İşadamı Emin Üstün: Babam mucitti!

Dünya Hali
Ünlü iş adamı Emin Üstün, imam ve vaiz olan babasının aynı zamanda mucit olduğunu söyledi ve yaptığı icatları anlattı: Emin Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Emin Üstün, Abant İzzet Baysal Üniver...
EMOJİLE

Ünlü iş adamı Emin Üstün, imam ve vaiz olan babasının aynı zamanda mucit olduğunu söyledi ve yaptığı icatları anlattı:

Emin Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Emin Üstün, Abant İzzet Baysal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin organize ettiği, Bolu’nun manevi kanaat önderlerinin konuşulduğu panele katıldı.
Panel sonrası, Bolu’nun yerel haber sitelerinden Biz Bolulular adlı internet sitesine röportaj veren Geredeli ünlü işadamı Emin Üstün, Emin Şirketler Grubunun ticari, sosyal ve külterel faaliyetleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Üstün, röportaj esnasında, imam ve vaiz olan babası Habibullah Üstün ile ilgili ilginç bir anekdotu da okuyucularla paylaştı.

Üstün, Bolu’nun önemli simalarından olan babası Habibullah Üstün ile ilgili sorulan bir soru üzerine babasının mucit bir insan olduğunu ve yaptığı icatları anlattı. Ünlü işadamı ayrıca bir kitap çalımasının da müjdesini verdi.

İşte ünlü işadamının, babasının icatlarını anlattığı, ayrıca babası adına kurduğu vakfın faaliyetleri ile  Eminotomotiv’in sosyal ve kültürel faaliyetlerini anlattığı röportajın o bölümü:

Gerede’de İmam Hatip Lisesi’nde okurken, babanız Habibullah Hocaefendi’yi tanıdık. Çalışkan bir insandı. Hiç unutmam, o tarihlerde gazetelerde “imam araba yaptı” diye haberler çıkmıştı. Otomobil işine girmenizde bu hatıra sizi yönlerdirmiş olabilir mi?

Babam mucit bir insandı. O yıllarda gazoz makinesi, tuz makinesi yapmıştı ve daha sonra da yerli binek otomobil yapmak için 60’lı yıllarda çok uğraşmıştı. Biz de tabii o heyecanla büyüdük, bize de bu heyecanı verdi. Bizim ticarete girmemizde bu heyecanın rolü tabiki büyüktür. Babamın cilt makinesi yaptığını, ahşap kalıptan ayakkabı imal ettiğini biliyoruz. Hem dedemin hem de babamın imalat yönündeki deneyimlerinden biz de istifade ettik.

İlahiyat Fakültesi’nin organize ettiği Bolu’nun manevi dinamikleri konulu bir panele dinleyici olarak katıldınız. Panelistler, babanızı ve dedenizi anlatılar. Duygularınızı alabilir miyiz?

Dedem ve babam şöhretten hoşlanan insanlar değillerdi. Mütevazı yaşayan insanlardı. Böyle değerli insanların duyurulması güzel bir olay. Çiçeği burnunda İlahiyat Fakültemizin bu organizasyonu iyi bir girişim. Manevi dinamikleri tanıttılar. Birçok arkadaşımızla görüşme fırsatımız oldu. Sosyal bir yanı da oldu. Destek vermek gerekir.

Manevi dinamiklere önem veriyorsunuz ve bildiğim kadarıyla da Gerede’de bu amaca yönelik bir vakıf kurdunuz. Bu vakfın şu anki durumu nedir?

Biz, babamızın adına Habibullah Geredevi Vakfı’nı kurduk. Bu vakıf 250 civarında öğrenciye burs veriyor. İslami değerlere ve dinimize hizmet eden kurslara, yurtlara ve bunun gibi diğer kuruluşlara da yardım ediyoruz.Vakfımız vasıtasıyla geçen sene Somali’ye, bu sene de Arakan’a yardımlar gitti. Ayrıca Sultanbeyli’de bir aşevimiz var. Bu aşevinde günlük bine yakın erzak ve yiyecek dağıtılıyor.
Bir taraftan da gençlik evleri açıyoruz. Bu evlerde gençlerin eğitimlerine katkı sağlanıyor.

Kültür hizmetlerine gelirsek; Merhum dedeniz Kemalettin Üstün Hocaefendi’nin kitapları, sayenizde bütün kütüphanelere girdi. Bunun haricinde, toplumun aydınlanmasına yönelik kültür faaliyetleri yapmayı düşünüyor musunuz?

Sosyal faaliyetler yapan insanları biz de kuruluş olarak destekleme ihtiyacı hissediyoruz. Çünkü insanlar pratik yapmak istiyorlar. Mesela, Tarih Bilinciyle Buluşanlar Derneği aylık konferanslar veriyor. Biz de bu arkadaşlarımızın çıkardığı dergiye finans desteği sağlıyoruz. Ayrıca asker kökenli arkadaşlarımızın kurduğu ASDER (Adaleti Savunanlar Derneği) adında bir dernek var. Bu derneğe de destek olmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin demokrasiye geçebilmesi için askerlerin de aydınlatılmasına ihtiyaç var.Adil ekonomiyle ilgili çalışmalar yapılıyor. Yurtdışında faaliyet yapmak isteyen sanayici arkadaşlarımız var, onlarla da şirketimizde bir araya gelerek eğitim ve yardımlaşma faaliyetlerinde bulunuyoruz.

Aslında sizin bu yaptıklarınızı tarihe not düşmekte fayda var diye düşünüyorum. Hatıralarınızı toplayacağınız bir çalışma olacak mı?

İnşallah… Zaman zaman basında çeşitli yazılarımız çıkıyor. Bunları toplayacağımız bir eser de olacak…

Son olarak, Türkiye için dünden bugüne kısa bir özet alabilir miyiz?

Türkiye son 30 yıldır hızlı bir ilerleyiş içerisinde. Özellikle son 10 yıldır da dünyada olması gereken yeri almaya çalışıyor. Türk milletinin girişimcilik ruhu sayesinde milli gelirimizin 20- 25 bin dolar seviyesine çıkacağını ve Türkiye’nin yüksek sıtandartlara sahip olcağını düşünüyorum.

Verdiğiniz bilgiler ve bu güzel sohbet için teşekkür ederim.

Ben de size teşekkür ederim.