El Clasico için futbolseverler soluğunu tuttu, iki cepheden de demeç savaşı yaşanıyor. Yarın akşam 23.00’deki randevu öncesi ntvmsnbc spor yazarlarına El Clasico’nun favorisini sordu.
Futbolun en büyük kapışmasına artık saatler kaldı, dört maçlık serinin ilk randevusunda Real Madrid ve Barcelona yarın akşam saat 23.00’de NTV Spor ekranında kozlarını paylaşıyor.
Ercan Taner’in anlatacağı ve Rıdvan Dilmen’in yorumlayacağı El Clasico için geri sayım sürerken, heyecan şimdiden doruğa çıktı. 2008’den bu yana Barcelona’yı yenemeyen Real Madrid bu kez Bernabeu’da şeytanın bacağını kırmak istiyor, La Liga’da rakibinin 8 puan önünde liderliğini sürdüren Katalanlar ise bu sezon tüm kupaları toplamayı hedefliyor.
Yarın akşamki maçtan hemen sonra 20 Nisan’da Kral Kupası finalinde bir kez daha oynayacak Barcelona ve Real Madrid, Şampiyonlar Ligi’nde ise finale çıkmak için sahaya çıkacak. 18 gündeki dört El Clasico’dan önce her iki cepheden açıklamalar gelmeye devam ederken, ntvmsnbc spor yazarlarına favoriyi sordu.
MEHMET DEMİRKOL: LUCESCU VE MOURINHO AYNI FİKİRDEYSE…
"Mourinho’nun ilk maçta oynattığı futbola bakınca ve bir de Lucescu’nun ilk maç sonrası Barcelona’yla ilgili söylediklerini de gözönüne alınca Real’in yine açık oynayacağını düşünüyorum. Lucescu, Barcelona’ya karşı savunma yapamazsınız demişti.
Mourinho ve Lucescu’nun ikisi birden aynı fikirdeyse çok fazla tartışmaya gerek yok. Ama Barcelona’ya karşı hücum oynayarak da bir şey olmuyor. Girdiğin her pozisyonda topu filelerle buluşturman gerekiyor.
Barcelona yüzde 90’lara varan oranda favori. Sistem takır takır işliyor ve ‘Xavi iyi oynarsa…’ diye bir yorum yapmaya gerek yok. Barcelona’nın hıncını aldığını düşünüyorum, zaten Mourinho da çok konuşmuyor."
UĞUR VARDAN: İYİ OYNAYAN KAZANSIN, KİBİR HEP KAYBETSİN
"İyi oynayan kazansın, kibir hep kaybetsin… Evet, belki de modern zamanların en güzel ‘Final four’unun öncesindeyiz. Bir başka tanımlamayla, “Önümüzdeki El Clasico’lara bakacağız” derken, sanırım ‘Maç maç’ düşünmemiz de gerekiyor. İlk randevunun konuk takım için, ‘Şampi..’ ifadesinin ‘Yon’lu kısmının da bir anlamda netleşmesi açısından önemi var. Barça kazanırsa, ‘Elde var bir” diyerek hem yoluna devam edecek hem de Kral Kupası öncesi artı bir moral depolayacak.
Real kazanırsa, öncelikle Barçalıların da insan olduklarını, yenilebileceklerini anlayacaklar ve sonraki üç maç için en azından güvenleri yerine gelecek (ayrıca ‘This is Bernabeu’ da diyebilecekler). Lakin Pep Guardiola ne kadar ‘Gönül adamı’ysa, Jose Mourinho da o kadar ‘Mantık adamı’. Dolayısıyla Portekizli’nin mantığıyla düşünürsek, La Liga randevusunun kağıt üzerinde pek bir önemi yok, sadece prestij ihtiva ediyor.
Aslına bakılırsa Real’in bu maça ‘PAF takımı’yla çıkması bile olası. En azından kendi geleceklerine, henüz yolun başında ‘Barça acısı’ tattırarak, azımsanmayacak bir tecrübe edindirebilirler. Üstelik bu sezonun ‘Evdeki yenilmezlik’ unvanı kaybedildi, Sporting Gijon, Mourinho ve talebelerinin üzerindeki elektriği aldı. Ama iki takım arasındaki rekabet, Real tarafından yapılacak böylesi bir ‘Boş hamle’yi kaldırmaz gibi görünüyor.
