Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti, 1995 yılında terör olayları nedeniyle boşaltılan Uzundere köyünden göç ederek Van’ın Yalım Erez Mahallesi’ne yerleştirilen vatandaşları ziyaret etti.
Yalım Erez Mahallesi’ne gelen Heyet Başkanı Can Paker ile üyeler Sibel Eraslan, Ayhan Ogan, Abdurrahman Kurt, Zübeyde Teker, Mahmut Arslan ve Mehmet Uçum, mahallenin kanaat önderlerinden Halis Dayan ve vatandaşlarca karşılandı.
Heyettekiler, mahalledeki bir eve giderek burada vatandaşların taleplerini dinledi.
17 yıldır anne-babamın mezarında Fatiha okuyamıyorum
Bölgede yaşanan terör olayları nedeniyle 1995 yılında köylerinden göç etmek zorunda kaldıklarını söyleyen Halis Dayan, barış sürecinin tamamlanmasıyla terk ettikleri köylerine geri dönmek istediklerini belirtti.
Barışın olması için gece gündüz dua ettiğini belirten Dayan, süreci gönülden desteklediğini dile getirdi.
Dayan, "Köyümüzde maddi durumumuz iyiydi ama biz her şeyimizi bırakıp buralara geldik. 17 yıldır gidip annemin ve babamın mezarında bir Fatiha okuyamadım. Köydeki yakınlarımızın mezarlarını ziyaret edemedik. Bizi bu hale getirenleri Allah affetmesin" diye konuştu.
"Barışa koşul koymayalım"
Heyet Başkanı Can Paker ise Kürt sorununun temelinde, insan hakları sorunu olduğunu dile getirerek, "Türkiye’deki tüm sorunlar çözülecek. Bunun için önce barışın sağlanması gerekiyor. Kürt sorunu, çok uzun soluklu bir süreç. Barışa şart koymayın. ‘Şu olmazsa ya da bu olmazsa barış olmaz’ demek olmaz. Önce barış olacak, sonra her şey konuşulacak. Ama her şeyden önce barış" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin huzurlu bir ülke olabilmesi için mücadele ediyoruz
Akil İnsanlar Marmara Bölgesi Heyet Başkanı Deniz Ülke Arıboğan ile üyeler Mithat Sancar, Levent Korkut, Ali Bayramoğlu, Ahmet Gündoğdu, Hülya Koçyiğit ve Yücel Sayman İzmit’teki bir otelde Kocaeli Kent Konseyi üyeleriyle bir araya geldi.
Toplantıda konuşan Arıboğan, "akillik" meselesine kavramsal olarak başından beri karşı olduklarını belirterek, "Toplulumla aramızda bir hiyerarşi oluşmasına, sanki diğerlerinden farklıymışız gibi konumlandırılmamıza çok sevimli bakmıyoruz. Çünkü hepimiz halkımızı ne kadar akil olduğunun farkındayız ve bizler o halkın sadece birer parçasıyız" şeklinde konuştu.
Arıboğan, herhangi bir politik düşünceye hizmet etmek için bu işi yapmadıklarını dile getirerek, "Biz gerçekten bir barış ideali altında her şeyi konuşarak, görüşerek ve söyleyerek, ifade edilebilecek bir ortamın oluşması için bu yola çıktık. Bizim asıl derdimiz, silahlar sustuktan sonra ne olacağıdır. Türkiye’nin gerçek anlamda huzur ve dirlik için bir ülke olabilmesi için mücadele ediyoruz" diye konuştu.
Öncelikli hedeflerinin silahların susması olduğunu anlatan Arıboğan, "85 gündür Türkiye’de PKK meselesi nedeniyle herhangi bir kaybımız yok. Evlatlarımızın canı şu anda tehlikede değil. Bunu biz 85’ten 185’e, bin 185’e kadar devam ettirmek istiyoruz" ifadesini kullandı.
"Bu toplumun yeni dili olacak. Şiddetten arındırılmış, yeni bir dil oluşturmak için buradayız" diyen Arıboğan, halkın taleplerine, halkın söylediği şeylere yepyeni bir projeyle "tepedekilere" aktarma yolunda olduklarını kaydetti.
Yılmaz Erdoğan, Şırnaklı gençlerle bir araya geldi
Akil İnsanlar Güneydoğu Anadolu Bölgesi Heyeti’nde yer alan sanatçı Yılmaz Erdoğan da Şırnaklı gençlerle bir araya geldi.
Cizre’deki temaslarını sürdüren heyetten ayrılarak Şırnak’a gelen Erdoğan’ı, Kültür Merkezi’nde Kültür ve Turizm İl Müdürü Teymur Erol ve İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan tarafından karşılandı.
Merkezdeki tiyatro salonunu dolduran gençlerin coşkulu tezahüratlarıyla karşılanan Erdoğan, "Belki de doğduğum yere en yakın yer olan Cizre ve sonrasında Şırnak’a gelmek 45 yaşından sonra nasip oldu. Allah’ın işi işte" dedi.
Eskiden Uludere ve Beytüşşebap ilçelerinin Hakkari’ye bağlı olduğunu anımsatan Erdoğan, halasının, eski Beytüşşebap Belediye Başkanı’nın eşi olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla sizin mahalleye kadar gelip geri dönüyordum. Burada olduğum için çok mutluyum. Hepiniz hoş geldiniz. Biliyorsunuz burada bir çeşit barış turnesi gibi bir durum var. Dün de Mardin’deki yaşıtlarınıza şunu söyledim. ‘Tüm hayatı gergin ve çatışmalı bir ortamda geçmiş çocukların son kuşağı olmanızı diliyorum.’ Sizin çocuklarınızın sizin gördüklerinizi görmeden, normal çocuklar gibi yetişmesi içindir bütün çaba. Umuyorum bu topyekun gösterdiğimiz çaba bir sonuca ulaşacaktır. Acıları da geride bırakacağımızı ümit ediyorum."
AA