ASAIF Başkanı Orhan Akberov, 20 yıl önce Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında, Ermeniler tarafından yapılan soykırımı tüyler ürperten ifadelerle anlattı.
Taksim’de “İki Devlet Bir Millet El Ele” sloganıyla “Hocalı Soykırımı Şehitlerini Anma ve Soykırımı Kınama” mitinginin organizatörlerinden ASAIF Başkanı Orhan Akberov, Akit’e konuştu.
Bundan tam 20 yıl önce Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında, Ermeniler tarafından bir soykırım yapıldı. 613 kişinin öldürüldüğü, binden fazla insanın sakat kaldığı ve çok sayıda insanın kaybolduğu soykırımın hesabını Ermenistan hâlâ vermedi. Hocalı soykırımının dünya tarafından tanınması için mücadele eden ASAIF Forumu Başkanı Orhan Akberov, gazetemiz Akit’e Hocalı soykırımını anlattı.
Öncelikle, ASAIF’ten bahseder misiniz?
– 12 sene önce kurulan bir forumdur. Resmi olarak ise 2 sene önce açıldı. Yurtdışında eğitim alan Azerbaycan gençlerini birleştiren en büyük forumuz. Şu anda 44 ülkede temsilciliklerimiz var… Dünyanın birçok farklı ülkesinde çok büyük organizasyonlara, toplantılara, forumlara imza atıyoruz.
Taksim’de yapacağınız eylemle ilgili bilgi verir misiniz?
– Türkiye’de eğitim alan Azerbaycan gençleri, farklı dernekler ve devletin desteğiyle biz Türkiye’den, Hocalı Soykırımını dünya kamuoyuna taşıyacağız. Taksim Meydanı’nda saat 14.00’de mitingimiz başlayacak. Mitingimizde hiçbir siyasi parti, dernek veya grubun bayrağı veya pankartı olmayacak. Önceden belirlenen pankartlar olacak ve hiçbir grubun düşüncesi aksettirilmeyecek. Ulusal sloganlar olacak ve hepsi Hocalı ile alakalı olacak. Mesela; “Bir Millet İki Devlet, Hocalı’ya Adalet!”, “Bir Daha Hocalı Yaşanmasın, Çocuklar Öldürülmesin!”, “Kalbimizde Hocalı, Hepimiz Karabağlar” şeklinde sloganlar olacak. Mitingimize 100 binin üzerinde katılım bekliyoruz. Mitinge, sözde olan değil, yapılmış bütün soykırımlara karşı olan herkesi bekliyoruz.
Forum olarak bu zamana kadar soykırımın yıldönümünde bu kadar büyük bir miting yapmadınız. Bu senenin farkı nedir?
– Hocalı soykırımına her sene çok büyük ilgi gösteriyoruz. “Hocalı’ya Adalet!” kampanyası adı altında bunu yapıyoruz. Bu senenin ise sizin de belirttiğiniz gibi bir farkı var. Bu sene Hocalı soykırımının 20. yıldönümü. Bu sene, daha farklı bir eylem yapma kararı aldık. Bu sene dünyada olan bazı ikili standartlara dur demek için bunu yaptık. Çünkü sözde Ermeni soykırımını kabul etmek bir yana kalsın, yok diyenlere cezayı öngören yasa tasarısının Fransa tarafından kabul edilmesinin çok büyük bir etkisi oldu. Şimdi 20 sene önce canlı tanıklarının hâlâ da hayatta olduğu bir soykırım dünya tarafından tanınmıyor, bilinmiyor. 100 sene önce olmayan bir olay tarihçiler tarafından bile araştırılmadan, bugün siyasetçiler tarafından soykırım olarak kabul ediliyor. Bu durum bizim tarafımızdan doğru değildir. Hocalı soykırımını yaşayanlar bugün hâlâ yaşıyorlar. Ve bu soykırım, videolarla, belgelerle, fotoğraflarla, canlı tanıkları ile bir soykırımdır. Bunun dünya tarafından bilinmesi ve tanınması gerekir.
Hocalı soykırımını anlatır mısınız?
– Hocalı kasabasında, 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece 1992 senesinde sivil, eli silahsız, gece uyurken insanlar evlerinde katledildi. Bu soykırım savaş esnasında olmadı. Bazıları ‘Bu katliamdır, soykırım değildir’ diyorlar. Hayır, soykırımın ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Soykırım önceden planlanmış şekilde, eli silahsız, sivil insanlara karşı toplu öldürme ve o soy kökü yeryüzünden silme girişimidir ki, Hocalı’da da bunu bire bir yaşadık. Zaten haftalar önce Rusya’nın 366. Alayı ile beraber bütün silahlar, bütün top mermiler Hocalı kasabasına doğru bağlanıyordu. Hocalı kuşatıldıktan sonra insanlar evlerinde uyurken, kurşun sesleri duyuyor… Her gün duydukları kurşun sesleri olmadıklarını düşünüp, evlerinin bodrum katlarına iniyorlar. Daha sonra kapıları çalınarak, “Çıkın Hocalı yanıyor, alev aldı”, “Hocalı’yı bugün silecekler” şeklinde haykırışlar oluyor. Ve bazı insanlar evlerinden çıkıyorlar. Şimdi bütün savaşlarda, savaş olduğu zaman eli silahsız, sivil insanların o bölgeden uzaklaşması için bir koridor açılır ve siviller oradan dışarı çıkar… Ondan sonra siz o yeri kuşatırsınız veya alırsınız… Hocalı kasabasında da koridor oluşturuldu ama bu koridorun başında Ermeni askerler duruyordu. İnsanlar bir tuzak olarak oraya getirtiliyordu. Ve orada çok büyük bir soykırım yaptılar.
