İşte Tarihi Şike Kararı

Futbol
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demiören, dosyada yer alan 22 maçla ilgili tüm kulüpleri PFDK’ya sevk ettiklerini belirtti, şike girişimlerinin sahaya yansımadığını söyledi. Etik Kur...
EMOJİLE

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demiören, dosyada yer alan 22 maçla ilgili tüm kulüpleri PFDK’ya sevk ettiklerini belirtti, şike girişimlerinin sahaya yansımadığını söyledi.

Etik Kurulu’nun raporunda geçen tüm maçları tek tek izleyen ve maçların kritik anlarında notlar tutan TFF Yönetim Kurulu üyelerinin aldığı kararı Yıldırım Demirören açıkladı. Başkan Yıldırım Demirören, hazırlanan metni spor kamuoyuyla paylaştı.

TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Futbol Disiplin Talimatı’ndaki 58. maddesinde yer alan cezaların orantısızlığı konusunda hemen herkesin mutabık olduğunu belirterek, ”Öncelikle korumak ve geliştirmekle yükümlü olduğumuz Türk futboluna vereceği cezalar göz önüne alındığında, orantısızlığın giderilmesi için en uygun zamandır” dedi.

Demirören, ağır şike teşebbüsü ile ilgili olarak en az 12 puan indirme cezasının, Futbol Disiplin Talimatı’nın 58. maddesine eklendiğini açıkladı.

Demirören açıklamasında şunları söyledi:

"Göreve geldiğimiz 27 Şubat 2012 tarihinden bu yana, çaba ve mesaimizin büyük bir kısmını, kamuoyunda adı ‘şike ve teşvik primi soruşturması’ olarak geçen sürece ayırmak zorunda kaldık. Tabii ki halen Avrupa’nın ekonomik anlamda altıncı sırasında olan Türk futbolunu, daha ileri noktalara taşıma çalışmalarımızı da sürdürdük.

Bu dönemde, 36. UEFA Kongresine ev sahipliği yaparken, U19 Kadınlar Avrupa Şampiyonası Finalleri ve 2013 FIFA U20 Dünya Kupası hazırlıklarımızı da tamamladık. Ben ve Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarım, Türk futbolunda yeni bir sayfayı aralamak, kaybolmaya başlayan güven ortamını tekrar kurmak, futbolumuzun önünü yeniden açmak amacındayız. Görevimize bu azim ve kararlılık ile sarıldık. Futbol dünyasının, futbolun değerine ilişkin hassasiyetinden kimsenin tereddüt etmemesi için çalıştık.

BAHSE İLİŞKİN HİÇBİR UNSUR YOK

Son yıllarda, özelikle bahis oyunlarından haksız çıkar elde etme peşinde olanların, bu amaçla kirli ellerini oyunumuza uzatmaktan çekinmedikleri herkesçe bilinmektedir. Bu, futbol dünyasındaki tüm sağduyu sahibi yöneticiler gibi bizleri de fazlasıyla rahatsız etmektedir. Ülkemizde, adı bahis sahtekarlığı olsun olmasın, futbolumuzun bu anlamda her türlü spekülasyondan uzak tutulması tartışılmaz önceliğimizdir. Sevinerek söyleyebilirim ki, iddialar içerisinde bahse ilişkin hiçbir unsur olmadığı gibi, Etik Kurulu da çalışmalarında bu yönde bir bulgu var olmadığını somut olarak tespit etmiştir.

Bildiğiniz gibi Türkiye Futbol Federasyonu talimatları, müsabaka sonucunu etkileme eylemleri için, dünyada emsali olmayan sertlikte yaptırımlar öngörmektedir. Türkiye’de amaç; sebebi bahis olsun olmasın, futbolun temiz kalması, sahada oynanan oyunun sonucunun belirsizliğinin muhafaza edilmesi, dolayısıyla futbolu futbol yapan, Türk toplumunun en sevdiği oyun olmasını sağlayan özelliklerin korunmasıdır. Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu amaçtan taviz vermesi hiçbir koşulda düşünülemez.

Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 6222 sayılı Yasanın bu adı ile değil de, ‘şike yasası’ olarak anılması en büyük üzüntülerimizden biridir. Buna rağmen yasanın hükümlerini uygulamak ile görevli emniyet ve yargı mensuplarının bu süreçte futbola gösterdikleri özenden son derece memnunuz.

Unutulmamalıdır ki; disiplin yargısı ile genel yargının suç tanımları, soruşturma teknikleri birbirinden farklıdır. Tam da bu sebepten, devam etmekte olan bir dava bulunduğu halde de, futbol ailesi kendi disiplin sürecini en hızlı şekilde tamamlamak zorundadır. Bugün itibarı ile söyleyebilirim ki; süratli bir karara varılması çeşitli nedenlerle gecikmiş bu dosyada, karar aşamasına çok yaklaşılmıştır.

ETİK KURULU’NUN RAPORUNU TİTİZLİKLE İNCELEDİK

Etik Kurulu, dosya hacmi sebebi ile çalışmasını iki kısma ayırmış ve öncelikli olarak Süper Lig müsabakaları yönünden incelemesini tamamlayarak, raporunu Yönetim Kurulumuza ulaştırmıştır. Yönetim Kurulumuz üç gün boyunca bu raporu büyük bir titizlikle ve her yönüyle değerlendirerek ve konunun hassasiyetini dikkate alarak, iddianamede bile yer almayan bazı müsabakalar da dahil olmak üzere, Etik Kurulu tarafından incelenen 22 müsabaka ile ilgisi olan tüm kulüpleri Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna sevk etme kararı almıştır. Belirtmek isterim ki, bu kulüplerimizin çoğu hakkında Etik Kurulu şüpheye dahi rastlanmadığını rapor etmiştir. Buna rağmen, tüm kulüplerin sevki kararının sebebi, bağımsız karar organlarını incelemelerini hiçbir şekilde kısıtlamamak, bu önemli dosyada kulüplerimize idari değil, yargısal aklanma imkanı tanımaktır.

