Konferansa Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ni (DİTİB) temsilen katılan Dr. Bekir Alboğa, DW Türkçe Servisi’ne önemli açıklamalarda bulundu.
Almanya’nın eski İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble döneminde ilk kez düzenlenen İslam Konferansı, ülkedeki Müslümanlarla devlet arasındaki işbirliğini güçlendirmeyi hedefliyordu. 2006’dan beri düzenlenen toplantılarda, Müslüman kuruluşlarla kiliselerin eşit muamele görmesi talebi, Almanya’daki okulların müfredatına İslam din dersinin dahil edilmesi ve cami inşaatları için sunulan tavsiyeler ele alınmıştı. Dönemin İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble, İslamcı gruplardan gelen tehlikeleri de konferansta gündeme getirmişti.
Schäuble’den sonra göreve gelen Thomas de Maiziere ile Hans-Peter Friedrich de son yıllardaki İslam konferanslarında güvenlik konusuna daha fazla önem vermeye başladı. Ancak alevlenen tartışmalar nedeniyle bundan iki yıl önce iki büyük Müslüman kuruluşu konferans dışında kaldı. Almanya Müslümanları Merkez Konseyi, Müslümanların dinî bir grup olarak tanınmadığı gerekçesiyle ayrılma kararı aldı. İslam Konseyi de kuruluş bünyesinde yer alan Milli Görüş hakkında güvenlik soruşturması yürütüldüğü için konferansa katılmamaya başladı.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Bekir Alboğa da DW Türkçe Servisi’ne yaptığı açıklamada, İslam Konferansı’nın kendileri açısından da son toplantı olacağını vurguladı. Münih’teki NSU davasını mahkeme salonu dışından takip eden Alboğa, İslam Konferansı’nın başlangıcında, önce NSU davasına ilişkin görüşlerini sunacağını belirtti.
Alboğa, eleştirmelerine rağmen katılacakları İslam Konferansı’na önerilerle gittiklerini dile getirdi. Bekir Alboğa, İslam konferanslarının iyi niyetle başlatıldığını, ancak bugün farklı bir noktaya gelindiğine değinerek, özellikle Alman İçişleri Bakanı Friedrich’i eleştirdi.
Almanya çapında 300 kadar Müslüman cemaatini temsil ettiklerini belirten İslam Kültür Merkezleri Birliği (VIKZ) Diyalog Sözcüsü Erol Pürlü de Süddeutsche Zeitung gazetesine verdiği demeçte,“İslam Konferansı’nın bu şekliyle günümüz ihtiyaçlarına yanıt vermekten uzak kaldığını" söyledi. Pürlü bugün Berlin’deki konferansa katılacaklarını, ama toplantıdan fazla bir beklentisi olmadığını dile getirdi. Almanya Türk Toplumu Başkanı Kenan Kolat da “bu şekliyle konferansların bir anlamı kalmadığını” vurguladı.
Müslüman kuruluşların eleştirisi
Müslüman ve göçmen kuruluşları, özellikle İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich’in güvenlik konusunu öne çıkardığını ve Bakanlığın gündemi önceden belirlediği eleştirisini yöneltiyor. Müslüman kuruluşların temsilcileri ayrıca bu konferansın Almanya’daki Müslüman kuruluşlarla diyaloğu hedeflediğine işaret ederek konferansa İslam karşıtı kişilerin davet edilmesine de karşı çıkıyor.
İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, konferansın gündeminde özellikle gençler arasındaki aşırı eğilimlerle nasıl mücadele edilebileceği, İslamcı hareketler, Yahudi ve Müslüman karşıtlığı gibi konuların ele alınacağı belirtildi.
Deutsche Welle Türkçe