Ra’d, 13/28-29)  ayeti, bu dünyada bir mümini nelerin mutlu edebileceğini özetliyor adeta.  Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülkerim Ünalan’a göre ayette geçen “Eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artıracağım. Şayet nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.” (İbrahim, 14/7) ifadeleri de şükrün mutlulukla ilişkisine bir örnek. Zira hep elimizde olmayan için dövünüp onun peşinde koşmak yerine kendimize bir mümine yakışır, ulvi hedefler koymalıyız. Allah’ın emir ve yasaklarına uymak nasıl ki dünya ve ahiret saadetinin anahtarıysa, bunun tersi de derin bir mutsuzluk sebebi.

Sağlıklı aile yapısı şart

Ayşenur Bayraktar (Psikolog-Aile terapisti): “Ailenin mutsuzluğu toplumun mutsuzluk algısının bir temsili. Ailelerin mutluluk ya da mutsuzluklarından önce bir toplumda ‘sağlıklı’ ve ‘normal’ aile tanımlarının yapılması önemli. Burada kastedilen aile özelliklerine baktığımızda iletişimin açık, belirgin, doğrudan, içten olduğu, bireysel sorumlulukların olduğu, çocukların da hesaba katıldığı, pozitif yaklaşımla her iki tarafın da dahil edildiği, değişime açık bir yapı göze çarpıyor. Bu ‘sağlıklı’ aile tanımının dışında kalan sağlıklı olmayan aile yapılarında ‘mutsuzluk’ olağan bir durum. Ve sağlıklı olmayan aile yapılarında ‘sağlıksız’ çocuklar yetişmesi de muhtemel. Aile yaşantılarındaki problemlere çözüm aramak için, aile terapisine gelen çiftlerde ‘mutsuzluk’ tanımlarının birbirinden farklı olduğunu görüyoruz.”

Mutsuz anneler, mutsuz nesiller yetiştiriyor

Mehtap Kayaoğlu (Psikolog): “Türkiye’de mutsuzluk her kesimde yükselmeye başladı. Hatta Dünya Sağlık Örgütü’nün geçen aylarda yaptığı bir araştırmada öfke ve mutsuzluk potansiyeli en yüksek ülke çıkmıştık. Türk insanı neden böyle? O nesli yetiştirenler daha çok anneler, onların da çoğu depresyonda. Bu yüzden öncelikle kadını mutlu etmek gerektiği kanaatindeyim. Kadınlar erkeklerle aralarında sağlıklı bir iletişim olmadığından böyle. Bu durum çocukları da etkiliyor, zira intihar yaşı 8’e kadar düşmüş durumda. Bunun nedeniyse ya çocuğu fazla önemsememek ya da tam tersi aşırı ilgi göstermek. Toplumun genelinde bu mutsuzluğun maddiyattan değil, sevgi ve iletişim eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum.”

Mutluluğumuzu başkalarınınkiyle kıyaslıyoruz

Nil Mutluer (Sosyolog): “Mutluluk referanslarımız genellikle kendimizi başkalarıyla kıyaslamakla ve orta sınıf hayat tarzına ulaşma tahayyüllerimizle şekilleniyor. Neleri tüketeceğimiz, nasıl yaşayacağımız medya ve ana akım söylemler tarafından belirleniyor. Bu hal de ister istemez meta, tüketim etrafında mutluluk aramaya yöneltiyor bizleri. Üstelik, toplumdaki saygı ve ayrımcılığı belirleyen noktalardan biri de bu sınıfsallık olunca yoksun ancak mutlu olmak zor bir durum haline geliyor. Bir de, insanlar kendilerini güvende hissetmiyorlar.”

Zaman