Çarşamba günkü Kral Kupası finali ise, La Liga mücadelesinden kuşkusuz daha önemli, ayrıca daha çekişmeli geçeceği de kesin. Tek maçlık bir mücadelede Barça’nın ‘Kraldan çok kralcı’ olacağına ve kupayı evine götüreceğine inanıyorum.
Gelelim Şampiyonlar Ligi yarı final eşleşmesine… Mourinho’nun özelliği nedir? İki maçlı eleminasyon turlarını çok başarılı oynamak. Çünkü bu tür randevularda, Portekizlinin stratejisi ve oyun zekâsı, çalıştırdığı takımlardan daha güçlü rakipler karşısında işe yarıyor. En azından uzak ve yakın geçmiş deneyimleri, böyle söylüyor.
Geçen sezon, Inter’in başındayken 3-1 ve 0-1’lik skorlarla gelen Barça zaferi, ‘Majino hattı’nın (ya da Türkçe ismiyle ‘Çanakkale geçilmez’in) günümüz futbolunda da geçirli olduğunu, Katenaçyo’nun Mourinho’nun elinde 21. yüzyılda da kendisini var edebildiğini gösterdi. Mourinho ve Real Madrid’in bu ‘Dört çeker’li seride kağıt üzerinde en şanslı olduğu ‘kategori’, Devler Ligi maçları. Üstelik, La Liga’dan sonra Kral Kupası’nı da Katalanlara kaptırsalar bile, Şampiyonlar Ligi etabından galip çıkmak, Mourinho adına, ‘Son gülen iyi güler’ anlamına gelecek.
‘Mor Menekşeli’ camiaya da, "Mağrur olma Barcelona’m, senden büyük Real var" dedirtecek. Ama Pep’in ve takımının, Mourinho’dan geçen sezondan kalma bir Şampiyonlak Ligi hesapları var, bu hesap kapatılacak mı, göreceğiz… Toparlarsak, valla benim kişisel olarak gönlüm üç cephede de Barcelona diyor, mantığım da… Nasıl derler, iyi oynayan kazansın, kibir hep kaybetsin…"
UĞUR MELEKE: PEDRO VE KAKA’YA DİKKAT!
"18 gün içinde oynanacak dört El Clasico’nun birbirini etkileyeceğini düşünüyorum. Guardiola, Sergio Busquets ve Valdes’in sarı kartlarını temizledi ama onun için şu anda en önemli maçın ligdeki Real müsabakası olduğunu sanmıyorum. Kral Kupası finalini ve Şampiyonlar Ligi’nde Nou Camp’da oynayacakları maçı kazanırlarsa kendileri için yeterli geleceğini düşünüyorlar. Kadro tercihlerini de bu doğrultuda yapacağını zannediyorum.
Özellikle dört gün içinde ligde ve kupada karşılaşacakları için Barcelona’nın ilk müsabakada birkaç alternatif oyuncuya şans verebileceğini söyleyebilirim. O yüzden ligdeki El Clasico bence dengeli.
Uzun zamandır düzenli forma şansı bulamayan Pedro için La Liga’daki tansiyonu düşük randevu bir fırsat. Benzer bir fırsat Real Madrid’de de Kaka için geçerli."
ŞİMDİYE KADAR HİÇ YAŞANMAMIŞ BİR 18 GÜN
El Clasico’ya demeç gerilimi de giderek tırmanıyor ve her iki cepheden de açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Cristiano Ronaldo: ”En az hata yapan kazanacak. Lig ve Kral Kupası finali tamamen birbirinden farklı maçlar. Futbolda herşey olabilir. Son gülen iyi güler ve umarım bu Real Madrid olur. Sezon başında asıl hedefimiz Şampiyonlar Ligi’nde gidebildiğimiz kadar ilerlemekti. Ancak şimdi finale çok yakınız. Barcelona gerçekten harika bir takım kurdu fakat başka bir gezegenden falan değiller. Hepsi bizim gibi birer insan. Fiziksel ve mental açıdan iyi durumdayız. Bu işin üstesinden geleceğimize inanıyorum."
