Anadolu’da kurulan ilk Türk beylikleri

Dünya Hali
Anadolu da Kurulan İlk Türk Beylikleri ve Önemi 1. SALTUKLULAR (1072–1202) Saltuklu Beyliği’nin Kuruluşu Doğu Anadolu’da kurulmuş olan ilk Türk beyliklerinden biridir.Bu beyliğin kurucusu olan E...
EMOJİLE

Anadolu da Kurulan İlk Türk Beylikleri ve Önemi

1. SALTUKLULAR (1072–1202)

Saltuklu Beyliği’nin Kuruluşu

Doğu Anadolu’da kurulmuş olan ilk Türk beyliklerinden biridir.Bu beyliğin kurucusu olan Ebulkasım Saltuk, Malazgirt Savaşı sırasında Sultan Alp Arslan’ın ordusunda savaştı. Savaştan sonra kendisine Erzurum ve çevresi ikta olarak verildi.Merkezi Erzurum olan beylik, 1072 yılında Büyük Selçuklu Devleti’ne bağlı olarak kuruldu.

Ebu’l-Kasım
1.Ebulkasım kısa zamanda Bayburt, Tercan ve Oltu gibi merkezleri de alarak beyliğin sınırlarını genişletti.
2.Danişmentliler ile ittifak kurarak Haçlılara karşı mücadele etti ve Gürcülere karşı da başarılı savaşlar yaptı.
3.1102’de ölünce beyliğin başına oğlu Ali Bey geçti.

Ali Bey
1.Ali Bey Gürcülerle savaştı.
2.Bu sırada Büyük Selçuklu Devleti’ndeki taht kavgalarında Mehmet Tapar’ı destekledi ve ona tâbi oldu.
3.Selçukluların bu iç mücadelesinden yararlanmak isteyen Gürcü Kralı David, Selçuklu topraklarına saldırarak pek çok Türk’ü öldürdü. Gürcülerle mücadele eden Artuklu ve Saltuklu beyleri başarılı olamadılar.

İzzettin Saltuk Bey
Ali Beyin ölümünden sonra Saltuklu Beyliği’nin başına oğlu Saltuk Bey (1153) geçti. Saltuklular en güçlü dönemlerini yaşamışlardır (1132–1174).

1.Döneminde beyliğinin sınırlarını genişletti. Bayburt, Kars, Oltu, İspir, Tercan ve Trabzon havalisi beyliğe dâhil edildi.
2.Diğer Türk beylikleri ile işbirliği yaparak Gürcülere karşı başarılı mücadeleler yaptı. Ayrıca Trabzon Rumları ile de mücadele etti.
3.Anadolu Selçuklu hükümdarları Mesud ve II. Kılıç Arslan’la iyi geçindi.
4.Saltuk, Ani’nin Gürcülerin eline geçmesi üzerine komşu Türk beylerinin yardımını alarak 1161 yılında sefere çıktı. Gürcülerle yaptığı savaşta yenildi ve esir düştü. Daha sonra serbest bırakıldı.
5.Onun zamanında Gürcüler Erzurum’u kuşattılarsa da başarılı olamayıp geri çekildiler.

Beyliğin Yıkılışı
1.Son Saltuklu Beyi Alâeddin zamanında beylik Anadolu Selçukluları, Eyyubiler ve Gürcüler tarafından baskı altında tutuldu. Bu dönemde beylik iyice zayıfladı.
2.Anadolu Selçuklu Sultanı II. Rükneddin Süleyman Şah 1202 yılında Gürcistan Seferi’nden dönerken bu beyliği topraklarına kattı.

Beyliğin Önemi
Erzurum, Moğol İstilâsı sırasında göç eden Türkmenlerin ilk uğrak yeri oldu. Saltuklular döneminde ise önemli kültür ve ticaret merkezlerinden biri hâline geldi. İran’dan gelen kervan yolu Erzurum, Erzincan, Sivas, Kayseri ve Konya şehirleri üzerinden Akdeniz limanlarına ulaşıyordu. Bu yolun diğer bir kolu da Bayburt üzerinden Trabzon ve Karadeniz’e varıyordu. Bu ticarî yol üzerinde bulunan Erzurum’da ticaretin yanında hayvancılık da gelişmişti. Yün, bu dönemde komşu ülkelere ihraç edilen mallar arasındaydı.Saltuklular zamanında imar faaliyetlerine de önem verildi. Erzurum bayındır hâle getirildi. Bugün bile ayakta duran bir çok eser bu dönemin ölmez yapıtlarındandır. Bu eserlerden Tepsi Minare (Saat Kulesi), Kale Camii, Mama Hatun Kervansarayı ve Kümbeti, Ulu Cami bu gün hâlâ ayakta kalabilen eserlerdendir.Saltuklular, Anadolu topraklarının korunmasında önemli görevler üstlendiler. Haçlılara karşı mücadelede Danişmentlilerin yanında yer aldılar. Gürcü saldırılarına karşı bir duvar görevi yaparak Anadolu’yu korudular.

