Güvercin Bir Tutkudur…

Doğal Yaşam
Derleyen: Bengü Dağlı Dünyada ve Türkiye’de güvercin yetiştiriciliği önemli bir yere sahip. Bunun nedenini güvercin besleyenler bu kuşun evine ve yuvasına olan bağlılığına bağlar. Yüzlerce ırkı ...
EMOJİLE

Derleyen: Bengü Dağlı

Dünyada ve Türkiye’de güvercin yetiştiriciliği önemli bir yere sahip. Bunun nedenini güvercin besleyenler bu kuşun evine ve yuvasına olan bağlılığına bağlar. Yüzlerce ırkı bulunan güvercinin tüm dünyada ve Türkiye’de milyonlarca yetiştiricisi bulunuyor.

Eski dönemlerde güvercin yetiştiricilerine “kuşbaz” adı verilirdi. Günümüzde bu terim kullanılmamakta, buna karşılık genellikle “kuşcu” terimi güvercin yetiştiricisini tanımlıyor.

Ülkemizde güvercin yetiştiriciliği köklü bir geçmişe ve kültüre sahip. Türklerin yaşamaya başladığı andan itibaren Anadolu’da yaklaşık 1000 yıldır güvercin yetiştiriliyor.

Her ne kadar ülkemizde kuşçuluk yaygınsa da diğer ülkelerde olduğu gibi ciddiyetle ele alınmıyor. Meraklılarımızın olaya çok ciddi ve büyük bir şevkle baktıklarına hiç şüphe yok. Ancak çeşitli nedenlerle diğer ülkelerde bu konuda yapılan etkinlikler ülkemizde henüz yapılamıyor. Buna rağmen son yıllarda güvercin yetiştiriciliği konusunda organizasyonların yaygılaşmaları oldukça sevindirici. Hatta aynı konuda zaman zaman sergiler ve yarışmalar da düzenlenmeye başlandı.

Biz de size bu ilginç hobi hakkında biraz daha bilgi verelim istedik…

ÜLKEMİZDE BULUNAN TAKLACI GÜVERCİN IRKLARI

Hobi olarak güvercin yetiştirenlerin ülkemizde rastlayabileceği başlıca türler bulunuyor. İşte onlardan bazıları…

 

Azman


Azman:
Azman, kısa gagalı uçucu ırkların içerisinde Denizli’de en yaygın ırktır. Bango’da görülen köşeli kafa yapısı, patlak ve dışa çıkık gözler Azman ırkında görülmez. Bangolara oranla daha uzun boylu, sivri uçlu kanat yapısına sahip ve uçucudurlar.

Bağdat:
Ülkemizde Bağdat, Bağdadi, Bağdadiye ve Bağdatlı adları ile bilinen bu güvercin ırkı, Irak kökenlidir. Dünya da Bagdat, Baghdad, Bagdette gibi adlarla bilinmektedir. Günümüzde doğu ve güneydoğu bölgelerimizde yetiştirilmektedir. Ancak sayıları azalmıştır. Korunması için önlemler alınması gerekmektedir.

Bango: Güvercin soylarından çok geniş kapsamlı bir türdür. Bu tür diğer güvercin türlerine göre daha ufak olmasıyla bilinir. Soyu, 8.yüzyılda Afrika’dan gelmektedir. Kırmızı, siyah, mavi, sarı renkleri vardır. Vücutları beyaz, kanat ve kuyrukları renklidir.

Dönek: Dönekler de kelebekler gibi 14-16 kuyruk teleğine sahiptir. Siyah, mavi, kırmızı renklere sahiptir. Kafaları kanat ve kuyrukları beyazdır yüksek uçarlar pırıltıya hassasiyetleri vardır uzak mesafelerden gelmeleri de biraz güçtür.

Çakal: Makaracı ırklarımızdan biri de Çakaldır. Ülkemizde “Çakal” adı ile bilinen bu güvercinler, dünya üzerinde “Çakal Roller”, “Cakal Roler”, “Rouleur de Cakal” gibi adlarla tanınmaktadır. Çakal adı, bu kuşların renk olarak çakal (Canis aureus ) benzemeleri nedeni ile bu kuşlara verilmiştir. Bu güvercinler gerçekten de kızılkahve ve pas rengi olurlar.

Dolapçı: Türkiye’de Denizli dışında pek çok bölgede dolapçılara dönek denildiğini biliniyor, ancak Denizli’de dolapçı ve dönek kesin olarak ayrılmaktadır. Bu ayırım Denizli’li yetiştiriciler tarafından uzun yıllardır yapılmakta ve isimlendirilmektedir.

İskenderun:
İskenderun Bağdat ırkları içinde en ilginç ve benzersiz olanıdır. İngiliz Carrier, Fransız Bagdat, Steinheim Bagdat, İspanyol Bagdat, zaman içinde bazı melezlemelere maruz kalmıştır, İskenderun ırkı ise saf bir ırktır.

Kelebek:
Anadolu’ya has bu güvercin ırkı herhalde tüm Türkiye’de aynı isimle tanınan tek ırktır. Zira diğer birçok ırkın yerel adları yöreden yöreye değişiklik göstermektedir. Bunun yanı sıra Türkiye’de takla’dan sonra en çok tanınan ırktır.

Karakan: Ülkemizde “yelpaze kuyruk” dünyada ise “fantail” olarak adlandırılan güvercin ırkları içersinde sınıflandırılan Gümüşkuyruklar, kuyruk telek sayılarının fazlalığı ve kuyruklarının duruşu ile dikkati çekerler. Ülkemizdeki yelpaze kuyruk ırlardan biri olan Gümüşkuyruklar, aslen Suriye kökenli güvercinlerdir. Suriye’de “Karakand” ya da “Hindi” adı ile bilinirler. Dünyada ise, “Karakand Fantail” ve “Syrian Fantail” adı ile tanınmaktadırlar. Ülkemizde ise bu güvercinlere Gümüşkuyruk ya da Karakan denilmektedir.

