İbrahim Akın kararı kulübü küme düşürür

Futbol
Engin Dinç’in röportajı Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK)’nın şike dosyasıyla ilgili disiplin kararları açıklandı. Bu kararlar kamuyonda büyük eleştiri alırken, Yıldırım Demirören ...
EMOJİLE

Engin Dinç’in röportajı

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK)’nın şike dosyasıyla ilgili disiplin kararları açıklandı. Bu kararlar kamuyonda büyük eleştiri alırken, Yıldırım Demirören başkanlığındaki TFF yönetiminin bir nevi bir “toplumsal mühendislik” çabası ortaya konulduğu eleştirileri yapıldı. Biz de PFDK kararlarını tecrübeli bir spor hukukçusu olan İstanbul Barosu Spor ve Spor Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Mehmet Uzer ile konuştuk. Av. Mehmet Uzer, İbrahim Akın’la ilgili kararda bu futbolcunun şike teşebbüsünün sahaya etki ettiğinin belirtildiğini ve karar sebebiyle ilgili kulübün küme düşürülmesinin gerektiğini söyledi.
 
PFDK’nın kararları ile ilgili genel bir değerlendirme alabilir miyim? Aziz Yıldırım’a bir ceza verilmedi. Hiçbir kulübe bir ceza öngörülmedi. Bu kararları nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce adil mi oldu?
Ben bu iddianameyi ve Federasyon Disiplin Kurulu’ndaki dosyayı tam olarak bilemiyorum. Kim savunma olarak ne ifade verdi, onları bilemiyorum. Tam detayını bilemediğim için doğru mudur, yanlış mıdır, bir şey diyemem. Yapılan değişiklik kapsamında cezaları verdiler. Başkan Yıldırım Demirören’in açıklaması sinyali veriyordu. “Şike sahaya inmemiştir, teşebbüs aşamasında kalmıştır” dedi. Ondan sonra teşebbüsünde cezasını düşürdüler. Normalde bu suçu işleyenlere verilecek ceza ligden düşürme. Teşebbüse puan indirme cezası öngördüler. Fakat teşebbüs noktasında ihlal olursa bunları hafif ihlal yaptılar, hiçbir kulüp ceza almadı.

Aziz Yıldırım 8-9 aydır hapiste. Ancak alınan kararlarda Aziz Yıldırım’ı temize çıkaran bir durum var. Dolayısıyla akıllarda kafa karışıklığı oluşturuyor. Aziz Yıldırım’ın davasını nasıl etkiler bu kararlar?
Etkilemez. Baktığınız zaman Futbol Disiplin Kurulu diyor ki; suçsuzdur. “Ne bir suç işlemiştir ne teşebbüs etmiştir. Bu şekilde ona ceza verilemesine gerek yoktur” şeklinde karar veriyor. Ama bu demek değil ki, “mahkeme elindeki bilgi, belge ve verilerle bu suçun işlendiği kanaatine varamaz,  bundan sonra kesinlikle ceza verilemez” denilemez. Herkesin yetkisi ayrı. Burada mahkemenin öyle bir yetkisi var. Böyle bir ceza verebilir. Bu disiplin yargılanmasında, Federasyo’nun yaptığı yargılamada en ufak bir şüphe durumuna bile ceza verilirken, ceza yargılamasında kesin emin olmak lazım. Şüpheli bir durum nedeniyle sanık yargılanırken, mahkemenin kesin kes bu suçun işlendiğine emin olması gerekiyor. Eğer ki, şike ve teşvik bildiriminden ceza alırsa Aziz Yıldırım, bu Federasyon’un ve kurulların verdiği kararları çok sorgulanır bir hale düşürür. O çok riskli bir durum olur. Ama sadece örgüt üyeliği suçundan ceza gelir, şike ve teşvik üzerinden ceza gelmezse bir sorun olmaz. Gönül ister ki örgüt üyeliği iddiaları da doğru olmasın. 

