Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Soylu, çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin, temel meselelerini çözerek yoluna devam etmesi gerektiğini ifade eden Soylu, ”Dün neyin olduğuna bakmamak lazım, yarın neyin olacağına bakmak gerekir. Yarın olacak şeye de kimin hangi katkıyı koyduğuna bakmak gerekir. Yüzde 52’lik oy tabanına sahip olan AK Parti, liderlik ortaya koymasa, sayın Başbakanımız liderlik ortaya koymasa, bu sorun üzerinden tekrar Türkiye’yi idare etmeye çalışsa, oy oranı mı azalacak? Bu soruna çıkar ya da menfaat odaklı bakmayan bir yaklaşım var” ifadelerini kullandı.
Sivil toplum örgütleri ve diğer unsurların çözüm sürecine hiçbir katkı yapmadığını vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:
”Türkiye’de sivil toplum örgütleri de hükümetin dışında başka unsurlar da maalesef bu sürecin bir şekilde olumlu sonuçlanması için elini taşın altına koymaktan imtina ediyorlar. ‘Bir açık olsa da bir şey olsa da biz bunu nasıl harelendirsek, ateşlesek de bu iş tekrar devam etsin’ diyorlar. Ne devam edecek peki? Kan devam edecek, gözyaşı devam edecek. Annelerimiz, babalarımız, evlatlarımız ağlayacak öyle mi? Türkiye’nin ekonomisinde ürettiklerimiz, Türkiye’nin bilim yuvalarına gitmeyecek. Engellilerimize daha fazla katkıda bulunamayacağız. Emeklilerimiz daha fazla maaş alamayacak. Faizlere daha fazla para vereceğiz. Türkiye’de eğer huzur ortamı olmazsa risk birimi yüksek olacak, faiz birimi yüksek olacak, bu böyle devam etsin. Bundan biz istifade edebiliyor muyuz?”
-Sivil toplum kuruluşlarına eleştiri-
Milletin çözüm sürecinden bir beklentisi olduğunu ancak sivil toplum örgütlerinin bu konu hakkında sessiz kaldığını ifade eden Soylu, şöyle konuştu:
”Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği neden durur, kendisini seçim heyecanına kaptırmış bir şekilde devam eder? Türkiye’nin, Cumhuriyet tarihinin, belki de yüzyılların en önemli problemlerinden bir tanesini çözmek için ülkenin Başbakan’ı ‘ben baldıran zehiri içerim’ diyor ama herkes kendi koltuğuna çekilmiş. ‘Bir şekilde acaba ne problem çıkar da biz bu problem üzerinden nasıl laf yürütürüz, bak yine başaramadılar, başaramayacaklar diye bir anlayışı tekrar paylaşırız’ diye beklenti içerisindeler.”
-”Baykuşlara değil, bülbüllere ihtiyacımız var”-
Soylu, ”Şunu çok açık bir şekilde söyleyeyim. Eğer bulundukları konumdaki uğursuzlukları bulundukları coğrafyaya, ülkelere ve insanlara yansıtıp başarılı olabilselerdi, baykuşlar başarılı olurdu. Bizim bugün baykuşlara değil, bülbüllere ihtiyacımız var. Güzel dilli bülbüllere ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
Çözüm sürecinin sonuçlarından herkesin istifade edeceğini anlatan Soylu, şunları kaydetti:
”Meseleye bakarken topyekun bakmak gerekir. Muhakkak ki istismar çabaları olacaktır. Bu mesele bittiği zaman Türkiye hangi noktada olacaktır? Bir şekilde onu değerlendirmek gerekir. Ben böyle bakıyorum. Biz futbol yorumcusu değiliz. Her harekete bir yorum yapmak durumunda değiliz. Bu süreç öyle bir süreç değildir. Çünkü bu güzel memleketimiz, bu meselelerden çok canı yanmış bir memlekettir. Bizim insanımızın bu meselelerden çok canı yanmıştır.”
Daha sonra Çorum Belediye Başkanlığı’nı ziyaret eden Soylu, Turgut Özal İş Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen ”Yerel Yönetimler 2-Siyaset Akademisi” eğitiminin ilk dersine konuşmacı olarak katıldı.
Siyaset Akademisi’nin güçlü siyaseti oluşturmak amacıyla kurulduğunu ifade eden Soylu, diğer siyasi partilerin AK Parti’nin bu anlayışını örnek aldığını dile getirdi.
Soylu, konuşmasının ardından Samsun’a hareket etti.
AA