10 Yılda 10 Bin İşçi Öldü

Dünya Hali
sendika, 2000’lerin ilk 10 yıllık döneminde Türkiye’de çalışma yaşamının ve emekçilerin temel sorunlarının değerlendirildiği bir araştırma yaptı. 2000 ve 2010 yıllarının, çalışma haya...
EMOJİLE

sendika, 2000’lerin ilk 10 yıllık döneminde Türkiye’de çalışma yaşamının ve emekçilerin temel sorunlarının değerlendirildiği bir araştırma yaptı. 2000 ve 2010 yıllarının, çalışma hayatı istatistikleri çerçevesinde karşılaştırılarak, emekçilerin sorunlarının ele alındığı araştırmada, iş gücüne katılım, işsizlik ve istihdamda yaşanan değişimler, işsizlik, istihdamdaki dönüşüm, işçi sağlığı ve iş güvenliği, çalışma koşulları, ücretler ve çalışma yaşamında toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi temel konularda 2000’li yıllarda neler yaşandığı karşılaştırmalı olarak irdelendi. 

Araştırmaya göre, ortaya çıkan sonuçlardan bazıları şöyle: 

-2000’li yıllar boyunca işçilerin çalışma koşulları daha da ağırlaştı, hak ihlalleri arttı. 

-Özellikle sendikasız iş yerleri, küçük ölçekli iş yerleri, fason üretim yapan iş yerleri ve hizmetler sektöründe asgari çalışma koşullarının uzağında kalındı. Yasal sınırların üzerinde çalışma süreleri, ödenmeyen fazla mesailer, yıllık ücretli izin ve hafta tatili hakkının kısıtlanması, ücretlerden keyfi kesinti yapılması, ücretlerin geç veya eksik ödenmesi, hatta hiç ödenmemesi, sigorta primlerinin gerçek ücret yerine asgari ücretten yatırılması ya da eksik yatırılması gibi hak ihlalleriyle yaygın olarak karşılaşıldı. 

-İş gücüne katılma oranı (işsizler ve istihdam edilenlerin çalışabilir yaştaki nüfusa oranı) 2000’de yüzde 49.9 iken, 2010’a gelindiğinde yüzde 48.8’e geriledi. 2000’li yıllar boyunca iş gücüne katılma oranı yüzde 50’nin altında seyretti, adeta iş gücüne katılım bakımından yüzde 50 oranı psikolojik eşik haline geldi. 

-İş gücüne katılma oranı artmadığı halde işsizlik oranında artış yaşandı. 2000’de yüzde 6.5 olan işsizlik oranı 2010’da yüzde 11.9’a çıktı. İşsizlik oranı 2002’de yüzde 10.3 olarak gerçekleşti, ardından yüzde 10’un altına inmedi. 

-İş bulma ümidi olmadığı için iş aramayan, bu yüzden resmi verilerde işsiz sayılmayan ama çalışmaya hazır olan kişi sayısı 2000’de 132 bin iken, 2010’a gelindiğinde bu sayı 716 bine yükseldi. ”Ümitsiz işsizler” 2000-2010 yılları arasında 584 bin kişi arttı. Bir başka deyişle ”ümitsiz işçilerin” sayısı yaklaşık 5.5 katına çıktı. 

-2000’li yıllarda işsizlik, hem kadınlar hem erkekler için giderek büyüyen bir sorun olarak kendini gösterdi. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 6.6’dan yüzde 11.4’e, kadınlarda ise yüzde 6.3’ten yüzde 13’e yükseldi. 

-2000-2010 yılları arasında kadınların iş gücüne katılma oranı 1 puanlık artışla yüzde 27.6’ya çıktı. 

-2000-2010 döneminde istihdam edilen kişi sayısı yaklaşık 1 milyon artarken, işsiz sayısı yaklaşık 1.5 milyon yükseldi. Bunun neticesinde istihdam edilen kişi sayısındaki her 2 kişilik artış, 3 işsizi beraberinde getirdi. 

-2000 itibariyle 1 yıldan fazla süredir işsiz olanların tüm işsizler içindeki payı 21.2 iken, 2010 yılı itibariyle 1 yıldan fazla süredir işsiz olanların işsizler içindeki payı 28.6’ya yükseldi. 
     
-Özelleştirme, taşeronlaştırma ve kamuda işçi istihdamının kısıtlanması politikaları neticesinde 2000’li yıllar boyunca kamuda çalışan işçi sayısı giderek azaldı. 2002 itibariyle yerel yönetimler haricinde kamuda çalışan işçi sayısı 488 bin 218 iken, yarı yarıya düşerek 2010’da 241 bin 972 oldu. 

-Özel sektörde çalışan her 3 işçiden biri kayıt dışı istihdam ediliyor. 

-2000-2009’u kapsayan 10 yıllık dönemde, iş kazası ve meslek hastalıkları neticesinde toplam 10 bin 491 işçi yaşamını yitirdi, 18 bin 818 işçi ise sürekli iş göremez hale geldi. 

AA