Mevlana Nasıl Giyinirdi?

Doğal Yaşam
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Miyase Çağdaş, yüksek lisans öğrencisi Arife Aktaş ile birlikte Mevlana...
EMOJİLE

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mesleki Eğitim Fakültesi Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Miyase Çağdaş, yüksek lisans öğrencisi Arife Aktaş ile birlikte Mevlana Müzesi‘nde sergilenen ve Mevlana‘ya atfedilen 3 entari, 4 cübbe ve 6 hırka olmak üzere toplam 13 parça kıyafette ergonomik özellikleri incelediklerini anlattı.

Amaçlarının Mevlana dönemindeki giysileri yeni tasarımlarla günümüze aktarmak olduğunu belirten Çağdaş, ”Çok kapsamlı bir çalışma yaptık. Arife Aktaş tarafından Mevlana Müzesi’nde bulunan tüm giysiler, model, kesim, kullanılan malzeme, renk ve süsleme bakımından tek tek incelendi. Bu çalışmada sadece ergonomik özellikleri ele aldık” dedi.

Çağdaş, Mevlana Müzesi‘nde sergilenen ve Mevlana’ya atfedilen kıyafetlerin 1200’lü yıllarda günlük hayatta da giyildiğini belirterek, ”Günümüz için bazı özellikleri bakımından günlük hayatta kullanılabilmesi mümkün değil. Ancak Mevlana’nın yaşadığı dönemde günlük hayatta da giyilmiş. Günümüzde daha pratik giysiler tercih ediliyor. O dönemde kullanılan bu giysiler, kol özelliği, kumaş özelliği açısından hareketleri sınırlamıyor ama boy açısından günümüze uymuyor” diye konuştu.

İnceledikleri kıyafetlerin birçok açıdan ergonomik olduğunu belirten Çağdaş, 8 giyside pamuklu kumaş, 5 giyside de ipekli kumaş kullanıldığını, o dönemde pamuklu kumaş üretiminin daha fazla olduğunu düşündüklerini dile getirdi.

Pamuklu kumaşın arasına tahta pamuk yerleştirilmek suretiyle kalınlaştırılarak kışlık hale getirildiğini ifade eden Çağdaş, şunları kaydetti:

”Mevlana’ya atfedilen bütün giysilerin reprodüksiyonlarını yaptık. Reprodüksiyonları günümüzde bulabildiğimiz malzemeler ölçüsünde yapabildik. Rektörlük bütçe sağladı. Bir tek Sultan Veled’e ait Destegül’ün kopyasını yapamadık. Onun reprodüksiyonu bizi aşıyor. Çünkü hat sanatıyla süslenmiş. Mevlana’ya atfedilen giysilere bazen önden bazen arkadan ilave parçalarla genişlik kazandırılmış ve hareket rahatlığı sağlamak amaçlanmış. Ergonomik özelliklerin bilinmediği o devirlerde model ve kesimlerle giyen kişiyi rahat hissettiren pamuklu kumaşlara yönelmeleri dikkati çekicidir.”

İnceledikleri giysilerin beden, model ve kesim tekniğinde, bedeni geniş yanı dikişsiz, ön ve arka beden omuz genişliğinden düz inen kup ile yan parça arasına parça yerleştirilmiş model ve kesim tekniğinin kullanıldığını söyleyen Çağdaş, genellikle üst giysi olarak hazırlanan bu kıyafetlerin vücut hareketlerini engellemeyecek şekilde geniş kesim olarak hazırlandığını ifade etti.

Çağdaş, incelenen giysilerin ergonomik özellikler taşıdığını, buradan geçmişte de giysi konforunun göz önünde bulundurulduğunun anlaşıldığını sözlerine ekledi.