4 kurşun yiyip, 2 yaşındaki oğlunu kaybetti
Bugün İstanbul’da bu soykırımı bire bir yaşayan insanlar var. Rahile Guliyeva, üç aylık hamileyken, 4 kurşun yiyip, kucağında bulunan 2 yaşındaki oğlunu kaybetti. Bir kurşun kendisinden sekerek, kucağındaki oğlunu öldürdü. Rahile Hanım, 4 kurşun yarasıyla, karnındaki çocuğunu dünyaya getirdi. Bir kız çocuğu doğdu ve şu anda 20 yaşında… Ayrıca Rahile Hanım’ın ailesinden 22 kişi de soykırımda katledildi. Hocalı soykırımı, şahitlerin şu anda hayatta olduğu bir soykırımdır. Rahile Hanım’ın 20 yaşındaki kızı Zarife’nin sorduğu çok güzel bir soru var. Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, soykırımın savaş esnasında yapıldığını iddia ediyor ya, Zarife de şunu sordu: “Benim ağabeyim öldüğünde 2 yaşındaydı, 2 yaşında asker var mı?”
Hocalı Soykırımı’nda neler yaşandı?
– Hocalı soykırımında 613 kişi öldürüldü. Bu bilinen rakam ama yüzlerce insandan haber yok. Kaçırılan kişilerden hâlâ bugüne kadar haberimiz yok. Farklı kaynaklardan o kişilerin organ ticaretinde ve bazılarının ise esrar ile eroin yapımında kullanıldığını duyduk. Bu kişilerin sağ kalma ihtimalleri yok. Binden fazla insan da sakat kaldı. 8 aile, soyisim yeryüzünden silindi.
Soykırımdan sonra Hocalı’ya 2 gün kimse giremedi. 2 günün ardından uluslararası gazeteciler girdiler ve anlattıkları şu şekildeydi: “Bu bir vahşetti, bu bir soykırımdı. Çocukların kafataslarının derileri soyuldu. Hamile kadınların karınlarındaki çocuk alınarak, annelerine bebeklerini yedirdiler. Kadınlara tecavüz edildi. Yaşlı insanların derisi soyuldu. Kadınların hayattayken diri diri gözleri çıkarıldı. Ve bütün bunlar kendi çocuklarının gözlerinin önünde yapıldı.”
Amacınız nedir?
– Hocalı soykırımının herkes tarafından soykırım olarak tanınmasını istiyoruz. Soykırımın sorumlularının da mahkeme önünde hesap vermesini istiyoruz. Soykırımın en büyük sorumlusu ise Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’dır. Sarkisyan Hocalı soykırımını yapan komutanlardan birisidir. Sarkisyan zaten bunu inkar etmiyor. Hocalı soykırımında şehit edilenlerin akrabaları ile sakat bırakılanlara tazminat istiyoruz. Orhan Akberov, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı Kasabası’nda bundan tam 20 yıl önce Ermeniler tarafından Türklerin katledildiğini söyledi. Akberov, Hocalı soykırımında sivil ve eli silahsız insanlara uygulanan katliamın kasabaya ilk giren gazeteciler tarafından şu şekilde anlatıldığını söyledi: “Bu bir vahşetti, bu bir soykırımdı. Çocukların kafataslarının derileri soyuldu. Yaşlı insanların derisi soyuldu. Kadınların hayattayken diri diri gözleri çıkarıldı. Ve bütün bunlar kendi çocuklarının gözlerinin önünde yapıldı.”
Ermeni yüzsüzlüğü denilen bir şey var!- Hocalı soykırımını bu zamana kadar hangi ülkeler tanıdı?
– Meksika, Pakistan ve İslam Teşkilatı Üyeleri ülkeler soykırımı tanıdı. Toplam 53 ülke. Mitingden sonra ise Türkiye başta olmak üzere 30 ülkenin daha tanımasını bekliyoruz.
– Ermenistan Hocalı soykırımına nasıl bakıyor?
– Ermeni yüzsüzlüğü denilen bir şey vardır. Hocalı’daki soykırımı bizzat yaşayan insanlar şu anda hâlâ hayattayken, Rahile Guliyeva’nın fotoğrafını, Türklerin yaptığını iddia edecek kadar yüzsüzler. Rahile Hanım’ın fotoğrafını bir gazeteci Hocalı’da çekmiş ama Ermenistan bunu tam tersine gösterecek kadar yüzsüz… Bir de, soykırımın savaş esnasında olduğunu iddia ediyorlar.
– Ermeniler, Türk soyunu nasıl görüyorlar?
– Ermeniler, dünya üzerinde Türklerin yaşamamasını istiyorlar. Ermeniler tarafından, Türk soykırımları her zaman yapılacaktır. Bunların yapılmaması için de biz birliğimizi göstermeliyiz. Ermeniler, Hocalı’yı intikam için yaptılar ve bir ırk savaşı olarak düşünüyorlar.