Posta: Diğer ırklarda olduğu gibi saf kan bir posta güvercini olmaz.Zira 1850 yıllarından sonra Belçika’da çeşitli ırklara mensup güvercinler arasında yapılan eşleştirmeler sonucunda bu günkü yarış güvercinleri (modern racing pigeon) ortaya çıkmıştır.Bu nedenle posta güvercinlerini diğer ırklarda olduğu gibi standart form özelliklerine sahip olmasını bekleyemeyiz. Örnek vermem gerekirse bu güvercinler arasında tozluklu veya paçalı olarak tabir edebileceklerimiz de vardır paçasız veya tozluksuz olanları da vardır.

Selçuklu:  “Selçuklu”, “Selçuk” ya da Konya’da halk arasında söylendiği şekliyle “Enseli” olarak adlandırılan bu güvercinler, bir zamanlar Anadolu Selçuklu devletine başkentlik yapmış bulunan Konya yöresine özgü yerel kuşlardır. Buradaki “ense” sözcüğü kuşun kuyruk bölümü için kullanılmaktadır.

Trakya:
Bu ırk yalnızca Trakya’da Kırklareli, Tekirdağ ve civarındaki küçük kasabalarda yetiştirilmektedir. Büyük bir olasılıkla Oryantal Roller’ları (makaracıları) ile akraba bir ırk. Vücut yapıları Oryantal Roller’ları andıran orta büyüklükte kuşlardır. Ancak Oryantallardan farklı olarak bu ırkta 14-18 telekten oluşan kuyruk dik olmayıp genellikle kanatlar kuyruğun üzerinde taşınır. Kanatları kuyruk yanında, birini kuyruk altında ya da ikisini de kuyruk altında taşıyan kuşlara rastlanmaktadır.

Trabzon: Bugün Türkiye’de nadir bilinen ırklardan biridir. En bilgili güvercinseverlerin bile hakkında pek bilgisi olmadığı kaybolmaya yüz tutmuş bir ırkımızdır. Türkiye’de genel olarak bence taklacı merakının fazlaca ortaya çıkması yüzünden kaybolma noktasına gelmiştir. Esasında güvercin uçurmaya vakti olmayanlar için Görüntü ve oyun açısından ideal bir ırktır.

Taklambaç: Ülkemizde yaygın olarak Konya’da yetiştirilen bir ırkımızdır. Konya’nın eski ve yerli ırkları arasında olup, Konya’ya Anadolu Selçukluları ile birlikte geldiği tahmin edilmektedir. Yaklaşık 1000 yıldır Anadolu’da tanılan ve bir ırkımız olup, Konya’da halk arasında “Pirinç dıkdık” adı ile de bilinmektedir. Buradaki dıkdık kelimesi gaga anlamındadır. Bu güvercinlerin gagaları küçük olduğu için bu ad verilmiştir. Günümüzde sayıları çok azalmıştır. Konya dışında neredeyse hiç görülmezler. Konya’da ise eski kuşçuların bazılarında bulunabilirler. Bu nedenle nesli tükenmek üzere olan bir ırkımız olup acil olarak korunması gerekmektedir.

Bayburt: Adını Doğu Karadeniz bölgemizdeki Bayburt ilimizden alan, Bayburt ırkı güvercinlerimiz dünyada İngilizce olarak “Turkish whisperer” adı ile tanınmaktadır. Türk fısıldayıcısı ya da ötücüsü adı ile çevirebileceğimiz bu tanımlamadan anladığımız kadarı ile dünyada bu güvercinlerin ötücü yanı ön planda ele alınmaktadır. Ülkemizde de ötücü ırklarımız içersinde değerlendirilmektedirler.


Adana: Dalıcı güvercin denilince hiçbir ırkın Adana ile boy ölçüşebileceğini düşünemiyorum. Bulutların içinden atlayıp, salmaya kadar durmadan çırpınan bir postayı izlemenin zevkini başka bir ırktan almak imkansızdır. Adana’da bu kuşlar 3’lü bazen de 2’li uçurulur ve uçan her bir gruba posta adı verilir. Postalar postadaki en iyi kuşa göre isim alırlar. Örneğin; Sakar Postası veya mavili Şami Postası gibi…
 

İstanbullu: Bu güvercin ırkı dünyada “Damascus” adı ile tanınmaktadır. Suriye’nin başkenti olan Şam’ın Arapça olarak adlandırılış şekli Damascus dur. Dünyada Damascus ya da Damascene olarak tanılan bu güvercinler, bugün ülkemizde “İstanbullu”, “Ela göz” “Karagöz” ve “Muz” gibi adlarla bilinirler. Lübnan’da ise “Booz” olarak adlandırılırlar. Kendine özgü belirgin bir formu ve rengi olan bu güvercinler, günümüzde Şanlıurfa ilimiz ve çevresinde yaygındırlar.

Şıhşelli: Ortadoğu ve tahminen İran kökenli olan bu güvercinler, ülkemizde “şıhşelli”, “çakşırlı” “çarçurlu”, “panda” ve “şirazi” gibi adlarla bilinirler. Şirazi adlandırması aynı zamanda Pakistan kökenli “Lahore” (Şinasi) ırkı için de Pakistan’da kullanılan bir addır. Dünyada ise, “Shaksharli”, “Shaksharli Tumbler” “Sherazie” ve Almanya’da da “Schirastümmler” adı ile tanınırlar.