Tüm görevi Türk futbolunu korumak ve ileriye götürmek için hizmet vermek olan Türkiye Futbol Federasyonunun Başkanı olarak, bir kez daha tekrar etmek isterim ki; Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna sevk edilen kulüplerimiz bu aşamada suçlu değildir. Kişisel ve samimi temennim; Kurulun incelemesi neticesinde, tüm kulüplerimizin akladığını görmektir.

Bu temennimin gerçekleşmesi hepimizin içine sinen, adil disiplin yargısı kararlara dayanması şartına bağlıdır. Etik Kurulu raporunun değerlendirilmesi neticesinde, bu talimatlarla korunması hedeflenen temel değerlerin doğrudan zarar görmediğinin ortaya çıkmış olması, futbolu futbol yapan değerlere müdahale çabalarının, bu değerlere zarar verecek noktaya ulaşmadıklarının ve hiçbir şekilde sahaya yansımadıklarının belirlenmesi, en sevindirici noktadır. Disiplin yaptırımlarımızın öncelikli hedefi, suçluya suçun bedelinin ödettirilmesinden ziyade, bir bütün olarak Türk Futbolunun bu tür tehditlerden korunması ve caydırıcılıktır. Disiplin yaptırımlarımızın belirlenmesi aşamasında bu husus göz ardı edilmemeli, sistemi koruma adına çıkılan yolda sistemin daha fazla zarar gördüğü bir noktaya varılmasına imkan verilmemelidir.

CEZALARIN ORANTISIZLIĞI KONUSUNDA HERKES MUTABIK

3 Temmuz 2011 tarihinden bugüne disiplin yaptırımlarının ağırlığının, ihlallerle orantısızlığı herkes tarafından tartışılmakta ve büyük çoğunluk tarafından yaptırımlar bilhassa teşebbüs halleri açısından ağır bulunmaktadır. 6222 sayılı yasa yürürlüğe girmeden önce, bu konudaki tek düzenleme olan disiplin talimatının 58. maddesinin şiddetli olması bir ölçüde anlaşılabilir.

Ancak yasa ile öngörülen yaptırımlar yürürlüğe girerken, dünyada emsali olmayan sertlikteki bu maddeye daha fazla ihtiyacımızın kalmadığı değerlendirilerek, gerekli düzenlemeler yapılmalıydı. Hemen herkesin orantısızlığı konusunda mutabık olduğu cezaların, öncelikle korunması ve geliştirilmesi görevimiz olan Türk futbolunun bütününe vereceği zararlar dikkate alındığında, bu orantısızlığın giderilmesi için en uygun zaman "derhal şimdi" olarak tanımlanmalıdır. Güncel iddialar varken mevcut yaptırımın değiştirilmesinin, bazı bireylerin menfaatine yönelik hareket ettiğimiz yolunda söylemlere yol açacağının elbette ki farkındayız. Ancak; yanlıştan dönmek erdemdir. Ve koşullar ne olursa olsun bizim için söylenecekler değil, Türk futbolunun menfaatleri önemlidir.

Yönetim Kurulumuzun dün kabul ettiği değişiklikleri, doğru ve art niyetsiz okuyarak değerlendiren herkes, ‘amacımızın’ orantısız cezaları aykırılık ile orantılı hale getirmek, ‘hedefimizin’ konu ile ilgisi olmayan futbol ailesi üyeleri ile ailenin bütününü korumak olduğunu rahatlıkla görecektir."

KARAR FIFA VE UEFA NORMLARI DİKKATE ALINARAK VERİLDİ

UEFA’nın dosyanın özellikle kurullara sevk edilmesini istediğini de ifade eden Yıldırım Demirören, sözlerine şöyle sürdürdü: "Kabul etmiş olduğumuz değişiklikler ve ekler FIFA ve UEFA normları ile diğer ülke federasyonlarının mevzuatlarının tamamı dikkate alınarak belirlenmiştir. Türk Futbolunun içinde bulunduğu duruma göre, kesinlikle bizim tarafımızdan yoktan var edilmemiştir. Şike ve teşvik primi, ilgili maddemizin yeni halinde de sert şekilde cezalandırılmaktadır. Teşebbüs hallerinde ise, bağımsız kurullar o dosyanın kendine has özelliklerini serbestçe değerlendirerek, ihlale uygun yaptırımlarına hükmedebileceklerdir. Uygulanamayacak kadar sert yaptırımların sebep olduğu gecikme dışında, yeni düzenlemelerin içeriğinin, konuya uygunluğu ve diğer ülkelerin düzenlemelerine paralelliği hususlarında hiçbir endişemiz yoktur."

CAS DAVASININ ÇEKİLMESİ FENERBAHÇE’NİN KENDİ KARARI

TFF Başkanı Demirören bir soru üzerine "Fenerbahçe’nin CAS’taki davasını geri çekmesinin tamamen Fenerbahçe camiasının iradesiyle gerçekleşti ve bu konuda bizim bir müdahalemiz sözkonusu değildir." dedi.

CEZA KARARIN ALINDIĞI SEZON UYGULANACAK

Cezaların ne zaman uygulanacağıyla ilgili bir soru üzerine ise TFF Başkanı Demirören, "Bildiğim kadarıyla karar alındığı tarihte uygulanan sezon" diye konuştu.

PFDK, en az 48 saat içinde savunmaları alarak kararını vermek zorunda.

Zaman