İbrahim Akın, 3 yıl hak mahrumiyet cezası aldı. Şöyle bir yorumla; “İbrahim Akın kimseyle bir alış verişte bulunmadan tek başına mı şike yaptı” diye soruluyor. İbrahim Akın’a verilen ceza hukuk kuralları içinde mantıklı bir yere oturuyor mu acaba?
Oturmuyor tabi ki… İbrahim Akın’ın bu suçu kendi başına işleyecek bir hali yok. Fenerbahçe-İBB  müsabakası sebebiyle 3 yıl müsabakalardan men cezası alıyor. 58’e 1. madde gereğince bu cezayı alıyor. Tek başına mı yaptı, tek başına mı bu skoru değiştirdi? Yani bu kafaları karıştırıyor. İşin enteresan tarafı burada müsabaka sonucunu etkilemekten ceza verilmiş, demek ki sonucu etkilemiş. Verilen cezaya göre sonucu etkilemişse, o zaman sahaya yansımış demektir. Sahaya yansımışsa, sonuç etkilenmişse o zaman suç işlendi sayılır. Suçta işlenmişse verilecek ceza ligden düşürme. Burada sakat bir durum var. Muhtemelen bunu Tahkim Kurulu düzeltecek. Ben bu durumu Tahkim Kurulu, etkilemekten değil, etkilemeye teşebbüse vesaire gibi bir şekilde bunu değiştirir diye düşünüyorum. Çünkü bu dosyada sözkonusu maçın etkilendiği kesin olarak ortada gözüküyorsa, bu dosyada mevcutsa o zaman kulüp içinde ceza söz konusu olabilir. Bu hakikaten büyük bir yanlışlık olur.
 
Değiştirilen 58. Maddenin UEFA’dan geri döneceği şeklinde de yorumlar yapılıyor.  Siz bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Bir defa burada yapılan değişiklik hukuka uygun diye düşünüyorum ben. Eğer ağır ihlal söz konusu ise sadece teşebbüs konusunda kulüplere ceza verilebilir diyor. Şimdi verilebilir lafı çok muğlak… Açık açık söylemesi gerekir. Şu hallerde, bahis durumunda, menfaat durumunda, sonucu bizzat önemli şekilde etkilemenin olasılık olduğu durumlarda etkileme vb. gibi açık açık yazılması lazım. Ağır ihlal sayılır ifadesinin de; bu durumda teşebbüs, şu kadar puan eksiltme cezası, şu halde 12 puan, şu halde 24 puan gibi açık açık yazılması lazım. Yani burada kurula fazla takdir hakkı tanınıyor. O da ne oluyor? Büyük ve küçük kulüpler ayrımı için belki ileride sözkonusu olabilir. Onun için net olarak bu suçun tanımı, cezanın niteliğinin belirtilmesi lazım. O açıdan yanlış ama genel olarak doğru bir değişiklik. Bu değişikliğe UEFA karışmaz, çünkü baktığımız zaman UEFA olsun, FIFA olsun. aynı kriterleri kullanıyor. Yeter ki uygulama aynı şekilde olsun. Yapılan bu değişiklik kapsamında uygulama gerçekleşsin… Bizdeki sorun bu. Yani madde değil. Bu madde ile bir takım işlerin üstü örtülecek gibi beklenti, bir algılama var. Bilemiyorum, verilen bu kararlar o doğrultuda olmamıştır diye düşünüyorum. Gerçekten suç işlenmişse, açık açık belirtilmesi ve gereken cezanın verilmesi lazım. Maddede sorun yok ama sorun uygulamada olabilir.

Bir spor hukukçusu olarak PFDK’nın ve genel olarak şikeyle ilgili karar sürecinin vicdanları tatmin ettiğini düşünüyor musunuz?
Benim bu konuda bir şey söylemem mümkün değil. Neden? Dosyanın tamamını görebilmiş değilim. Göremediğim konu hakkında yorum yapmam doğru olmaz. Bunu da tüm kalbimle söylüyorum. Çünkü ben savunmaları görmedim. Tanık ifadelerini bilmiyorum. Sonuçta bunlar doğrudur, yanlıştır. Bu sürecin içinde olanlar, belli bir süre sonra tüm bu bilgileri kamuoyu ile paylaşacak. Biz ondan sonra çok net olarak diyeceğiz ki, yanlış karar verilmiş veya çok doğru karar verilmiş, isabetli olmuş. Ama şu an için ben dosyaların tamamına hakim olmadığım için net olarak bir karar belirtmem mümkün değil.

on5yirmi5