‘Büyük Deprem’e Az mı Kaldı?

Doğal Yaşam
İstanbul, dün 20.49’da Marmara Denizi’nde meydana gelen 4.4 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. 17 Ağustos’un üzerinden geçen zaman bazı şeyleri unutturmaya başlasada doğa kendini tekr...
EMOJİLE

İstanbul, dün 20.49’da Marmara Denizi’nde meydana gelen 4.4 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. 17 Ağustos’un üzerinden geçen zaman bazı şeyleri unutturmaya başlasada doğa kendini tekrar hatırlattı.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından ‘hafif şiddette’ olarak adlandırılan deprem, bazı soruları da beraberinde getirdi. Bu sarsıntı acaba beklenilen ‘büyük marmara depremi’nin habercisi olabilir mi? İşte 4.4’lük depremin ardından uzmanların görüşleri…

 

 Prof. Ahmet Ercan, "Büyük deprem de tam bu konumda olacak"

20.49’de Marmara Denizinin kuzeyinde M=4,4 büyüklüğünde, küçük boyutta, bir deprem oldu. Depremin yeri Silivri Koyunda Kuzey Anadolu Kırığı ile Mudanya- Çorlu- Edirne kırıklarının kesim yerinde 7,7 km derinlikteki granit katmanı içinde oldu. Bu deprem ocağı ileride 7,0 ile 7,2 büyüklüğü arasında deprem beklediğim yer ile aşağı yukarı çakışmaktadır. Beklenen Silivri-Marmara Ereğlisi büyük depreminin olası ocağı tam bu konumda olacaktır. Bu deprem bu bölgenin gerilmekte olduğunu göstermektedir.

Depremin öncü olduğu kanısında değilim. Deprem jeofizik mühendislerinin gelecek depremi anlamsı bakımından çok önemlidir.

Kuzey Marmara‘da ana deprem oluncaya dek M=4,0 ile 5,7‘e varan gerginlik boşalmalarını göreceğiz. Bu gün olan deprem onlardan bir tanesidir.

Büyük depremi oluşturacak gerginliğin henüz birikmediği kanısındayım.

Ahmet Mete Işıkara: "Korkulacak bir şey yok"

Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanımanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara da depremi Çengelköy’deki evinde hissettiğini belirterek, öncü deprem olup olmadığına yönelik, "Öncü deprem kavramı çok doğru bir kavram değil. Çünkü böyle olduğu zaman depremin de saatini bilmek ve bildirmek zorundasınız" dedi.

Depreme hazırlıklı bir toplum için büyük bir deprem ve korkulacak bir durumun olmadığını söyleyen Prof. Dr. Işıkara, "Korkulacak bir durum yok. Marmara Denizi‘nde potansiyel bir tehlike var ve çok sık deprem oluyor. Olmaya da devam edecektir. Korkulacak bir rakam da değil ayrıca. Yani bu ölçekteki bir depremde hasar ve can kaybı olmaz. Ama depreme hazır bir toplumun bu sarsıntılara hazır olması ve korkmaması gerekir. Çünkü burası zaten deprem kuşağında bulunan potansiyel bir yer" diye konuştu.

"4,4’lük deprem öncü değil, sinyal"

Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Prof. Dr. Doğan Kalafat,  "4,4 büyüklüğündeki deprem, beklenen İstanbul depremi için bir öncü olarak kabul edilemez." dedi. Profr. Dr. Kalafat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öncü deprem kavramı her zaman kullanılmıyor. Özellikle büyük deprem olduktan sonra bilimsel değerlendirmelerden sonra bunu veriyoruz. Kuzey Anadolu Fayı’nın özelliği ön şok aktivesinin olmadığı yönündedir. Oluş düzeninde ön şok aktivitesi yoktur. Bu depremi, Marmara içerisinde yılda 1-2 defa olan doğal, lokal ya da yerel depremlerden bir tanesi olarak nitelendirebiliriz. O
bakımdan endişe edecek bir şey yok.

Beklediğimiz büyük bir deprem olduğu için 4,4 büyüklüğündeki bu depremi, Marmara’daki doğal bir aktivite olarak nitelendiriyoruz. Olduğu yer bakımından Silivri açıkları, Orta Marmara olarak Kuzey Anadolu Fayı’nın üst kuzey kolu üzerinde olmuş bir deprem. Zaman zaman bu nitelikte hafif şiddette depremler olabilir ama hiçbir zaman büyük bir depremin ön şok belirtisi veya öncüsü olarak nitelendiremeyiz.

Bu kadar büyük bir metropolde alınan önlemler yeterli değil. Bina stoku güvensiz, bunu vatandaşlarımız biliyor. Binalarımıza güvenmiyoruz. Vatandaşlarımızın panik yapıp kendilerini dışarı atmalarından da biliyoruz. Vatandaşlarımız binalarına güvenmiyor. Bizim en büyük sorunumuz, yapı stoğumuzun depreme dayanıksız olmasıdır. Bundan dolayı çok büyük bir tedirginlik var."