Bu cami hat sanatıyla görenleri büyülüyor

Dünya Hali
Kahramanmaraş’taki Abdülhamit Han Camisi, mimari özelliği kadar hat sanatıyla da yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Kendine özgü mimarisiyle Kahramanmaraş ziyaretinde Başbakan Recep ...
EMOJİLE

Kahramanmaraş’taki Abdülhamit Han Camisi, mimari özelliği kadar hat sanatıyla da yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Kendine özgü mimarisiyle Kahramanmaraş ziyaretinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da dikkatini çeken ve İstanbul Çamlıca’ya yapılması planlanan camiye de ilham kaynağı olan Abdülhamit Han Camisi, 46 metre yüksekliğindeki kubbesi, 81 metre yüksekliğindeki 4 adet minaresi ve 46 bin metrekare kapalı alanıyla Adana’daki Sabancı ve Ankara’daki Kocatepe’den sonra Türkiye’nin 3. büyük camisi olma özelliğini taşıyor.

18 yılda 500 ustanın alın teri döktüğü cami, dünyanın farklı ülkelerindeki sanatseverlerin de ilgisini çekiyor. Hayırseverlerin yardımlarıyla tamamlanan ve geçen yıl ibadete açılan caminin iç mekanına işlenen hat sanatı ise görenleri adeta büyülüyor. Hat işlemesi, bin 800 günde tamamlanan camideki motifler, ortamın maneviyatına adeta ahenk veriyor. Külliye şeklinde inşa edilerek farklı sosyal imkanlara sahip olan cami, kendine özgü tasarımıyla dikkat çekiyor.

Caminin hat işlemesini yapan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi ve hattat Arif Yücel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, camideki yazım ve kalem çalışmasının yaklaşık bin 800 günde tamamlandığını belirtti.

Camideki hat işlemesini büyük bir heyecanla yaptığını ifade eden Yücel, hat sanatıyla ilgili Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerinden olumlu görüşler aldıklarını ifade etti.

Mekana uygun renk ve desen

Üniversitedeki akademisyenler ve bu işle iştigal eden uzmanlarla istişare ettikten sonra çalışmalara ”Besmele”yle başladıklarını anlatan Yücel, ”Önce yazılacak ayetleri tespit ettik, ardından kalem işini yapacak kardeşlerimizle bir araya geldik. Sonra Emre, Ertan ve Emir Büyükçapar’la birlikte yazmaya başladık” diye konuştu.

Yücel, caminin hattı için oluşturulan ekiple ilk önce mekana uygun renk, desen ve çizimleri hazırladıklarını söyledi.

Yazılarda altın uygulamasının da bulunduğunu dile getiren Yücel, şunları kaydetti:

”Yazımda ‘Celi Sülüs’ denilen yöntemi kullandık. Bunların dengeli bir şekilde yerleştirilmesi büyük bir maharet gerektiriyor. Ayrıca yazım olarak uygunluğunun yanı sıra mana olarak toplumu birlik, kardeşlik ve sevgiye davet eden ayetlerin yazımına özen gösterildi. 40 metre uzunluğunda 130 santim eninde bir yazıyı mermere işledik. Yazıyı mermere işlemek de ayrı bir maharet gerektiriyor. Caminin pencere üstlerini eşit bir şekilde dağıtarak taşın üzerine ‘Fatiha’ suresini işledik. Bir hattat için bu çok heyecan verici bir olaydı.”

”Ruhani geometri”

Müminlerin ellerini açtığı mekanda eserlerinin görülmesinin kendisini çok etkilediğini ifade eden Yücel, ”Bu camide her ne kadar cismani aletlerle işlemeler yapılsa da hatlara verilen emek ruhani bir geometri oluşturdu” dedi.

Yücel, hattatların eserlerini ortaya çıkarırken çok farklı duygularla ”bir şair ve ressam gibi” dünyasını kağıda döktüğünü söyledi.

”Ruhani duygular”la işlenen hat sanatının görenleri büyülediğini aktaran Yücel, ”Bu duyguların yansıdığı mimarı eserlerde, duyguların yansımasından dolayı izleyenleri, ibadet edenleri de aynı duygulara sevk etmiş olmalı ki; yurt içi ve yurt dışından camiyi görenler güzel duygularını bizlerle paylaşıyor. Biz de bundan mutlu oluyoruz. Allah’a, bize verilen bu görevden dolayı, şükrediyoruz” şeklinde konuştu.

AA