Seyrantepe’deki Türk Telekom Arena Stadı, şirket birleşmeleri ve daha birçok önemli organizasyonda imzası bulunan, "Polat yönetiminin mali beyni" olarak ün yapmış bir isim Haşhaş.
"Ezeli rakibimiz, başkanı, yönetim kurulu, muhalefeti, taraftarıyla bir bütün oldu. Aynı sıkıntıya biz düşsek, ne hallere gelirdik bilemiyorum. Bu noktada ciddi şüphelerim var."
Son günlerde sarı kırmızılı camiada yaşanan kavgalardan bunalan Haşhaş, "Artık iç hesaplaşmaları bırakalım. Kavga etmek G.Saray’a bir şey kazandırmaz" derken, ezeli rakipleri F.Bahçe’yi örnek göstermekten kaçınmıyor. Hürriyet’e çok önemli açıklamalarda bulunan Ali Haşhaş, şike soruşturmasının başladığı 3 Temmuz’dan bu yana zorlu bir süreçten geçen F.Bahçe’de yaşanan kenetlenme için, "O duruşu G.Saray gösteremezdi" diyerek bir de itirafta bulunuyor. Haşhaş, bu konuda bakın neler söylüyor:
Pırıl pırıl bir kulüp bıraktık ama…
– "En çok üzüldüğüm nokta ne biliyor musunuz? Ben F.Bahçe’yi, özellikle de son zamanlardaki duruşunu sonuna kadar takdir ediyorum. 3 Temmuz’dan bu yana devam eden süreçte yargıyla başları derde girdi. Yanlış anlaşılmasın, ‘bu işlere bulaştılar’ demiyorum. Biz, sadece futbolda başarısız olduk. Buna karşın tertemiz, pırıl pırıl bir G.Saray bıraktık. Ne oldu? Yönetim olarak idari açıdan ibra edilmedik. Hayatımda unutamayacağım en acı olaydır bu. Bizde bunlar olurken ezeli rakibimiz F.Bahçe’de neler yaşandı biliyor musunuz… Başlarına bir olay geldi. Doğrudur, yanlıştır bunu söyleyemem. Kararı Türk mahkemeleri verecektir. Ancak onlar başkanı, yönetimi, muhalefeti, taraftarı, kısacası camiasıyla bir bütün oldu.
Kadınları bile ayrı bir takdir konusu
– Aynı sıkıntıya biz düşseydik, ipi göğüsleyebilir miydik bilemiyorum. Ne hallere düşeceğimizi tahmin edemiyorum. Bu noktada ciddi şüphelerim var. Fenerbahçe’yi fazlasıyla takdir ediyor, ‘helal olsun’ diyorum. Manisaspor’la oynadıkları maçta stadı kadın taraftarlarıyla doldurmaları bile ayrı bir takdir konusu.
Biz de F.Bahçe’den ders almalıyız
– F.Bahçe’nin bugünkü yönetiminde çok önemli iş adamları var. Hepsi birbirine bağlı. Bir tanesi bile farklı bir ses çıkarmadı. Camiaları da kenetlendi. İşte, G.Saray’a da yakışan bu. G.Saray olarak biz bundan ders almalıyız. Oysa biz birbirimizi eleştirmekten başka bir şey yapmıyoruz. Hala eleştirilerin olduğu bir ortamda ‘Biz G.Saray olarak F.Bahçe’nin duruşunu sergileyebilir miyiz?’ diye soruyorum. Kafamda ciddi şüpheler var.
3 yıl boyunca kulübü tertemiz idare ettik
– LEKESİZ tertemiz bir yönetim gösterdik. G.Saray 3 yıl boyunca tertemiz idare edilmiştir. Futbolun dışında mali ve idari açıdan son derece başarılı olduk. Kanun dışı hiçbir eylemin içerisinde olmadık. Biz hala birbirimizi eleştiriyoruz. Artık susmalıyız. Yöneticilerimiz bundan sonra artık ‘biz daha iyisini yapacağız’ demeli.
Aysal yönetimini sonuna kadar destekliyorum
G.SARAY Yönetimi kendi içinde sıkıntılı. Hesaplaşma peşinde koşmak hoş değil. Adnan Polat bunları yapmış, şimdi Başkan Ünal Aysal ve yönetimi de bunlardan daha iyisini yapsın. Ben Ünal Aysal yönetimini sonuna kadar destekliyorum. Başarılı olmalarını istiyorum.
Polat’ın hedefi kulübün 50 yılını kurtarmaktı
– ADNAN Polat, G.Saray’ın 50 yılı kurtarmayı hedefledi. ‘Biz bunu nasıl yaparız?’ diye çalıştık. Kulübün kasasında para yoktu. Gelirleri artırmak şarttı. Şirket birleşmesi çok önemliydi. ‘Bunu yaparsak G.Saray’ın 50 yılını kurtarırız’ dedik. Hedefleri belirleyen Adnan Polat’tı. Biz geldiğimizde stat bir araziydi. Ali Sami Yen’de 17 bin kişiye oynayıp 20 milyon TL hasılat yaparken, 52 bin kişilik statta 65 milyon dolarlık hasılata kavuştuk. Hedeflediğimiz 50 yılı kurtarmak amacıyla çıktığımız işleri büyük ölçüde tamamladık. Stadı, birleşmeyi, bir aşamaya kadar Riva’yı hallettik. Eldeki arazilerin gitmesini önledik. Birikmiş borçları tasfiye ettik. Sadece futbolda başarısız olduk.
Terim’le çalışmak keşke bize nasip olsaydı
Fatih Terim’e güvenen bir insanım. Terim’i ailece tanırım, severim ve takdir ederim. Çok isterdik Fatih Terim’le çalışmayı.. Olmadı, nasıl olmadı ise. Fakat keşke olsaydı. Yönetim ona destek vermeli.
Bir mektup yüzünden evini aradılar
GEÇMİŞTE yazılan bir mektup nedeniyle Adnan Polat’ın evi arandı. Hayatı boyunca polisle işi olmamış. O, İtalya’dan liyakat ödülü almış önemli bir isimdir. Üstelik siyasetin saflarında yer aldı. Düşünün, evi aranıyor. Kimse onun yerinde olmak istemez. Eşi ve çocuklarının psikolojisini düşünün.
Hizmetin karşılığı disiplin olmamalı
– GALATASARAY’a hizmet etmiş başkanı ve yöneticileri displin kuruluna sevk etmek G.Saraylılık duruşu ve etiğine uymayan bir davranış. Bu, hizmet etme arzusu ile gelen insanların önüne geçmektir. Hizmetin karşılığı disiplin kuruluna sevk olmamaktır.
G.Saray taraftarına hayranlık duyuyorum
– BEN G.Saray taraftarına da hayranlık duyuyorum. Onları da takdir ediyorum. Onların olgunluğu alkışı hak ediyor. Hem şike davası, hem de eski başkan Adnan Polat ve Işın Çelebi’yi korumaları büyük bir davranış.
ahaber.com