Adı ilk kez Orduspor ile anıldığında çoğu kişinin transferine imkansız gözüyle baktığı Hector Cuper, Karadeniz ekibinin başında ikinci sezonunu geçirmeye hazırlanıyor.
Geride kalan sezonda takımına oynattığı futbolla taraftarlı tarafsız herkesin bir kez daha takdiridi kazanan dünyaca ünlü Arjantinli hoca, bu sezon çıtayı daha da yükseğe koymaya hazırlanıyor. Uzun vadede Orduspor’u hem Türkiye’de hem de Avrupa’da zirvelere çıkarmayı planlayan Cuper ile takımın yurtdışı kampında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
– Şampiyonluk için uzun vadeli planlardan bahsediyorsunuz. Ancak Türk futbolunda sabırlı olunduğu pek görülmemiştir. Bu sizi korkutuyor mu?
– Açıkçası Türk insanı ve Türk futbolu ile ilgili fazla bir bilgim yoktu. Bana Orduspor’dan ilk teklif geldiği zaman analizini yaptım. ‘Evet’ cevabı, kendime sorduğum sorularda ‘hayır’dan daha fazlaydı. Karşımda Nedim Türkmen gibi vizyoner, ufku geniş bir kulüp başkanı vardı. Onunla yaptığım görüşmelerde hep uzun vadeli planlardan ve projelerden konuştuk. Türkiye genelinde bulunan takımlar için bir şey diyemem ama Orduspor uzun vadede çalışılacak bir kulüp.
– UEFA Kupası Şampiyonu Atletico Madrid Emre Belözoğlu fırsatını kaçırmadı ve hemen transfer etti. Fenerbahçe ise bonservis bedeli olmaksızın bıraktı. Bu sizi şaşırtmadı mı?
"EMRE BENİM İÇİN BÜYÜK BİR OYUNCU"
– Hem de çok şaşırttı. Emre benim yanına Inter’e geldiğinde 20 yaşında genç bir çocuktu. İnsanlar saha içindeki hareketlerinden dolayı onu antipatik bulabilirler ama Emre benim için çok büyük bir oyuncu. Eğer bir oyuncu 32 yaşında UEFA Şampiyonu bir takıma transfer olabiliyorsa, onun kalitesini tartışmamak gerekir.
– Culio’nun geçen sezonki tavırları sizi veya takımı etkiledi mi? O sizin vatandaşınızdı. Hata yaptığını düşünüyor musunuz?
– Culio geçen sene takımın küme kalma savaşında önemli katkılar sağladı. Ama gidişi takımı çok fazla etkiledi diyemem. Futbolda bu gidişler vardır. Her sene bir oyuncu gider, bir diğeri gelir. Sistemimi bir oyuncu üstüne kuramam. La Liga da Barcelona ve Real Madrid’in üstünlüğü söz konusu. Onlar ve diğerleri var.
– Türkiye’de de Galatasaray ve Fenerbahçe’nin son transferleriyle birlikte bu deyim kullanılmaya başlandı. Türkiye ligi La Liga gibi olur mu?
– Türkiye ligi çok kaliteli ve çekişmeli bir lig. Avrupa’nın önde gelen liglerinden çok da bir fark olmadığını düşünüyorum. Bu değerlendirmeyi yapmak için benim kıstaslarım vardır. Tüm liglerdeki ilk 5 takımı alın, diğer takımlar ile Türkiye ligindeki takımlar çok rahatlıkla mücadele edebilir. Türkiye liginde de büyük takımlar dışındakilerin, her zaman maçları kazanma şansları var. Bu da ligi seyredilebilir kılıyor. Fenerbahçe ve Galatasaray önemli transferler yaptı ama inanıyorum ki diğer takımlar da şampiyonluk yarışında zorlayacaktır.
SEVGİ ÖZGÜVEN DEVAMLILIK
– Bir futbolcu veya bir teknik adam için futbolda uzun dönem para kazanabilmek ve bu işi yapabilmek için olmazsa olmaz 3 şartı sayar mısınız?
– Birincisi, bu işi çok sevmek gerekiyor. Bu da kendinizden emin olmanızı sağlıyor. Emin olmaya devam edebilmen, her şeyini bu işe vermene neden oluyor. Sevgi, özgüven ve devamlılık. Altyapısı işte bu. Yine de başka şeylere ihtiyaç vardır. Normalde hocalık ve oyunculuk için belli teknik ve fiziksel kondisyona ihtiyaç var. Futbolun size kattığı şey nedir? Ve bu temponun, stresin sizden alıp götürdüğü şey nedir? Hepsini söylemek çok uzun olur. Belki maddi değil. Çok şey bildiğine inandığında bile en basit şeylerden yeniden öğrenmeye başlıyorsun. Ayrıca biraz daha dengeli olmayı öğretti. Denge bir-çok zaman teknik direktör olarak adaletli şekilde davranmayı getiriyor. Bu da kolay bir şey değildir.Öğretmediği şey ise futbol olmadığı gün ne yapacağımdır. Futbolsuz ne yapardım bilmiyorum