2. MENGÜCEKLİLER (1080–1228)
Mengücekli Beyliği, Selçuklu Sultanı Alp Arslan’ın komutanlarından Mengücek (Ahmet) Gazi tarafından 1080 yılında kuruldu.Beylik, kuruluş yıllarında Erzincan, Kemah, Divriği ve Şebinkarahisar dolaylarına hâkimdi. Mengücek Gazi, Anadolu’daki Rumlara ve Gürcülere karşı başarılı savaşlar yaptı. Bu mücadeleler sırasında şehit oldu.

İshak
Ölümünden sonra beyliğin başına oğlu İshak geçti. İshak, beyliği yönetmede başarılı olamadı. Onun zamanında Mengücekliler Danişmentlilere bağlı beylik durumuna geldi.
Beyliğin İkiye Ayrılması: İshak Beyin ölümünden sonra Mengücekli Beyliği Erzincan-Kemah ve Divriği olmak üzere iki kola ayrıldı. İshak Beyin oğullarından Davud Erzincan-Kemah kolunun, Süleyman ise Divriği kolunun başına geçti.

a)Erzincan Kemah Kolu: Erzincan-Kemah kolunun en ünlü hükümdarı Davut’un oğlu Behramşah’tır. Behramşah zamanında Erzincan önemli bir kültür ve ticaret merkezi oldu. Behramşah 1225 yılında ölünce yerine oğlu II.Davud geçti. II. Davut, Türkiye Selçuklularına karşı Eyyubiler ve Harzemşahlarla iş birliği yapınca Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubat, 1228 yılında Mengüceklilerin Erzincan – Kemah koluna son verdi.

b)Divriği Kolu: Divriği kolu hakkında kaynaklarda fazla bilgi olmamakla birlikte, bu kolun ilk hükümdarı İshak’ın oğlu Süleyman olduğu bilinmektedir. Süleyman’dan sonra bu kolun başına Şehinşah geçti. Şehinşah’tan sonra başa geçen kardeşi Ahmet zamanında Divriği kolu en parlak dönemini yaşadı. Divriği Mengüceklileri 1252 yılına kadar Anadolu Selçuklularına bağlı olarak varlığını sürdürdü.

Beyliğin Önemi
1.Mengücekliler döneminde Divriği’de kültür ve sanat hareketleri çok canlıydı. Bugünkü Kale Camii, Ulu Cami ve Kayıtbay Camii o dönemin ölmez eserlerindendir.

2.Mengücekliler, genel olarak genişleme politikası gütmediler. Ancak Anadolu’nun Türkleşmesinde büyük katkıları oldu.

3.Mengücekliler döneminde Erzincan siyasî ve ticarî bir merkez idi. Anadolu’yu Tebriz’e ve İran’a bağlayan büyük kervan yolunun bu bölgeden geçmesi, şehirde ekonomik canlılığı artırdı.

4.Bugün Erzincan’da Mengüceklilerden kalma mimarî eserlerin az olmasının sebebi, Moğol istilâsı sırasında şehrin büyük bir tahribata uğramış olması ve bu bölgede sık sık deprem olmasıdır.

3. DANİŞMENTLİLER (1080–1178)
Bu beylik, Melikşah’ın komutanlarından Danişmentoğlu Ahmet Gazi tarafından Sivas başkent olmak üzere 1080 yılında kuruldu.

Danişmentoğlu Ahmet Gazi
1.Türkiye Selçuklu Sultanı Süleyman Şah’ın ölümüyle nüfuzunu daha da artırdı.Ahmet Gazi kısa zamanda beyliğinin sınırlarını Tokat, Amasya, Çankırı, Kastamonu, Kayseri ve Malatya’ya kadar genişletti.
2.Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı I. Kılıç Arslan’ın Haçlılara karşı yaptığı savaşlara katıldı ve büyük basanlar elde etti. Antakya Haçlı Prensi Bohemond’u esir ederek 1102 yılında Malatya’yı fethetti.
3.Ahmet Gazi’nin ölümünden sonra oğulları arasında taht kavgaları başladı. Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan bu durumdan yararlanarak Malatya’yı ele geçirdi.

