Alkol var mı alkol
-Polis: Alkollü müyüz genç?
Genç: Seni bilmem ben bi tek attım evden çıkarken..
s -İyi akşamlar gençler alkol aldık mı?
-(Boş rakı şişesini göstererek) Valla bitti, yenisini almaya gidiyorduk.
s Polis: – Alkol var mı alkol?
Vatandaş: – Bira kaldıysa polise versenize.
s -Burda U dönüşü yapmak yasak beyfendi.
-Eeee, bu C dönüşüydü ama memur bey.
-Geç hadi geç. s Evde canımız sıkılmıştı dükkana gidip içki alıp dönecektik polis çevirdi.
s Çocuklar alkol var mı?
-Yok ama almaya gidiyoruz.
s – Hanfendi alkol var mı alkol?
– Yoktur.
– Ehliyet alalım.
– Ay çantamı değiştirdim akşam çıkmadan (çanta gösterilir) öbür çantada kalmış.
-Kredi kartımı göstersem..
-Polis dumur.
s Müzik bangır bangır bağırmaktadır arabanın içinde. Polis gelir kaportaya tıklar.
Genç: Buyur polisim..
Polis: Bu ne gürültü bööle?
Genç: Müzik o müzik..
Polis: Kendi dinleyeceğin kadar açacaksın bu gürültüyü..
Genç: O müzik o ama.
Polis: Sen şöööle sağa çek bakiiim.
Genç: E ama ben zaten sağdayım.
Polis: Cevap verme bana.
Genç: Niye ki?
Gencin yanındaki kız: Ay Ahmet demedim mi sana böyle konuşma polisle, açma müziğin sesini o kadar vır vır vır vır dırdırdır…
Polis: Tamam sen devam et, Allah cezanı vermiş sana ben ne ceza kessem beni kesmez.
Genç: Sağolun memur bey!!! Türk polisi işte gözünü seviim…
s – Alkol aldık mı?
– Eh içtik bişiler.
– Ne kadar içtin?
– Onu birazdan alkolmetre söyleyecek, hadi üflet bakalım.
– İyi üfle o zaman. s Polis: Bu yolun ters yol olduğunu görmüyor musun?
Adam: Görsem size doğru gelip, kenara uygun bi yere yanaşıp geç geç yapmazdım.. s Araba takla atmıştır ve ters durmaktadır trafik polisi yaklaşır cama eğilir ve sorar:
Beyefendi takla atmışınız.
Alkollü şoför: Atmışsam atmışım sana ne! s -İyi akşamlar.
– Ooo iyi akşamlar polis bey. Biz geçerken uğramıştık bir görelim diye. gidelim artık.
– Yok gitme gel gel.
– Rahatsız etmeseydik.
– Ehliyet ruhsat lütfen – Peki. s -Memur bey 8’de 8 bana yazmasanız suçu?
-İstersen yarısını arabaya yazıyım!
Nasreddin Hoca’nın borcu
Nasreddin Hoca parasını geri istemek için defalarca kapısını çalan alacaklısına kapıyı açmış. -Yakında, demiş, yakında paranı ödeyeceğim. -Ne zaman? -Dinle bak… Bizim duvar kenarına yol boyunca çalı tohumu ektim. Ve tohum ilkbaharda yeşerecek ve çok çalımız olacak… Evet, şüphesiz! Sonra bu caddeden çok koyun sürüsü geçer. Geçerken, geçen koyunların yünleri çalılara takılacak. Ben de yünleri toplayacağım. Bizim hanım bunları eğirip ip yapacak. Sonra gerisi kolay! Ben de pazara götürüp satacağım ve paranı geri ödeyeceğim. Adam bu saçma plan üzerine kahkahayı basar. O zaman Hoca da, der ki; -Parayı avucunda hazır hissedince nasıl da gülersin, değil mi, seni köftehor seni..
Lütfi Albayrak / Takvim