Çek maçı önemli ama kader maçı değil

Spor Güncel
Demirören, A Haber televizyonunda canlı yayın konuğu olurken, yöneltilen soruları yanıtladı. A Milli Futbol Takımı’nın 2016 Avrupa Şampiyonası elemelerinde bugün Çek Cumhuriyeti ile yapacağı maç...
EMOJİLE

Demirören, A Haber televizyonunda canlı yayın konuğu olurken, yöneltilen soruları yanıtladı.

A Milli Futbol Takımı’nın 2016 Avrupa Şampiyonası elemelerinde bugün Çek Cumhuriyeti ile yapacağı maça değinen Demirören, “Önemli bir maç ama kader maçı değil. Bana göre kader maçı, finallere katılma şansını kaybedeceğimiz ya da garantileyeceğimiz son müsabaka. Önümüzde 8 maçımız daha olacak” dedi.

Türkiye’nin gruptaki ilk maçında İzlanda’ya karşı beklenmedik bir sonuç aldığını, Çek Cumhuriyeti’nin ise Hollanda’yı yenmiş olmanın avantajıyla geldiğini aktaran Demirören, “Önemli olan, güzel futbolla hak ettiğimiz galibiyeti alıp, halkımıza güzel bir armağan verebilmek. Bu turnuvaya katılacak bir takım yaratmak mı yoksa her turnuvaya katılacak bir takım yaratmak mı istiyoruz? Biz, Fatih Terim ile her turnuvaya katılabilecek bir takım yaratmak için yola çıktık. Bu da zaman alacak bir şey. Bugün yaptık, bugün hemen başarı gelsin diye bir şey dünyanın hiçbir yerinde yok. Bu tip başarılar, uzun süreli altyapı yatırımlarının sonucu olarak geliyor” diye konuştu.

“Gökhan Töre haberinin zamanlaması kasıtlı

Yıldırım Demirören, yaklaşık 1 yıl önce milli futbolcu Gökhan Töre’nin, takım arkadaşları Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak’a silah göstermesi olayının son günlerde gündeme getirilmesini kasıtlı bulduğunu kaydetti.

Olayın detaylarının kendisini ilgilendirmediğini vurgulayan Demirören, şunları söyledi:

“Ben de medya sahibiyim ve söylediklerim yanlış anlaşılmasın. Burada TFF Başkanı olarak konuşuyorum. İki önemli maça çıkacağız. Benim gazetem bu haberi 6 ay evvel yapmıştı. Duyulmuş bir haberdi. Bu maç öncesi tekrar gündeme getirilmesi bana göre doğru değil. Bugün Çek’ler bu haberi alsa, bize zarar vermemek için kendi gazetelerinde yayınlamazlar. Böyle bir maç öncesi yapılacak haber değil. Aynı oyuncunun babası benim gazeteme de geldi, kullanmadık. Bu, milli bir vazifedir ve milli takım herkesin takımıdır. Maçlardan sonra isteyen kullanır. Bana göre zamanlaması doğru olmadı, şık olmadı. Sayın Fatih Terim her şeyi açıkladı. 21 yaşındaki bir oyuncuya 7 maç ceza da verdi. Olayı bildiği halde kimseyle paylaşmadı ve kendi içinde cezasını vererek konuyu çözdü. Saklanabilecek bir şey mi? Bana göre milli takım için saklanabilecek bir şey. Gökhan Töre haberinin zamanlaması kesinlikle kasıtlıdır. Maç öncesi kullanılması doğru değil. Mühim olan milli takımımıza sahip çıkmamız. Çok önemli bir yerden geçiyoruz. Milli takımımızla hepimiz üzülüyor veya seviniyoruz. Önümüzdeki turnuvaya katılması için çalışıyoruz. Bu yolda yenilgiler, galibiyetler olacaktır. Önemli olan, hedefe yürüyen milli takıma sahip çıkmaktır.”

“Galatasaray yönetiminin durumu belli. Bıraktılar gittiler”

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’in göreve getirilmesi döneminde Galatasaray Kulübü ile yaşadıkları gerginliğe değinen Yıldırım Demirören, Ünal Aysal’ın, kendisinin bilgisi dışında gelişmeler olduğu yönündeki açıklamalarını yalanladı.