Emir Gazi
Bu sırada taht mücadelesini kazanan Emir Gazi, beyliğin başına geçti (1104).
1.Emir Gazi, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan’la iyi geçinmeye çalıştı.
2.Selçuklu sultanının ölümü üzerine damadı I. Mesut’un tahta çıkmasına yardım etti.
3.Fakat Selçukluların bu sıradaki zayıf durumundan yararlanarak Malatya’yı geri aldı.
4.Emir Gazi Antakya Haçlı Prensliği ve Kastamonu’yu işgal eden Bizans kuvvetleriyle savaştı.
5.Bu dönemde Danişmentlilerin sınırlan batıda Sakarya nehrine, doğuda Fırat’a kadar genişledi.
6.Emir Gazi dönemi Danişmentlilerin en parlak devri oldu.
7.Emir Gazi’nin Haçlılara karşı kazandığı başarılar, İslâm dünyasında büyük ün kazanmasına neden oldu.

Taht Kavgaları ve Beyliğin Yıkılması
1134’te ölümünden sonra yerine oğlu Melik Muhammed geçti. Bunun döneminde başlayan taht kavgaları beyliği zayıflattı.  Ülkedeki taht mücadeleleri Muhammed’in ölümünden sonra da devam etti. Bu karışıklıklardan yararlanan II. Kılıç Arslan Kayseri’yi ele geçirdi. Danişmentlilerin Selçuklulara karşı Bizans’la iş birliği yapmaları üzerine II. Kılıç Arslan 1178’de bu beyliğe son verdi.

Beyliğin Önemi
Danişmentli Bey ligi’nin kurucusu Ahmet Gazi ve oğlu Emir Gazi, Anadolu’nun Türkleşmesine ve İslâmlaşmasına katkıda bulundular. Haçlılara, Bizans’a ve Ermenilere karşı kazandıkları başarılarla İslâm dünyasının takdirini topladılar. Bu sebeple Türkiye Selçukluları Danişmentlileri en büyük rakipleri olarak görmüşlerdir. Danişmentliler, Tokat ve Niksar Yağıbasan medreselerini yaptırarak eğitim ve öğretime önem verdiklerini gösterdiler. Ayrıca, Emir Gazi Kümbeti ve Kayseri Ulu Camii gibi mimarî eserler meydana getirdiler.

4. ARTUKLULAR (l 102 – 1409)

Ünlü Selçuklu komutanlarından Artuk Bey, Sultan Alp Arslan’ın yanında Malazgirt Savaşı’na katıldı ve Anadolu’nun fethinde büyük yararlılıklar gösterdi. Artuk Bey Suriye Selçuklu Sultanı Tutuş’un hizmetine girdikten sonra Kudüs’e vali (yönetici) olarak gönderildi. Onun ölümünden sonra oğulları Sökmen ve İlgazi de Kudüs’ü yönetmeye devam ettiler.Fatımîlerin Kudüs’ü işgali üzerine (1098) Sökmen ve İlgazi, Güneydoğu Anadolu bölgesine gelip yerleştiler. Burada Artuklular üç kola ayrılarak hüküm sürdüler.

a) Hasan Keyf-Amid (Diyarbakır) Artukluları (1102–1231)
1.Artuk Beyin oğlu Sökmen Bey tarafından 1102 yılında Diyarbakır’da kuruldu.
2.Bu beyliğin merkezi önceleri Hasan Keyf iken daha sonra Diyarbakır’a (Amid) taşındı.
3.Sökmen Bey 1105 yılında ölünce, önce İbrahim sonra Davud beyliğin başına geçti. Davud döneminde Harput, Palu ve Siirt çevresi ülke topraklarına katıldı. Davud’un ülke sınırlarını genişletme politikası üzerine Mardin Artukluları ile Musul Atabeyliği harekete geçtiler. Davud bu iki kuvvet karşısında tutunamayıp yenildi.
4.Hasan Keyf Artukluları son hükümdarları Mesut’un ölümünden sonra 1231 yılında Eyyubiler tarafından yıkıldı.

b) Harput Artukluları (1185–1234)
Harput, Artuklu hâkimiyetine 1112’de Belek Gazi’nin bu bölgeyi fethetmesiyle girdi. Burası daha sonra Hasan Keyf Artuklularının kontrolünde kaldı.
Mardin Artuklularından İmadeddin Ebu Bekir 1185 yılında Harput’ u alarak burada Harput Artukluları Beyliği’ni kurdu.Zamanla Moğol ve Eyyubîlerin egemenliğinde yaşayan Harput Artuklularını 1234 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I.Alâeddin Keykubat ortadan kaldırdı.

c) Mardin Artukluları (1108–1409)
Mardin Artukluları 1108 yılında Artuk Beyin oğlu İlgazi tarafından Mardin merkez olmak üzere kuruldu.
Bu kol en güçlü ve en uzun ömürlü Artuklu kolu oldu.

