Ermeni Mimarisini Yaşatacaklar

Dünya Hali
Ordu’da Ermeni ve Rum kiliselerinin ‘kültür ve sanat merkezi’ haline getirilmesinin ardından bu kez yörede bulunan Ermeni mimarisine sahip evlerin restore edileceğinin açıklanması, E...
EMOJİLE

Ordu’da Ermeni ve Rum kiliselerinin ‘kültür ve sanat merkezi’ haline getirilmesinin ardından bu kez yörede bulunan Ermeni mimarisine sahip evlerin restore edileceğinin açıklanması, Ermeni medyasında bayram havası estirdi.
1850 yılında yörede yerleşik Ermeniler tarafından ibadet amacıyla inşa edilen Düz Mahalle’deki Ermeni Kilisesi ile Taşbaşı Mahallesi’nde bulunan Rum kilisesinin kültür merkezi haline dönüştürülmesi, Yason Burnu’nda bulunan tarihi kilisesin de restore edilerek turizmi kazandırılmasının ardından son olarak yeni bir karar alındı. Taşbaşı Mahallesi’nde ilk etapta 23 evin, ikinci etapta 21 Ermeni mimarisine sahip evin restore edileceği açıklandı.
Bu açıklamaların ardından Ermeni Haber Ajansı, web sitesinin ‘kültür’ bölümünde haberi manşet olarak verdi. Yine Ermenice yayın yapan armtown.com’da, bölgedeki eski Ermeni mezarlarının fotoğrafını kullandığı haberde, Ordu Kültür ve Turizm Müdürü Erkan Gülderen’in açıklamalarına yer verdi. Ermeni evlerinin restore edilmesine tepki koyan açıklamalarda bulunan Ordu Üniversitesi (ODÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Doç. Dr. İsmail Doğan da bu yayınlardan nasibini aldı. Ermeni News From Armenia sitesi, haberinde Doç. Dr. Doğan için, "Aşırı milliyetçi Doçent, tarihi Ermeni sivil mimarisi örneği binaların restorasyonuna tepki gösterdi" başlığını kullandı.

"OSMANLI VİRANE MEZARLIK MI?"

Ordu Üniversitesi (ODÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Doç.Dr. İsmail Doğan, Ermeni ve Rum yapılarının restore edilirken Osmanlı eserlerine olan ilgisizliğe de tepki gösterdi. Ordu’da özellikle Eskipazar mevkiinde bulunan tarihi Osmanlı hamamları, Saray Mahallesi’nde bulunan Osmanlıca Kitabesi ve Padişah Tuğrası üzerinde bulunan tarihi çeşme, Taşbaşı Mahallesi’ndeki tarihi Vali Konağı ve bunun gibi ilçelerde bulunan tarihi Osmanlı eserlerinin hiç birisinin restore edilmediğine dikkat çeken Doç. Dr. Doğan, Türkiye’nin tarihi eser politikasının yanlış olduğunu savundu. Doç. Dr. Doğan, "Bir kere ben restorasyona karşı değilim. Ancak bu restorasyonun adını iyi koymak lazım. Ermeni ve Rum yapıları restore edilirken, neden kendi ecdadımızın eserlerine ilgisiz kalıyoruz? Resmen kendi mirasımızı reddediyoruz. Oysa Osmanlı bizim dedemiz, büyük atamız. Soy ağacımız. Onun eserini alıp restore etmek gerekirken adeta virane bir mezarlık gibi görüyoruz" dedi.

Doç. Dr. İsmail Doğan, şöyle devam etti: "Neredeyse Türk’e karşı bir antipati uyandırdılar. İnsan ‘Türk’üm’ demeye utanmaya başladı. Erivan’da bizim hanlıktan kalma hanlar, saraylar, camiler gibi yüzlerce eserimiz var. Bugün hiçbirisi yok. Ermeniler hiçbirinde Türk izi bırakmadılar. Binlerce Türk, yer adı vardı. Hepsini değiştirdiler. Erivan’daki Türk eserlerinin bir tanesini restore etmeye kalkın, izin verirler mi? Kaldı ki, bu restorasyonların finansmanını kim sağlıyor? Ermeni diasporası mı? Rum kaynakları mı? Kültür Bakanlığı finanse edecekse ben bundan rahatsızlık duyarım. Benim vergilerimle yeterince Ermeni kilisesi, Rum kilisesi tadilat edildi zaten. Ben kendimi, kendi yurdumda ötekileştirilemem. Biraz da Türk eserleri restore görsün."