Pep Guardiola: "Real Madrid’e karşı geçen yıl ve daha önceki yıllarda oynadığımız gibi oynamalıyız. Onlar çeşitli seçeneklere sahip, farklı şekillerde oynama kabiliyetine sahip olan ve harika kontraatak yapabilen geniş bir kadroya sahip. Oyuncularımı oraya kazanmaya gittiğimize ikna etmek için büyük bir efor sarfetmeliyim. Santiago Bernabeu’daki deneyimlerimden öğrendiğim şey orada oldukça fazla baskı altında olduğunuz. Önümüzdeki 4 El Clasico güçlü bir takımla yarışmak için büyük bir şans. Her durumda en güçlü, en kuvvetli, en iyi forma sahip ve durdurulamayan bir kadroya sahipseniz, üst üste ne kadar maç yaptığınız pek de önemli değil."
Jose Mourinho: "Barcelona ile oynayacağımız her maç farklı olacak. Müsabakaların her birine ayrı ayrı odaklanmalıyız. Benim teorim belli, önce birini oyna, sonra diğerine hazırlan. İlk önce Cumartesi günü oynayacağız lig maçını düşünmeye başlayacağız, Kral Kupası Final maçını değil. Hedeflerinize ulaşırsanız, onlar hakkında birçok şey biliyor ve düşüncelerimizi gerçekleştirmiş olacaksınız. Ancak futbolun nasıl olduğunu biliyorum, kazanamazsasnız hiçbir şeye sahip değilsiniz. Bu yüzden Kral Kupası finali ya da Şampiyonlar Ligi yarı finali yeterli değil. Başka birşeylere ihtiyacınız var. Takımı 10 kişi olarak hazırlamam gerekiyor. Çünkü oraya her gidişimde maçı 10 kişi tamamladım. Chelsea ile gittiğimde 10 kişi kaldık, Inter ile gittiğimde 10 kişi kaldık ve böyle şeyler olabiliyor. Biz önlemimizi alalım."
Gerard Pique: ”Bu zamana kadar hiç olmamış bir 18 gün olacak. Bizim gibi sokaktaki halkta bu heyecanı yaşayacak. Maç maç ilerlemek lazım. Zor olacak ama 3 kupayı da kazanmak için mücadele etmeliyiz. Her zaman Shakhtar Donetsk maçında oynadığımız gibi güzel oynamalıyız. Bu bize güven veriyor. Takım olarak gayet iyi hissediyoruz.”
Kaka: "Barcelona yenilmeyecek bir takım değil. La Liga’yı, Kral Kupası’nı ve Şampiyonlar Ligi’ni kazanacağımıza inanmak zorundayız ama önce odaklanmamız gerekiyor."
David Villa: "Şu an Real Madrid ile oynayacağımız lig maçını düşünüyoruz. Bu karşılaşma bittiğinde ise Kral Kupası final maçını düşünmeye başlayacağız."
Xabi Alonso: ”Uzun zaman geçti. Biz artık daha iyi oynuyoruz. İşlerin yolunda gitmesi için en iyi formül adım adım ilerlemektir. Şimdi ilk olarak cumartesi günkü maça en iyi şekilde hazırlanmak istiyoruz.”
Victor Valdes: "El Clasico’ya coşkuyla gideceğiz. Real Madrid kuvvetli bir ekip, ancak onlarla karşılaşmak çok eğlenceli olacak. Santiago Bernabeu’da kolay ve sakin bir müsabaka olmaz. Orada elimizden geleni yapacağız."
Alvaro Arbeloa: "La Liga ile Kral Kupası’nı kazanmak, Şampiyonlar Ligi’nde ise finale yükselmek istiyoruz. Zor olacağını biliyoruz, çünkü Barcelona çok iyi bir takım. Onlara karşı herşeyimizi ortaya koyacağız."
Dani Alves: "Cumartesi günü en önemli maçımıza çıkacağız. İyi oynayarak kazanmalıyız. Zor olacağını biliyoruz, ancak bir o kadar da güzel olacak."
Iker Casillas: "Barcelona’yla oynayacağımız maçlar enerjik ve heyecanlı olacak. Öncelikle lig maçına odaklanmalıyız. Cumartesi günü Barcelona’yı yenmek istiyoruz. Çünkü hâla zirveden kopmadık ve şampiyonluğa ulaşmamız için daha çok puan kazanmalıyız."