Ünal Aysal’ın yaptığı her açıklamada, TFF Başkanı olarak bir cevap vermek istemediğini kaydeden Demirören, “Bu konuyu, Sayın Fatih Terim’le göstermelik olarak, hatıra olarak imzaladığımız sözleşme sırasında açıkladım. Ben Sayın Ünal Aysal ile 3 kere konuştum. Her konuşmamızda da kendisi, ocak ayında hocayı alacaksak, şimdiden anlaşma yapabileceğimizi, rahatlıkla alabileceğimizi söyledi. Zaten Galatasaray yönetiminin şu andaki durumu belli. Bıraktılar gittiler. Her mağlubiyeti, başarısızlığı federasyona ve Fatih Terim’e bağlamaya çalıştılar” diye konuştu.

Konunun kendi aktardığı şekilde olduğunu Fatih Terim’in birçok kez beyan ettiğinin altını çizen başkan Demirören, “Ben artık Ünal Aysal’a cevap vermekten de sıkıldım. Çünkü gerçek bu. Bunu değiştiremezsiniz. Kişiler geçici, kurumlar kalıcıdır. Galatasaray camiasıyla federasyon kötü olmaz. Kötü gösterecek şekilde yöneticilerin beyan vermesi yanlış, çünkü hepimiz gideceğiz, kurumlar kalacak. Futbol ‘biz’ ile güzel, ‘ben’ ile değil. Ne Beşiktaş Fenerbahçe’siz yapar, ne Fenerbahçe Galatasaray’sız, ne Galatasaray Trabzonspor’suz, ne de Bursaspor Gaziantepspor’suz. Hepimiz birlikte varız. Ünal Aysal’la ilgili daha fazla konuşmak istemiyorum. Ama Galatasaray’ın başarısızlığının sorumlusu ne federasyon ne de Fatih Terim’dir” şeklinde görüş belirtti.

“Başladığım işi yarıda bırakmam”

 

Gelecek yıl yapılacak TFF Genel Kurulu’nda yeniden aday olup olmayacağıyla ilgili yöneltilen soruya Demirören, başladığı işi yarım bırakmayacağı yanıtını verdi.

Demirören, yeniden aday olup olmayacağı sorusuyla sık karşılaştığını aktararak, “Bu kısmet işidir. Hayatta hiçbir şey kısmet olmadıkça, yolunuz açılmadıkça gerçekleşmez. Biz devam edecekmiş gibi çalışıyoruz, bırakacakmış gibi de yatırım yapıyoruz. Federasyon yönetimi için başka arkadaşlar da aday olacaktır mutlaka ama ben yapı olarak başladığım işi yarıda bırakmam” ifadelerini kullandı.

“Art niyet aramamak lazım”

Yıldırım Demirören, hem kulüp başkanlığı hem kulüpler birliği başkanlığı hem de federasyon başkanlığı yaptığına vurgu yaparken, özellikle hakem kararlarıyla ilgili art niyet aranmaması gerektiğine dikkati çekti.

Görüşmelerinde kulüp yöneticilerine hep kavga ortamı yaratmadan, suçlu aramadan çalışmalarını sürdürmelerini söylediğini dile getiren Demirören, “Dünyanın en önemli liglerinde öyle hakem hataları görüyoruz ki. Ama hakem art niyetli mi? Hayır değil. Hakemlerimizin gelişimini görüyoruz. Ligimizde hakem hataları oldu. Bazı hakemlerimizin cidden performansları beklenen seviyede değil ama muhakkak toparlanacaklardır. Genç hakemlere de görevler veriyoruz. Hakemlerimiz de insan ve hataları olacaktır. Futbol zaten bir hata oyunu. Hoca hata yapıyor, futbolcu hata yapıyor, yönetici hata yapıyor” şeklinde konuştu.

Merkez Hakem Kurulu yönetimine sadece, “Kimseyi dinlemeyeceksiniz. Hangi hakem uygunsa onu vereceksiniz” dediğini aktaran Demirören, “Sanki TFF yönetimi oturuyor sezon başında, ‘bu takım şampiyon olsun’ diyor. Sonra hakemlerden de bu yönde kararlar vermeleri isteniyor. Böyleymiş gibi üzücü bir ortam yaratılmaya çalışılıyor. Ben de başkanken böyle söylemlerde bulundum ama bunlar hataydı. Böyle bir şey yok” dedi.

