Mafyanın teknolojik “aklama” yöntemi

Dünya Hali
Birleşmiş Milletler’in hazırladığı konuya ilişkin son rapora göre organize suçlarla yılda 2 trilyon 100 milyar dolar kazanılıyor. Dolayısıyla mafya için para aklama hayatî önem taşıyor. Ha...
EMOJİLE

Birleşmiş Milletler’in hazırladığı konuya ilişkin son rapora göre organize suçlarla yılda 2 trilyon 100 milyar dolar kazanılıyor. Dolayısıyla mafya için para aklama hayatî önem taşıyor. Hamburglu iktisatçı Dr. Ingo Fiedler, para aklamanın organize suçun can damarlarından biri olduğunu "Para aklama denince, bu bir kurbanın olmadığı bir suç gibi geliyor insana. Oysa para aklama olmasa organize suç da olamaz, zira kazanılan kirli para pek bir işe yaramaz. Para aklama ne kadar hesaplı olursa, organize suç da o kadar kârlı oluyor. Bu durumda organize suç da artış gösteriyor. Ve internet üzerinden kumar da gayet hesaplı bir yöntem" sözleriyle açıklıyor.

Kirli para yatırıp, aklanmış para kazanmak… Organize suç örgütleri bu tür tek seferlik para aklama operasyonlarına artık pek ilgi göstermiyor. İktisatçı Ingo Fiedler, suç örgütlerinin günümüzde gayet planlı bir şekilde internette kumar oynatan siteleri satın aldığını ya da bu tür siteleri kurduğunu söylüyor. Bu kumar şirketlerinin adresleri ise çoğunlukla vergi cennetlerinde bulunuyor. Bu yüzden, çevrim içi bir kumarhane sözgelimi milyonluk gelir elde ettiğinde, Alman yetkililerin elinde bunu denetlemek gibi bir fırsat bulunmuyor.

 Dr. Ingo Fiedler

‘Almanya büyük rağbet görüyor’

İtalyan mafyasının internet üzerinden kumar alanında özellikle Almanya’da gayet faal olduğuna dair bir dizi veri bulunuyor. Geçen kasım ayında Alman Federal Meclisi Maliye Komisyonu’na kamuya açık bir oturumda bilgi veren İtalyan başsavcı Roberto Scarpinato, iki ülke arasında "inanılmaz para akışının" bulunduğunu, mafya ile ilgili davalarda ifade veren tanıkların Almanya’nın mafyanın para aklamak için en rağbet ettiği ülkelerden biri olduğunu teyit ettiğini söyledi. Scarpinato, bu amaçla özellikle oyun salonlarının ve internetteki kumarhanelerin kullanıldığını vurguladı.

Berlin’deki bu sunumu izleyenlerden biri olan İsviçreli bilirkişi Andreas Frank, İtalyan başsavcının üzerine basa basa dile getirdiği uyarıların ne yazık ki gereken yankıyı uyandırmadığını belirtiyor:

"Hiç ses getirmedi bu uyarılar. İtalya’dan gelen konuk mafyanın Almanya’da büyük miktarlarda para akladığını somut bir şekilde dile getirse de, bu konudan sorumlu olan Maliye Bakanlığı’ndan çıt yok. Eyaletlerin bu konuda yalnız başlarına bırakılması sürdüğü müddetçe, para aklamayla mücadele konusunda hiçbir şey olmayacağını dile getirmiştim."

Almanya’da yasak

Almanya’da eyaletler arası imzalanan anlaşma uyarınca internet üzerinden kumar yasak. Ancak Schleswig-Holstein Eyaleti 2012 Ocak’ında kendi başına hareket ederek Avrupa Birliği’nde kayıtlı çevrim içi kumar şirketlerini yasal ilan etti ve lisans dağıttı. Eyalet yöneticileri bir yıl sonra bu uygulamadan vazgeçildiğini duyursa da, dağıtılmış lisansların geri alınması o kadar kolay değil.

Bu arada Federal Yargıtay da Schleswig-Holstein Eyaleti’nin attığı adımların ardından Almanya’da internet üzerinden kumar ile ilgili yasağın Avrupa hukukunu ihlal edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması için Avrupa Adalet Divanı’na başvurdu. Lüksemburg’daki Adalet Divanı’nın kararına göre, Almanya’daki yasağın kalkması gündeme gelebilir.

‘Yasalar yetersiz kalıyor’

Bu da internet üzerinden kumar oynatan siteler aracılığıyla mafyanın para akladığını dile getirenlere göre, durumu daha da karmaşık hale sokacak bir faktör. Bilirkişi Andreas Frank para aklama ile mücadele konusunda yasaların tamamıyla yetersiz kaldığını savunuyor.

Kâğıt üzerinde, lisansı olan siteler denetlenebilecek, yasal olmayanlar hakkında ise suç duyurusunda bulunulabilecek gibi gözüküyor. Ancak Alman Kriminal Polis Birliği’nden Sebastian Fiedler, gerçeğin bunun aksi olduğunu söylüyor.

Fiedler "Bu alanda tam bir düzensizlik var. Yasadışı yollardan bu tür siteleri işletenler hakkında suç duyurusu yapabilecek bir mekanizmanın olması gerek. Ancak bu konuya eğilen bir makam yok. Oysa eğer birilerine lisans veriliyorsa, diğerleri için bu yasak demektir. Ve yasağı çiğneyenlere karşı da yasal yaptırımların olması gerek. Fakat bu konuda hiçbir şey yapılmıyor."/DWTürkçe