Derleyen: Engin Dinç
Uyuşturucu maddelerin kullanımındaki artış herkesi korkutur hale geldi. Özellikle bağımlılık yapıcı maddelerin tedavisinde yaşanan zorluklar, gençlerin bu maddelerden öncelikle uzak tutulmasını gerektiriyor. Ancak yapılan tüm mücadeleye rağmen bu maddelere olan ilginin azalmasına yönelik mücadele tam anlamıyla sonuç vermiyor. Bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) uyuşturucu başta olmak üzere madde bağımlılığı ve kaçakçılığı sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu 2008 yılı raporuna göz atmaya devam ediyoruz. İşte uyuşturucu maddeler ve yüzlerce hayatı karartan bu maddelere nasıl başlandığını gösteren ayrıntılar…
Son verilere göre dünya nüfusu 6.475 milyar kişi. Bu nüfusun 4.272 milyar kişisi 15-64 yaş grubu içinde ve bu yaş grubunda madde kullanan 208 milyon kişi. Bu yaş grubunun genel nüfusa oranı ise %4,8.
Diğer taraftan aylık olarak madde kullanan nüfus 112 milyon olup; toplam nüfusun % 2,6’sı. Sorunlu madde kullanımı olan nüfus 26 milyon olup nüfusun %0,6’sına karşılık gelmektedir.
Tütün de dahil edildiği zaman bağımlılık yapan maddelerin kullanan kişilerin dünya nüfusuna oranı ise %25. Dünyada yasadışı madde kullanımı nedeniyle yılda 200 bin kişinin ve tütün nedeniyle ise beş milyon kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
Bütün bu veriler madde kullanımının dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu ortaya koyuyor. Madde kullanımı sıklığının yüksek olması, ölümlere neden olması, iş gücü kaybına neden olması nedeniyle bütün dünyada da önemli bir sorun olarak kabul ediliyor.
Tedavi maliyetleri sebebiyle de öncelikle önlenmesi gereken bir sorun olarak düşünülüyor. Dünyada 2006 yılında madde kullanımı tanısı alan 1,6 milyon vaka bulunuyordu. Bu vakaların %65’i esrar, %14’ü afyon, %9’u kokain, %2’si depresanlar, %2’si ecstasy, %5 amfetamin ve %5’i diğer maddeler şeklindeydi.
Maddelerin çeşitlerine göre kullanan kişiler arasında da büyük fark bulunuyor. 2006/2007 yılı için esrar kullanıcı sayısı 165,6 milyon, amfetamin kullanıcı sayısı 24,7 milyon, ectasy 9 milyon, kokain 16 milyon, afyon 16,5 milyon ve eroin 12 milyondu. Esrar kullanımındaki kişi sayısı dünya nüfusunun %3,9’unu, amfetamin %0,6, ecstasy % 0,2, kokain % 0,4, afyon % 0,4 ve eroin %0,3’ünü oluşturuyordu.
Kullanıcıların kıtalara göre dağılımı da yakalanan madde gibi farklılık gösteriyor.
Dünyada madde kullanımı tanısıyla tedavi edilen kişi sayısı 2006 yılı için toplam 4,9 milyon olup, milyonda 739 kişidir. Amerika kıtasında 2006 yılında 3970 kişi/milyonda madde kullanımı tanısı ile tedavi edilirken, Okyanusya kıtasında 2784 kişi/milyonda ve Avrupa kıtasında 912 kişi/milyonda şeklinde. Asya kıtası ve Afrika kıtalarında dünya ortalamasının altında sayılar söz konusu (sırasıyla 115 kişi/milyon ve 36 kişi/milyon).
Maddelerin kullanımı nedeniyle tedavi olan kişi oranları 1997/98 ile 2006 yıllarına göre karşılaştırıldığı zaman genel olarak afyon ve kokain kullanımı nedeniyle tedavi olma oranlarında azalma olurken; esrar ve amfetaminlerde artış görülüyor.
TÜRKİYE’DE MADDE KULLANIMI
Türkiye’de madde kullanımı sosyoekonomik duruma göre değişiyor. Düşük sosyoekonomik düzeyde erkekler arasında esrar, eroin ve ecstasy; kadınlar arasında esrar, eroin, afyon; gençler arasında esrar, eroin, uçucu maddeler ve ergenler arasında uçucular, esrar ve eroin kullanımı yaygın.
Orta sosyoekonomik düzeyde ise erkekler arasında esrar, eroin ve ektezi; kadınlar arasında
esrar, eroin, ecstasy ve afyon; gençler arasında esrar, eroin, ecstasy ve ergenler arasında eroin ve ecstasy kullanımı yaygın durumda.
Yüksek sosyoekonomik düzeyde ise erkekler arasında ecstasy; kadınlar arasında ecstasy; gençler arasında ecstasy ve ergenler arasında ecstasy yaygın şekilde kullanılıyor.
Madde kullanım eğilimine göre uçucu, esrar ve ecstasyde önemli ölçüde artış, eroin ve diğer ilaçlarda daha az artış bulunuyor. Bu maddelere erişilebilirlikte artış ve fiyatlarda düşme özellikle uçucu ve ecstasynin artışında önemli bir etmen olarak değerlendiriliyor.
Madde kullanıcılarının son bir yılda (ya da tedavi merkezine ya da cezaevine girmeden önce) % 41’i işsiz, yaklaşık %20’si tam zamanlı işte çalıştığını belirtiyor. Madde kullanıcılarının % 60’ı ise son 3 ay içinde işsiz olduğunu ifade ediyor.
Bu maddeleri kullananların yaklaşık yarısı ailelerinden maddi destek gördüklerini, yaklaşık üçte biri son üç ay içinde geçimini sağlamak için yankesicilik, hırsızlık, madde satışı ve dilencilik de yaptığını belirtiyor.
