Aziz Yıldırım’ın Savunması Hazır

Basketbol
Fenerbahçeli yönetici Habertürk televizyonunda ”Söz Sende” isimli programda soruları yanıtladı. Yönetim kurulu üyeleri olarak sık sık Metris Cezaevinde tutuklu bulunan Aziz Yıldırım’...
EMOJİLE

Fenerbahçeli yönetici Habertürk televizyonunda ”Söz Sende” isimli programda soruları yanıtladı.

Yönetim kurulu üyeleri olarak sık sık Metris Cezaevinde tutuklu bulunan Aziz Yıldırım’ı ziyaret ettiklerini belirten Kamer, ”En son geçen hafta görüştüm. Sağlığı nispeten daha iyi. Kendisini çok hazır gördüm. Hatta dedi ki; ‘Ben savunmamı da hazırladım. Yani bütün toplum görecek ki Aziz Yıldırım’ın ya da Fenerbahçemizin yaptığı hiçbir şey yok. Bununla ilgili de iddianame yayınlanmadan ben bütün savunmamla hazırım.’ Kendisini motive ve sağlıklı gördüm. İlk günden beri inanılmaz vaziyette. O bize olduğu yerden daha fazla moral aşılıyordu. Aziz Yıldırım’ın bir duruşu hakikaten aynen devam ediyor. İnşallah süreci bir an evvel atlatırız” dedi.

”Bugünleri biz ancak federasyonla yürek birliği, el birliğiyle aşabiliriz”

Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın art niyetli olduğunu düşünmediğini bildiren Kamer, geçilen zor günleri ancak federasyonla yürek birliği ve el birliğiyle aşabileceklerini kaydetti.

Cihan Kamer’in, Futbol Federasyonunun süreçteki tutumuyla ilgili ifadeleri özetle şöyle:

”Ben Mehmet Ali Aydınlar’ın kötü niyetli olduğunu hiçbir zaman düşünmüyorum. Mehmet Ali Aydınlar bağlı olduğu kurumda eğer dünyadaki futbol hukuku müsaade etse hiçbir takımın düşmesini istemez. Maalesef hatalar oldu, yanlışlıklar oldu. Kararlı hareket etmek gerekiyordu. Türkiye’deki tutuklamaların, açılan davaların, yüzde 55’inden, yüzde 60’ından fazlası beraatle sonuçlanıyor. Böyle bir ortamda hemen suçlu gibi hareket edemezsiniz. Eğer siz Türk futbolunu korumak adına ve oyuncuları kulüpleri korumak adına bir hareket yapmak istiyorsanız, ilk baştan diyeceksiniz ki: ‘Ben bu kadar şaibeli bir noktada, bu kadar soruşturmanın olduğu bir noktada hiçbir takımımı Avrupa’ya göndermiyorum. Bu sene özellikle adı geçen takımları göndermiyorum. Sıfır tolerans diyorsanız buna müsaade etmemeliydiniz. Çünkü aynı soruşturma içinde Trabzonspor’un da Beşiktaş’ın da birçok kulübün de adı geçiyor. Onlar Avrupa’ya giderken siz Fenerbahçe’yi ihraç ederseniz bundan daha büyük bir yanlış olamaz. Bunu ne taraftar ne yönetim hazmedebilir, ne yüz yıllık tarih affedebilir. Bütün sıkıntı buradan kaynaklanıyor. Yoksa Mehmet Ali Bey’in kasıtlı olarak ya da bir şekilde bilerek böyle bir şey yaptığını düşünmüyorum. Sion da aynı durumdaydı. UEFA ile ilgili mahkeme açtı. UEFA şimdi mahkemeye diyor ki; ‘Tekrar Sion’u alabiliriz, alabilmenin yolları da budur.’ Neden Fenerbahçe için böyle bir şey olmasın? Olamaz çünkü bizi kendi ülkemizin federasyonu ihraç etti. Durum böyle olunca artık UEFA, Fenerbahçe ile ilgili böyle bir şeyi düşünemez.

Sonuç itibarıyla TFF Başkanı Mehmet Aydınlar Türk futbolunun patronudur. Fenerbahçe’de Türkiye’nin en güzide, büyük, en fazla taraftara sahip kulübüdür. Bu iki taraf arasında bir kere bir anlaşmazlık bir sürtüşme olamaz. Biz sürtüşmenin tarafı değiliz. Öyle günlerden geçiyoruz ki bu günleri biz ancak federasyonla yürek birliği, el birliğiyle aşabiliriz.”

”Cumhurbaşkanlığı resepsiyonuna Fenerbahçe’nin davet edilmesi gerekir”

Kamer, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı’nda verilecek resepsiyona, şampiyon olarak hangi takımın katılacağı konusunun gündeme gelmesini yanlış bulduğunu belirterek, ”Eğer davet edilecekse Fenerbahçeli yöneticilerin ve kaptanının davet edilmesi gerekir” dedi.