“Türk futbolunun en büyük sorunu, marka değerinin düşmesi”

Yıldırım Demirören, Türk futbolunun önündeki en önemli sorun olarak marka değerinin düşmesini gösterirken, bu durumun mali gerilemelere yol açacağını belirtti.

Birçok kulübün önümüzdeki dönemde mali kriterleri karşılayamamasından dolayı Avrupa kupalarına katılamayacağını ileri süren Demirören, “Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Göksel Gümüşdağ ile bu konuyu görüştüm ve kulüplerin mali durumlarının düzeltilmesi için bir yapı oluşturmalarını istedim. Belli bir noktadan sonra federasyon olarak biz böyle kulüplere lisans da vermeyeceğiz. Kulüplerin uzun vadeli yapısını düşünmek zorundayız. Örneğin Orduspor nereden nereye geldi. Sakaryaspor, Kocaelispor, hep böyle hatalardan bu noktalara gerilediler. Bu durumu kulüpler birliği ile birlikte engelleyeceğiz. Önümüzdeki sezon buna başlayacağız ve kademeli olarak kriterleri katılaştıracağız” görüşlerini paylaştı.

Mali fair-play konusunun kendileri için büyük önem taşıdığına vurgu yapan Demirören, “Mali açıdan önümüzde o kadar zor bir yokuş var ki. Bilançolar ve bütçelerin makyajları artık kabul edilmeyecek. Buna izin vermeyeceğiz. UEFA kriterlerini kulüpler için biz uygulayacağız. Zamanında ben de yaptım ama bitti. Ben de başkanlık yaptım, benim süremden de borçlar geldi. Suçlunun kim olduğu değil önemli olan. Sorumluluğu alıp, bunu hep beraber düzeltmemiz lazım. Kulüpler kimsenin harcama yapma yeri değil” değerlendirmesinde bulundu.

“E-bilet ile rantçılar ve bedavacılar gitti”

Demirören, uygulanmaya başlanan e-bilet nedeniyle maçlarda tribünlerin önemli ölçüde boş kaldığı yönündeki görüşlere katılmadığını söyledi.

“E-bilet ile rantçı ve bedavacılar gitti. Artı, siyasi olarak tribünlere gelip tezahürat yapmak isteyenler de gittiler” diyen Demirören, “Tribünlerin boş kalmasının Passolig ile alakası yok. Bunun futbolun menfaatine olduğun hep beraber kısa sürede göreceğiz” diye konuştu.

Yabancı sınırlamasıyla ilgili eleştirileri de yersiz bulduğunun altını çizen Demirören, “Ligde 120 civarı yabancı var. Bana Avrupa’da oynayacak, maçlarını izlemeye gideceğiniz 10 tane oyuncu sayabilir misiniz? Yok. Aksine, Türkiye ligi seviyesinin altında, büyük paralar verilmiş yabancılar var. Yabancı kuralı, Kulüpler Birliği Vakfı’yla birlikte alındı. Geçen sene yabancıların maçlarda oynama ortalaması 4,7. Getiriyorsunuz ama oynatılamıyor. FIFA’da 200’e yakın dosya var. Bazı kulüplere puan silme cezaları geldi. Ben, Türk futbolu adına yabancı sayısının çok olmasının zarar getirdiğine inanıyorum” şeklinde görüş belirtti.

“3 Temmuz süreci bizim için bitti”

Yıldırım Demirören, şike ve teşvik iddialarına yönelik soruşturmayla başlayan 3 Temmuz sürecinin kendileri açısından bittiğini bir kez daha tekrarladı.

Konunun, TFF kurullarınca verilen kararlarla kapandığını kaydeden başkan Demirören, “Bizim için bu konuda tartışma yok. Süreç, federasyon açısından kapandı. UEFA ve FIFA ile ilgili de beklentimiz yok ama bu kurumlarda dosya tamamen kapanmadan da risk yok diyemem” ifadelerini kullandı.