Halil Ergün’ü AK Parti itirafı “dönek” yaptı!

Dünya Hali
Yaklaşık 100 film ve dizide başrol oynayan Halil Ergün gündemi sarsacak çok önemli açıklamalarda bulundu. Ekranda, AK Parti’ye oy verdiğinizi niye söylediniz, neden buna ihtiyaç duydunuz? İster ...
EMOJİLE

Yaklaşık 100

film ve dizide başrol oynayan Halil Ergün gündemi sarsacak çok önemli açıklamalarda bulundu.

Ekranda, AK Parti’ye oy verdiğinizi niye söylediniz, neden buna ihtiyaç duydunuz?

İster soldan ister sağdan, ister Kürt’ten ister Türk’ten büyük yalanlar var, örgütlü yalanlar. Bunların içinde hakikati bulmak için eleştirel olmak lazım. Mutlak evet mutlak hayırdır. Ben o programda bunları konuştum. Benim bir tarafım var. Zulme, zorbalığa karşı, ötekileri yok sayanlara karşı tepkim var. Bunların doğrultusunda taraf olurum ben. Tabii ki bir dünya görüşüm var. Ama dünya görüşümün olması demek benim dışımda düşünenlerin de hayat hakları yoktur anlamına gelmez. Ya da onlar için bu ülke yoktur anlamına gelmez. Bunu söylemeye çalıştım. AK Parti’yle ilgili düşüncelerimi söyledim. Başbakan’ın ‘Muhteşem Yüzyıl’a yaklaşımına ciddi eleştiri getirdim. Başbakan benim sevdiğim bir adamdır. Çünkü onu sahici buluyorum. Kasımpaşalı veya şu veya bu; onu eleştirmiyorum anlamına gelmez.

KORKAK DEĞİLİM

Partiye sert bir tavrınız olmadı hiç…

Hayır olmadı. Her şeye karşı olmak, muhalefet olmak demek her adımı reddetmek anlamına gelmez. Bunu artık öğrenmeliyiz çünkü yaşamayı ertelememek lazım. Ortak dille, ortak elle ortak emekle bir şey yapılması gerekir, Anayasa meselesi gibi. İşte paşaları yargılıyorsun ama onların kurduğu faşizan bir anayasanın gölgesinde oluşturulmuş seçim ve partiler yasasıyla muhalefet ediyorsunuz, milletvekili oluyorsunuz. Ne menem bir ilişkidir bu? Bu ne lahana turşusu? Bir yurttaş olarak bunu açıkça söylüyorum. Katıldığım o programın sonuna doğru film yönetmeni arkadaşımız Kutlu Ataman, “Ben AK Parti’ye oy verdim” deyince ben de düşündüm. O öyle söyleyince, “Ben de AK Parti’ye oyumu verdim” lafını söylemem gerektiğini düşündüm birden. “Ben de verdim” demeseydim, kendimi affetmezdim. Kendimi namuslu hissetmezdim. Kendimi korkak ve namert hissedebilirdim bunu söylememekle. Birden muhasebe yaptım ve söyledim.

BU HALK KARNINI KAŞIYAN MI OLUYOR?

Bu lafın üzerine çevrenizden gelen tepkiler sürüyor mu?

Evet, her türlü saldırı var. “Tosuncuk, tosun gibi olmuş, şişmanlamış. Artık TRT’den bir başrol kapar, yağcı adam, dönek” dediler. Ayıptır, bir kere bunu düşünebiliyorsan sizden korkulur. İşte onun için siz taraftarsınız, duygusalsınız, büyük yalanın esirisiniz. Siz kullanılan malzeme olursunuz o zaman sadece. Haklı haksız ben bunu söylerim. 50 yıllık aktörlük hayatımın tarifini sen mi tayin edeceksin? Ben sizlerle yan yana olduğum için mi sinemalar ya da televizyonlar bana film yaptırmışlar?

Korktunuz mu?

Kimsenin konuşmaya hakkı yok. Kimseden korkum falan da yok. Utanmadan insanlar bunları yazıyorlar hakkımda. Oyumu AKP’ye verdim çünkü bana sunduğu taahhütleri var ve onlar benim yıllarca susuzluğumu çektiğim meseleleri anlatıyor. Zaten, bu insanlara hükümet verilmez lafına kızgındım. Senin kadar onlar da, örtülüler de o hakka sahipler. Sana oy verince onlar iyi oluyor da onlara verince bu halk karnını kaşıyan mı oluyor? Kaldı ki ben 28 Şubat’ta da kendimi Taksim’de zincirlemeyi düşündüm. Çok isyan ettim. Çünkü ben 12 Eylül’lerin 12 Mart’ların işkencehanelerinden geliyorum. Bunu şimdiye kadar ilan etmedim.

Seçim sabahı uyandığınızda ne düşündünüz?

O seçim günü sabah kalktım ve kimseye oy vermemeye kararlıydım. Sonra fark ettim ki mahalle baskısı söz konusu… Sağcılara oy verilmez diye bir alışkanlık var. Bütün bunlar diyelog eksikliğinden kaynaklanıyor. Ağır karışıklıklardan, ağır bölünmelerden, ağır yok saymalardan geliyoruz; bunların kaldırılması lazım. Toplumun sıçraması lazım, toplumun geleceğinden hiç korkmuyorum; bu halka çok inanıyorum. Seçim sabahı, “Ayıp değil mi sana Halil?” dedim kendi kendime. “Niye AK Parti’ye oy vermiyorsun, ‘Ne derler’den mi çekiniyorsun?” Bu beni tahrik etti. Ben biraz feodal adamım. Ve verdim oyumu.