Madde kullanıcısı kişilerin büyük bir çoğunluğunun esrar deneyimi olduğu bulunuyor. İlk esrar ortalama kullanım yaşı ise 17. Bu kişilerin yarısından fazlası uçucu kullanmış. İlk olarak uçucu ortalama kullanma yaşı ise 14 olarak tespit edilmiş.
Bağımlılık yapıcı madde kullananların dörtte birinden fazlasının eroin deneyimleri olduğu ortaya konmuş. Eroin deneyimi en düşük Ankara ilinde (%8) ve en yüksek Diyarbakır ve İstanbul illerindedir (%40’dan fazla). İlk eroin ortalama kullanım yaşı 24 olarak bulunmuş.
Madde kullanıcılarının %13’ü kokain kullanma deneyimi olduğunu belirtmiş. Kokain için ilk kullanma yaş ortalaması ise 26.
KONTROLDEN ÇIKAN CİNSEL YAŞAM
Madde kullanımında riskli cinsel davranışlar da yaygın. Madde kullanıcıları, son 12 ay içinde (ya da tedavi merkezine ya da cezaevine girmeden önce) ortalama 2 düzenli, 10 düzensiz cinsel partnerleri olduğunu ifade etmişler.
Cinsel ilişkiye girmek için başka birinden madde ya da para alma durumları sorulduğunda ise, bu kişilerin yaklaşık dörtte biri cinsel ilişkiye girmek için para verdiğini ve dörtte biri de cinsel ilişki karşılığında madde aldığını belirtmiş.
Bu kişilerin %4’ü kendisinde hepatit B, %3’ü Hepatit C ve %5’i cinsel yolla bulaşan hastalık olduğunu; arkadaşlarının %15’inde Hepatit B, %5’inde Hepatit C, %8’inde HIV ve
%12’sinde cinsel yolla bulaşan hastalık olduğunu belirtmiş.
Toplumda madde kullanıcılarının %40’ı en az bir kez madde ile ilgili bir suç nedeniyle, tedavideki kullanıcıların %30’u az bir kez madde ile ilgili bir suç nedeniyle tutuklanmış. Herhangi bir suçtan suçlanma %38’dir. İlk tutuklanma yaş ortalaması 26 olup, cezaevinde madde kullanımı ile ilgili suçlardan cezaevinde ortalama kalma süresi 3 yıl olmuş.
Madde etkisiyle ortaya çıkan suçlarda fiziksel, sözel, cinsel, duygusal şiddet ve aile içi şiddet ön planda. Daha çok bireyin-bireye, grubun-gruba ve grubun-bireye uyguladığı şiddet olarak ortaya çıkıyor.
TÜRKİYE’DE ÇOCUKLARDA VE GENÇLERDE MADDE KULLANIMI
İlköğretim ve Orta Öğretim Okullarında Madde Kullanımı
2003 yılında yapılan bir çalışmaya göre, lise çağında olan 16 yaş grubundaki öğrencilerin
%50’si sigara ve %45’i alkol kullandıklarını belirtirken, erkeklerin %6’sı ve kızların %2’si esrar, tüm öğrencilerin %4’ü uçucu madde ve %2’si de ecstasy kullandıklarını ifade etmiş. Sigara ve alkolün ilk kullanımı 12-15 yaşları arasında iken diğer maddelerin ilk kullanımı pek çok öğrenci için daha yakın zamanda (örneğin; 16 yaşlarında) oluyor. Erkeklerin %9’dan, kızların %5’ten fazlası belirtilen maddelerden herhangi birini deneyebileceklerini itiraf ediyor.
Öğrenciler alkol, madde kullanımı ya da başka nedenler yüzünden kişisel yaşamlarında ya da ilişkilerinde herhangi bir sorunla karşılaşıp karşılaşmadıkları, suça karışıp karışmadıkları ya da bu nedenlerden ötürü cinsel deneyimleri olup olmadığı yönündeki soruya verdikleri cevapta; okulda düşük performans göstermek, para ya da başka değerli şeylerini kaybetmek, kaza geçirmek ya da yaralanmak ya da acil servise alınmak vb. sebepleri göstermişler. "İlişkilerdeki sorunlar" arasında ise arkadaşlarla, ebeveynlerle ve öğretmenlerle kavga etmek ya da tartışmak seçenekleri bulunuyor.
İlk Madde Kullanımı
Öğrencilerin yüzde 94’ünden fazlası hayatlarında hiç madde kullanmasa da kullananlar arasında ilk kullanılan maddeler esrar, sakinleştirici ya da sedatifler olduğu ortaya çıkmış. Maddeyi nasıl buldukları sorusuna öğrenciler genellikle grup içinde paylaştıklarını söyleyerek cevap vermiş. Erkeklerin bazıları maddeyi (kendilerinden yaşça daha büyük ya da daha küçük) bir arkadaşlarının verdiğini, bazıları ise maddeyi cevaplar arasında yer almayan bir şekilde aldıklarını ifade etmiş. Ergenler arasında madde kullanımı hakkındaki halk tartışmalarında, arkadaş baskısının etkileri sürekli olarak vurgulanmış. Ancak bazen ilk madde kullanımına başlamada bir kişi de etkin rol oynayabilmektedir. O nedenle pek çok ülkede, ilk madde kullanımındaki ana nedenlerden birinin "merak" olduğu da vurgulanıyor. Belirtilen diğer nedenler arasında "problemlerini unutmak" ve "kafa bulmayı istemek" yer alıyor. Oransal olarak, erkekler bu nedenleri kızlardan daha çok belirtiyor.