Hane sakinlerinin uykusu kaçıyor. Korku duygusuna tiksinme de eklenince sorun daha da büyüyor.
"Nereyi arasam, kimden yardım istesem" diyenler ya belediyelerden yardım istiyor ya da özel ilaçlama şirketlerinden.
Ankara’da Zetoks ilaçlama şirketinde çalışan haşere ve kemirgen timi, yardım isteyenlerin imdadına yetişiyor. Üç kişilik tim, ihbar gelen evlere gidip önce kontrol yapıyor.
Evdeki haşerenin cinsini tespit eden ekip, kemirgen olup olmadığını yokluyor. Haşere timi, ihbar gelen eve gittiğinde ilginç manzaralarla karşılaşabiliyor. Bazen fareden korktuğu için masanın üzerine çıkmış bir ev hanımıyla bazen hamamböceğinden tiksindiği için evinin acil ilaçlanmasını isteyen ev sahibeleriyle karşılaşıyor.
Haşere timi, haşerelerin sinir sistemini felç eden ilaçlar tercih ediyor. Sinir iletimini durduran bu ilaçlar, haşere ve kemirgenleri önce huzursuz ediyor, ardından da öldürüyor. Daha sonra ölen haşere ve kemirgenler kaldırılıyor.
Ekip, evlerin yanında otel, restoran, hastane, eğlence yerleri, spor merkezleri, üretim yapan tesisler ve alışveriş merkezini aylık periyodik olarak ilaçlıyor. Sağlık Bakanlığı, bu tür yerlerin ayda bir ilaçlanmasını şart koşuyor.
Pireler yüzünden annem evden kovuyordu
Ekibin başında biyolog Bircan Karadağ var. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden 2010’da mezun olan Karadağ, aynı yıl işe başlamış. Mesul müdür olarak çalışan Karadağ, tüm ilaçlama ve kontrollerde ekibin başında yer alıyor.
Haşere timi zaman zaman iş kazaları da yaşayabiliyor. Bircan Karadağ, ilk başladığı dönemde pirelerin bastığı bir depoya ilaçlama için gitmiş. Acemiliğinin kurbanı olduğunu söyleyen Karadağ, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Annem ilaçlama için gittiğim yerlerden eve haşere getireceğimden korkuyordu. Korktuğu başına geldi. Yeni başladığım dönemde kontrol için gittiğim depoda biraz fazla ileri gitmişim. Pire saldırısına uğradım. Kaşıntı başladı, kendimi eve zor attım. Elbiselerimi değiştirdim, güç bela kurtuldum. Annem neredeyse beni evden kovacaktı."
Birçok hemcinsi böceklerden, farelerden korkup kaçarken Karadağ korkmuyor. Hatta ölü haşerelerden bir koleksiyon bile yapmış. Masasındaki kutuda hamamböceği türleri, kırkayaklar, tesbih böceği ve gümüşcün biriktiriyor.
Alman hamamböceği sıcağı, şark hamamböceği serini seviyor
Bircan Karadağ, Türkiye’de üç tür hamamböceğinin yaygın olduğunu belirtiyor. Alman hamamböceğinin ülkemizde kalorifer böceği diye de anıldığını belirten Karadağ, bu türün sıcağı sevdiğini ve üreme yoğunluğu en fazla tür olduğunu ifade ediyor. Amerikan hamamböceği ise en büyük tür. Şark hamamböceği serin yerlerde yaşıyor ve özellikle bodrumları çok seviyor.
Fahri Altanay, 3 yıldır haşere timinde görev yapıyor. İşe başlamadan önce 10 gün eğitimin ardından sertifika alan Altanay, böceklerden korkmasa da eşinin korktuğunu söylüyor. Bahçede yılan gördüğü için ortalığı ayağa kaldıran bir müşterilerini hatırlayınca hâlâ tebessüm ettiğini ifade eden Altanay, "İnsanların evlerinde rahat dolaşabilmeleri ve uyuyabilmeleri için biz görev başındayız." diyor. Ekibin en genç üyesi Rüştü Karakuş, haşere avcılığına 2 ay önce başlamış. Sadece çekirgelerden tiksindiğini anlatan Karakuş, işini sevdiğini belirtiyor.
İnsan sağlığına zararlı ilaçları kullananlar var
Zetoks ilaçlama şirketinin sahibi Zafer Ertuğrul, kullandıkları ilaçların haşereleri öldürürken halk sağlığına da zarar vermediğini aktarıyor. Gelişigüzel satılan ve eğitimsiz kişilerce uygulanan tarım ilaçlarının nefes yoluyla haşereleri öldürdüğünü bildiren Ertuğrul, insan sağlığına zararlı bu ilaçların Sağlık Bakanlığı’nca yasaklanmasına rağmen kullanılmasından yakınıyor.
Zaman