Yıllarca Read Madrid formasını giyen Beşiktaşlı futbolcu Guti de El Clasico’ları NTV Spor’a değerlendirdi: "Hafta sonunda zorlu bir karşılaşma oynanacak ancak Barcelona ligde 8 puanlık fark yaptı. Ligde biraz daha önde oldukları gözüküyor. Bence Kral Kupası finali, pazar günkü maça göre daha önemli. O karşılaşma daha çekişmeli olacaktır. Real Madrid’de forma giyerken oynadığım unutulmaz Barcelona maçı ise Avrupa kupalarında yarı finaldeki eşleşme. Nou Camp’da 2-0 galip gedik. Daha sonra da iç sahada kazanıp, Alman ekibi Bayer Leverkusen ile final oynamıştık. Deplasmanda kazandığımız o maçı unutamıyorum.”
MESSİ Mİ, RONALDO MU?
El Clasico’larda yalnızca iki takım değil iki süperstar da rekabet edecek ve ‘Dünyanın en iyisi Messi mi Ronaldo mu?’ sorusu bir kez daha sorulacak.
Katalan devinin Arjantinli yıldızı, bu sezon boy gösterdiği platformlarda yakaladığı istatistiklerle ön plana çıkıyor. Messi, La Liga’da 28 maçta kaydettiği 29 golle dikkat çekerken, yaptığı 18 asistle de göz dolduruyor. Cristiano Ronaldo ise 28 karşılaşmada attığı 28 gol atıp, 7 asist yapmasına rağmen Messi’nin gerisinde kalıyor.
Messi, takımının Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı 10 müsabakada da forma giydi ve 9 kez rakip ağları sarstı. Messi, 3 de asist yaptı. Portekizli yıldız ise takımını oynadığı 9 maçta da ilk 11’de sahaya çıktı, 5 gol kaydetti ve 2 de asist yaptı.
İspanya Kral Kupası’nda ise finale kadar gelen süreçte 6 karşılaşmada oynayan Leo, 9 gol ve 2 asistle takımına katkı sağladı. Ronaldo ise final yolunda 7 mücadelede 6 defa rakip fileleri havalandırdı ve 1 asist yaptı.
Lionel Messi, 8’i ilk 11’de olmak üzere 9 El Clasico mücadelesine çıktı ve Real Madrid ağlarını 7 kez havalandırdı. Cristiano Ronaldo ise 2’si ilk 11’de olmak üzere 3 kez El Clasico’da forma giydi ve gol kaydedemedi. Barcelona, Arjantinli yıldızın oynadığı 9 müsabakada 6 galibiyet, 2 yenilgi ve 1 beraberlik elde etti. Real Madrid ise Portekizli yıldızın oynadığı 3 maçta da Katalan devine gol atamadan yenildi.
BARCELONA 5 MAÇTIR KAZANIYOR
Ligde oynanan son 5 maçı da kazanan Barcelona, son 3 maçtır rakibinden gol dahi yemiyor. Geçen sene Nou Camp’da 1-0 galip gelen Katalanlar, ikinci yarıda ise Real Madrid’i Santiago Barnebau’da 2-0 mağlup etmişti. Yeni sezondaki unutulmaz maçta ise Barcelona sahasında Real Madrid’i 5-0’la sahadan silmiş ve Mourinho’ya ligdeki ilk yenilgisini tattırmıştı.
Ezeli rakipler, 20 Nisan’daki Kral Kupası finalinde de karşı karşıya gelecek ve bu randevu da NTV Spor’dan canlı yayınlanacak. Ayrıca Şampiyonlar Ligi yarı finalinde de eşleşen iki takım bu sezon toplamda 5 kez karşılaşmış olacak.
CANLI İDDAA ŞANSI
El Clasico’da canlı iddaa heyecanı Oley.com’da maçın başlama düdüğüyle birlikte başlayacak ve 90 dakika boyunca bahisseverler bu heyecana ortak olabilecek. Oley.com üyeleri karşılaşmanın gidişatına göre değerlendirme yaparak maç sonucuna (MS) anlık canlı iddaa oynayabilecek.
Ntvmsnbc