Görme Engelli Değil; ama Göremiyor!

Dünya Hali
Yapılan tetkikler, Fatma’nın biyolojik olarak bir sıkıntısının olmadığını ortaya çıkarır. Yaşanan, histerik körlüktür. Uzman psikolog Dr. Hakan Ertufan, hastalığı, sıkıntılarını sözel olarak dil...
EMOJİLE

Yapılan tetkikler, Fatma’nın biyolojik olarak bir sıkıntısının olmadığını ortaya çıkarır. Yaşanan, histerik körlüktür.

Uzman psikolog Dr. Hakan Ertufan, hastalığı, sıkıntılarını sözel olarak dile getiremeyen insanların sorunlarını beden dili ile ifade etme şekli olarak açıklıyor. Hastalık kendini felç, körlük, konuşma bozukluğu, tikler, sara nöbeti ve titremelerle gösteriyor.

Fatma Y. 19 yaşında ve lise mezunu. İkinci defa üniversite sınavına hazırlanmanın telaşını yaşıyor. Zaman zaman ağabeyinden baskı ve şiddet gören Fatma, ailesiyle oldukça kısıtlı iletişim kuruyor.

Fatma, geçtiğimiz günlerde ağabeyiyle yaşadığı bir tartışma sırasında birdenbire hiçbir şey görmemeye başlar. Kızlarının kör olduğunu düşünerek telaşa kapılan ailesi tarafından apar topar hastaneye kaldırılır. Ancak yapılan tetkikler, Fatma’nın kör olmadığını ortaya çıkarır.

Fatma’nın bu rahatsızlığı çok geçmeden anlaşılır: Histerik körlük. Bu psikolojik temelli sorun, ülkemizde farklı şekillerde çoğu kez ortaya çıkabiliyor. Belirli bir yaşa kadar hiçbir fizyolojik hastalık belirtisi olmamasına rağmen kimi insanlar birdenbire duyularını kaybedebiliyor.

Hastanelere ani duyu kaybıyla başvuran hastalara, doktorların biyolojik bir sebep olmadığını söylemesi garip karşılansa da aslında oldukça sık rastlanılan bir durum. Şiddete maruz kalmış ya da yoğun stres ve baskı altında yaşayan kişilerde görülebilen bu durumun adı ‘konversiyon histerisi’; yani psikolojik sıkıntıların fiziksel belirtilerle dışarıya yansıması hali.

Şiddete uğrayan kadınlar, çocuklar, stres yoğun çalışma ortamlarında istihdam olanların konversiyon histerisi halini yaşama riski çok yüksek. Özellikle kadınlarda yoğun yaşanan bu durum, çocukluk travmaları, cinsel saldırı ya da taciz, şiddete maruz kalınması durumunda ortaya çıkabiliyor. Doktorlar ve psikologlar, kriz anlarında vücudun, hastanın veremediği bir mesajı ilettiğini söylüyor.

Histeriye, ergenlik sonrası dönemde kadınlarda erkeklerden 20 kat daha fazla rastlanıyor. Epilepsi ve nörolojik hastalıklardan tamamen ayrılan histerinin teşhisi için tüm tetkiklerin eksiksiz yapılması gerekiyor.

Kişiler baskı ortamından uzaklaştırıldıklarında ortaya çıkan körlük, sağırlık gibi duyu kayıpları zamanla düzelebiliyor.

Uzm. psikolog Dr. Hakan Ertufan, hastalık hakkında, "Ruhsal sıkıntılarını sözel olarak dile getiremeyen insanların sorunlarını beden dili ile ifade etme şeklidir." diyor.

Hastalığın farklı şekillerde gözlenebildiğini söyleyen Ertufan, bunun felç, körlük, konuşma bozukluğu, tikler, sara nöbeti ile benzeri nöbetler, yürüyüş bozukluğu ve titremeler şeklinde ortaya çıktığını belirtiyor.

Histeriye aynı zamanda depresyon, telaş ve kaygı hali (anksiyete) eşlik ediyor. Ertufan, histerik hastaların bu hastalıktan dolayı insan ilişkilerinde kazançlı gibi gözüktükleri haller yaşadıklarını, ancak bu durumun sürmesi halinde hastalığın kronikleştiğini söylüyor ve ekliyor:

"Histerik körlük ya da sağırlık yaşayan kimse, etrafındakilerin ilgisini ve sevgisini kazanarak birincil kazanç sağlar. İyileşme sağladığında ise tebrik alarak ikincil kazanç elde ederler, davranış pekiştirilmiş olur ve içinden çıkılmaz bir hal alır."

Hastaların ve ailelerinin yaşantısını zora sokan histeri geçici olabildiği gibi uzun zaman da devam edebiliyor. T

edavi sürecinde altta yatan sebeplerin terapi eşliğinde çözülmesiyle hastalığın tekrarının önüne geçiliyor. Baskılardan bir nevi kurtulma aracı olan bu hastalık, ülkemizde çoğu kez bayılma şeklinde gözlenirken tedavi edilmediği takdirde kişinin iş ve özel hayatını çıkmaza sokuyor.

Zaman