Bu yöndeki soruyu yanıtlayan Kamer, gelinen noktanın çok üzücü olduğunu belirterek şöyle konuştu:

”Zaten taraftarın tepkisi de burada oluşuyor. Böyle bir soruya niye muhatap oluyor Fenerbahçe. Tescil edilmiş bir lig var. Şampiyon olarak da Fenerbahçe tescil edilmiş. Maalesef UEFA Şampiyonlar Ligi’nden kendi federasyonumuz tarafından ihraç edilmemiz sebebiyle bu tür sorular ortaya çıkıyor. Bu da bizi çok fazla üzüyor. Tescil edilmiş ligde Fenerbahçe şampiyondur. Eğer davet edilecekse Fenerbahçeli yöneticilerin ve kaptanının davet edilmesi gerekir. Ben sorunun sorulmasını bile yanlış buluyorum.”

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener’in yaptığı bazı açıklamaları nasıl değerlendirdiği sorulan Kamer, ”Haklı olarak eğer UEFA Şampiyonlar Ligi’ne Fenerbahçe gönderilmiyor ve bunun yerine Trabzonspor gönderiliyorsa, Sadri Şener’in açıklamalarını o zaman makul karşılamak gerekiyor. Netice itibarıyla o cesaret veriliyor. Bu olmaması lazım” yanıtını verdi.

Olağanüstü genel kurul toplantısında tavsiyelerde bulunan eski yöneticiler Vefa Küçük, Hulusi Belgü ve eski başkan Ali Şen’i daha detaylı dinlemek için kulübe davet ederek görüşmeler yaptıklarını anlatan Cihan Kamer, ”Şu anda Fenerbahçe içinde inanılmaz bir bütünlük var. Muhalefet diye bir şey yok. Bu süreci en sağlıklı şekilde nasıl atlatırız diye birleşmiş vaziyetteyiz” dedi.

Kamer, hem genel kurul üyelerinin hem taraftarlarının süreci vakurla karşıladığına işaret ederek, ”Fenerbahçeliliği o kadar gösterdiler ki, Fenerbahçeliliğin ne olduğunu ben ancak şimdi görebildim. Mutluyum yöneticisi olduğum için” diye konuştu.

Kamer, eski yöneticilerle yaptıkları görüşmelerde, konuşulanların kamuoyuna yansımaması konusunda karar aldıklarını ancak Ali Şen ile yaptıkları görüşmenin detaylarının ertesi gün manşetlerden inmediğini belirtti.

Şen’in yapılan görüşmede, UEFA ile iyi geçinilmesi ve lobi oluşturulması gerektiği konusunda tavsiyede bulunarak her türlü desteğe hazır olduğunu ifade ettiğini anlatan Kamer, ”Bunun için de Platini ile görüşülmesi gerektiğini beyan etti. Ama ön şart Fenerbahçe’nin kabul edebileceği bir ön şart değil. Aziz Yıldırım’ın ve Fenerbahçe’nin açmış olduğu davalardan feragat etmesi… Bunu yapamayız. Biz buna rağmen aramızda düşünelim konuşalım dedik, Aziz Yıldırım kesinlikle feragat etmeyeceğini söyledi. Sadece Platini ile görüşmenin ön şartı bu olamaz. UEFA, ‘Tamam ben bir hata yaptım, ihraç edilmemeliydi, alınmalıydı, bundan sonra böyle bir noktada Fenerbahçe’nin herhangi bir cezası olmayacak’ derse oturup davaları geri çekmeyi değerlendirebilirsin. Ama bu kadar haksızlığa uğranmış bir noktada sadece Platini ile görüşmek amacıyla davayı geri çekmek yanlış bir tutum olur” ifadesini kullandı.

Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair yasayla ilgili cezaların süresi, yöneticilerin sorumluluğu ve talimatlarla ilgili sıkıntı olduğunu anlatan Cihan Kamer, özetle şunları kaydetti:

”Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar ağır bir ceza yok. Ceza 5 ile 12 yıl, eğer yöneticiyse şike yapan yüzde 50 daha artırılarak uygulanıyor. Böyle bir şey dünya futbolunda yok. Bizler bu işi sosyal sorumluluk olarak yapıyoruz. Eğer şike yapılıyorsa, bunu yapan yöneticiyse bir cezası olmalı. İnsanlar şike yapsın, ceza almasınlar peşinde değiliz. Ya da kendi başkanımızın kendi yöneticilerimizin bulunduğu durumdan kurtarılması için bir şeyler yapma peşinde değiliz. Biz adalet istiyoruz. Dünyadaki normlar neyse o şekilde uygulanmalı. Ne Fenerbahçe’nin ne Trabzonspor’un ne de Beşiktaş’ın hiçbirisinin şike yaptığına inanmıyorum. Şampiyon olduğumuzda verdiğim demeçte Trabzonspor’un en az Fenerbahçe kadar şampiyonluğu hak ettiğini söyledim. Ben sıfır toleranstan bahsediyorum. UEFA diyor ki, sıfır tolerans. Sıfır tolerans ile soruşturmada kimin adı geçiyorsa bugün Avrupa liglerinde olmamalıydı. Adil olanın bu olduğunu savunuyoruz. Bir adaletsizliğin ortadan kalkması lazım. Hiçbirimizin bu konuda bir maddi bir menfaati yok. Aksine cebimizden dünya kadar para veriyoruz. Türkiye’deki talimatname dünyada eşi benzeri olmayan bir talimatname. Teşebbüs etseniz bile, hiçbir şey yapmasanız bile cezası düşmek. Bütün dünyada bu bir yelpazedir. Kınama vardır, puan silme vardır. En son puan düşmeye kadar gider.”