“Herkes kendini teknik direktör hissediyor”

Basketbol
Programda birçok konuya değinen Aykut Kocaman "Bu takımın sorumluluğu bende. Azgın bir şekilde alaycı ve dalga geçer gibi bazı şeylerin tersini söylemekte ısrar edenler var. ‘Her şey koşmak...
EMOJİLE

Programda birçok konuya değinen Aykut Kocaman "Bu takımın sorumluluğu bende. Azgın bir şekilde alaycı ve dalga geçer gibi bazı şeylerin tersini söylemekte ısrar edenler var. ‘Her şey koşmak mıdır?’ diye başlayan rezil bir hal var. Yine de bunları konuşacağız. Sahanın dışındaki herkes kendini teknik direktör gibi hissediyor" dedi.

İşte Aykut Kocaman’ın açıklamaları:

"Ana yol olarak bakarsak, doğru gidiyoruz. 3 kulvarda da varız ve finali görebiliriz. Fenerbahçe’nin temel anlayışına uygun gidiyoruz. 2 kupayı ayırmak lazım. Grup lideri olarak bitirdik. Avrupa’daki grupta turu da geçmeyi başardık. Lig için birkaç bir şey söylemek gerekiyor. Esas ligde çok doğru bir yerde olduğumuz söylemek mümkün gözükmüyor. Pozisyon olarak belki ilk 2’nin içinde olmak kötü değil. Ama aradaki puan farkının bu kadar fazla olması, eksik tarafımız.. 3 kulvarda da finale gidebiliriz."

"Şu ana kadar 43 resmi maç oynadık. Milli maçlarla beraber 50 karşılaşmaya çıkan futbolcumuz var. Çok yoğun bir maç trafiğimiz var. Eleştirmek istemiyorum çünkü samimi bir şekilde konuştuklarımızı cımbızlayıp ters tarafa çekiyorlar. Futbolculara bizim ülkemizde zihinsel yorgunluk da bindiriliyor. Çok kolay bir şey değil. Futbolcuları genel olarak montaj malzemesi gibi görüyorlar. ‘Onu çıkar, bunu koy’ gibi. Bunlar zengin, ünlü insanlar. Duygularını yok sayamazsınız."

"Karar verirken birçok nedeni göz önünde bulunduruyoruz. Formsuz ve kötü dönemlerinde futbolculara katlanmak zorundasınız, antrenör olarak. Ligin ikinci yarısında daha yukarıda futbolcularla devam etme zorunluluğu var. Telafisinin olmadığı maçlar oluyor. Oyuncuların bütün ölçümlerini yapıyoruz, antrenmanlar dahil. Riskli olanlara daha az antrenman yaptırıyoruz. Akıl bunu gerektiriyor."

"Moussa Sow baba oldu. Yaşamında dönüm noktası. Tebrik ediyorum. Cristian da Moussa da çok fazla maç oynadılar. Benzer futbolcular da var. 11 günde 4 tane maç oynadık. Çok ağır maçlar oynadık. Puan kaybetme lüksümüz yoktu ve bu, baskı yarattı. 4 maçtan 3 tanesini deplasmanda oynadık. Bu maçlardan bir tanesini de 10 kişi oynadık; BATE ile oynadık. Oynadığımız rakip de 120 km koşan bir takım. Sow ile Cristian’ın yedek çıkmalarının nedeni var. Önümüzdeki süreçte de çok yoğun maç trafiğimiz var."

"Oyuncuların koşu mesafelerinden ortalamalarına kadar tüm değerlerini ölçüyoruz. Azgın bir şekilde alaycı ve dalga geçer gibi bazı şeylerin tersini söylemekte ısrar edenler var. ‘Her şey koşmak mıdır?’ diye başlayan rezil bir hal var. Yine de bunları konuşacağız. Sahanın dışındaki herkes kendini teknik direktör gibi hissediyor. Burada uygulamalar ve sorumluluklar bana ait. Eleştirenlerin böyle bir sorumluluğu yok. Elbette Fenerbahçe taraftarını ilgilendiriyor ama ‘O oynadı, bu oynamadı’ tamamen alan işgaline giriyor. Ben kimsenin alanına girmiyorum; haddim değil. Türkiye’de futbolun temel problemlerinden biri bu. Sorguluyorlar, didik didik ediyorlar. Çalışanların alanlarına giriliyor. Bu sorgulamayı yapacak olan Fenerbahçe yönetim kuruludur. ‘Yeterlisin, yetersizsin’ derler. Temel problem bu kararlara kusurlu bakış açısıdır Teknik direktörler de pek çok çalışan gibi hata yapar."

"Topa sahip olma konusunda geçen sezona göre çok yukarıda değiliz. 30 dakikaların üzerine çıkmak zorundayız. Futbol, top oyunda olduğu sürece güzel. Orta ve uzun vadeye baktığınız zaman topa sahip olmak önemli. Bu topu kimse kimseye vermek istemez; futbolun doğasında bu var. Bu konudaki gelişimimiz bu sezon iyi değil. Ama Emre’nin gelişiyle kalitemiz artacak."

Sprint mesafesini artırmalıyız. Bu sadece idmanlarla olmaz. Oyuncuların kapasiteleriyle ilgili. Onların bu kapasitelerini ortaya çıkarmalarına olanak sağlamak lazım. Şu an oyuncular bu sinyali veriyor. Fenerbahçe Kulübü’nün bu organizasyonu mali, idari ve sportif açıdan Şampiyonlar Ligi seviyesine çıkarması lazım. Koşu mesafeleri, sprint, topa sahip olma hepsi buna dahil. Ara yollarda sendelesek de ana yolda hedefe ulaşacağız"

Plzen maçı kesinlikle ve kesinlikle ortada. Güç dengeleri açısından; çıkışlar, ülke futbolları, takım güçlerine bakıldığında böyle görünüyor. Bütçe dahil olsaydı ‘Fenerlbahçe açık ara kazanır’ derdik. Ama futbol bütçeyle oynanmıyor. Tur ortada duruyor. Bizim o günkü şartlarda aklımızla, zihnimizle, kalbimizle ne kadar maksimumu yakalayacağımıza bağlı. Bana göre turun kontrolü bir adım daha fazla olarak bizde duruyor."

"Beşiktaş derbisini mutlaka kazanmak zorundayız. Beşiktaş da lige tutunmak için aynı bizim gibi düşünecek. Bu da maçın sertliğini artıracak. O gün ruhsal, fiziksel ve duygusal olarak kendini yukarı çıkaran takım önde olacak. Bu tarafın biz olması için çalışacağız"

Habertürk