Artuk bey’in diğer oğlu İl-Gazi tarafından Mardin’de kurulmuştur.
İlgazi, Haçlılara karşı başarılı savaşlar yaptı. Antakya Prensliği yönetimindeki Haçlı ordusunu bozguna uğratarak Halep şehrini ele geçirdi. Gürcüler üzerine sefer yaptıysa da başarılı olamadı.
Ölümünden sonra başa geçen Timurtaş, beyliğin sınırlarını korudu. 1114’te Urfa’yı Haçlıklardan alması İslam dünyasında sevinçle karşılanmıştır.

Ancak daha sonra gelen beyler döneminde Mardin Artukluları iyice zayıfladılar. Güçlü devletler arasında bulunan Mardin Artukluları , Eyyubiler ve Selçukluların hakimiyetini tanımışlardı. 1243’te ise İlhanlılar’a bağlandılar.Karakoyunlu hükümdarı Kara Yusuf, Mardin Artuklularını 1409 yılında ortadan kaldırdı.

Beyliğin Önemi
1.Artukluların hüküm sürdüğü alanlarda Türkmenlerin dışında yabancı milletler de yaşıyordu. Artuklular değişik kültürlere karşı hoşgörülü davrandılar.
2.Yaşadıkları toprakların Mısır, Suriye ve İran yolları üzerinde bulunmasından dolayı bölgede ekonomik ve kültürel faaliyetler son derece gelişti.
3.Başa geçen hükümdarlar, imar faaliyetlerini ve tarımsal üretimi desteklediler.
4. Pek çok merkezde saray, cami, türbe, çarşı, hastahane, kale, köprü ve imaret yaptırdılar. Diyarbakır’da yaptırılan Artuklu Sarayı, dönemin en ünlü mimarî eserlerindendi.
5.Artuklular döneminde Batman suyu üzerinde yapılan Malabadi Köprüsü, bugün bile kullanılmaktadır.
6.İlk Artuklu medresesi, İlgazi tarafından Halep’te inşa ettirildi.
7.Günümüzde hâlâ ayakta olan Mardin Ulu Camii de Artuklu döneminin önemli eserlerindendir.

Anadolu’da Kurulan İlk Türk Beyliklerinin Türk Tarihindeki Önemi
Malazgirt Savaşı’nın kazanılmasından sonra kurulan ilk Türk beylikleri, Anadolu’nun fethinde ve hızla Türkleşmesinde büyük rol oynadılar. Anadolu’nun birçok yeri bu beylikler tarafından fethedildi. Bu beylikler, hâkim oldukları toprakları Avrupa’dan gelen Haçlılara karşı koruyarak İslâmiyet’in bu topraklarda yayılmasına çalıştılar.

İlk Türk beylikleri Anadolu’nun vatan olması için bazen Gürcülerle bazen Ermenilerle bazen de Bizans’la savaştılar. Beylikler, kendi dönemlerinde yeni şehirler, kasabalar ve köyler kurdular. Kurdukları bu şehir ve kasabalara Türkçe isimler verdiler. Yaşadıkları bölgeleri köprü, saray, imarethane, kervansaray gibi sosyal tesislerle donatarak Anadolu’yu imar ettiler. Bugün Türkiye dediğimiz coğrafyadaki bir çok eseri meydana getirenler, Anadolu’da kurulan ilk Türk beylikleri olmuştur.

Anadolu’da Kurulan İlk Türk Beyliklerinin Anadolu’nun Türkleşmesine Katkıları
1.Türklerin Anadolu’daki fetihleri hızlandırıldı.
2.Bizans, Gürcü ve Ermenilerin gücü kırıldı.
3.Haçlılara karşı mücadele edildi.
4.Ele geçirilen toprakların isimleri Türkçeleştirildi.
5.Küçük yerleşim yerleri büyük Türk şehirleri haline getirildi.
6.Anadolu’nun Türkleşmesine ve İslamlaşmasına katkı sağlandı.
7.Türkmen göçü ile Anadolu’daki Türk nüfusu arttı.
8.Anadolu’da kalıcı kültür ve sanat eserleri bırakıldı.
Bütün bu gelişmelerden sonra 12.yüzyıldan itibaren artık Avrupalılar da Anadolu’nun bir Türk yurdu olduğunu kabul etmiş ve Anadolu’yu “Türkiye” adı ile anmaya başlamışlardır.

Çaka Beyliği

Çaka Bey Devleti 1081 tarihinde İzmir’de kurulmuştur. Kurucusu Çaka Bey’dir. İlk denizci Türk devleti olan bu beylik bazı Ege Adaları’na sahip olmuştur. Beyliğin kurucusu Çaka Bey, İstanbul’u kuşatmak isteyince, Bizans’ın kışkırtmaları sonucu I. Kılıç Arslan tarafından öldürtülmüştür. Çaka Beyliği 1093 tarihinde Bizans tarafından yıkıldı. Böylece Batı Anadolu’dakiilk Türk egemenliği sona ermiş oldu.