Mikrofon, devrimin habercisiydi

Yabancı Sinema
Esin Küçüktepepınar’ın haberi Mısır’dan yükselen devrim seslerinin haberci niteliğindeki bir film Mikrofon. Bu hafta gösterime giren, İstanbul Film Festivali’nden Altın Lale ödüllü M...
EMOJİLE

Esin Küçüktepepınar’ın haberi

Mısır’dan yükselen devrim seslerinin haberci niteliğindeki bir film Mikrofon. Bu hafta gösterime giren, İstanbul Film Festivali’nden Altın Lale ödüllü Mikrofon, Mısır’ın sinema starlarından Khaled Abul Naga ve genç yönetmen Ahmad Abdalla’nın, birlikte çalıştıkları ilk film Heliapolis’in ardından çektikleri ikinci yapıt. Canon 7D fotoğraf makinesiyle, çokkültürlü liman kenti İskenderiye’nin sokaklarına çıkan ikili, filmde, baskıcı yönetim ve gelenekler içinde sıkışan İskenderiyeli gençlerin kendilerini müzik ve grafittiyle ifade ettiği ‘yeraltı kültürünü’ anlatıyor. Filmden sonra Tahrir Meydanı’ndaki meşhur eylemlere katılan ikili hem Mikrofon’u hem de Mısır’da yaşananları SABAH’a anlattı. Önce, söz yönetmen Ahmad Abdalla’da:

YENİ DALGA’YI BAŞLATTIK: "Sinemacı olma niyetim yoktu ama müzik üzerine belgeseller çekerken baktım ki zaten bu işe bulaşmışım. Mısır’da yaratıcı olmak çok zor. Çünkü her şey kalıplar ve formüller içinde. Biz, Mısır sinemasında Yeni Dalga hareketini başlattık ama daha çok yol almamız gerek."

SESİMİZ DUYULDU: "Çevrede olup bitene seyirci kalmak imkansız. Kahire’nin en eski semtlerinden Heliapolis’in kaybolan kozmopolit yapısı bize kaybolan insanlığımızı ve kültür çeşitliliğimizi hatırlatıyordu. Khaled (Abul Naga) ile karşılaşmamız büyük şans. İkimiz de genciz ama köklerimizin önemini biliyoruz. Müslüman veya Hiristiyan, bir dönem ahenk içinde yaşayan insanların kopuşu gerçek bir tradeji. Heliapolis filmiyle hüzünlü bir çığlık attık. Sesimiz de duyuldu."

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ÜZERİNE: "Mikrofon tesadüfen, İskenderiye’de gördüğüm bir grafittiyle başladı. Bu genç insanlar, maddi bir karşılık beklemeden, kendilerini bu işe adayarak, polis korkusuna rağmen sanat yapıyor ve özgürlük istiyorlardı. Araştırdıkça, bu işin altından hip hop, caz, rock gibi müzikler bulmam beni şaşırttı. Fakat her şeye rağmen, Mikrofon müzikle ilgili değil, ifade özgürlüğü üzerine bir film!"

BASKI KORKUNÇ BİR ŞEY: "Her türlü baskıya rağmen, için için kaynayan gençleri farkettiğinizde, yalnız olmadığınızı anlıyorsunuz. Gençler özgürlük istiyor, değişim istiyor! Yıllardır baskı altında kalmak, ifade özgürlüğünüzün kısıtlanması korkunç bir şey. Elbet birikecekti, birikti ve patladı nitekim. Müzisyen, sinemacı ve grafittici gençlerle tanıştığımda müthiş heyecanlandım. Tek istedikleri kendilerini ifade etmekti."

DİLEĞİMİZ ÖNGÖRÜ OLDU: "İnsan değişim umuduyla yaşar. Mesela çekim yaparken yere ‘Devrim burada başlıyor’ yazmıştık, derken polis geldi ve sorguya çekmeye başladı. Neyse ki kandırabildik onları, ‘Biz yazmadık, solcu bir sanatçı yazmıştır’ diyerek yalan söyledik ve kaçtık. Bu küçük şeyin bile problem olduğu dönemde çektik filmi. Dileğimiz bir nevi öngörü oldu. Eşit hak ve adalet beklemeyen, özgürlük istemeyen bir insan düşünemiyorum. Biz sadece demokrasi ve laiklik isteyen bir halkız, gizli saklı planlarımız yok! Mübarek’in devrilmesi büyük bir olay. Ama bunu sadece Mısır’la sınırlamak olmaz, bu Tunus’tan başlayarak Arap aleminin özgürlük ve değişim çığlığıdır."

UMUTLUYUZ: "Her zaman temkinli olmak gerektiğini düşünüyorum. Yolumuz uzun ve meşakatli ama umutluyuz. Öncelikle eğitim ve refah seviyesinin yükseltilmesi gerekiyor. Halkın selameti için bu gerekli. Herkesin imece usulü çalışması lazım. Ben bir sinemacıyım ama vatandaş olarak da çalışmam gerek. Ülkem çok özel zamanlar yaşıyor. Bu tarihi dönemde herkes elinden geleni yapmalı. Bu ülke, bu dünya hepimizin."

Mısır’ın starı Abul Naga anlatıyor

DEĞİŞİM İSTİYORDUM: "Mikrofon’un hikayesinde olduğu gibi ben de Amerika’dan gelmiştim ve ülkemde değişim istiyordum. Ünlü bir sinema ve TV starı olmak hoştu ama insan kendini boşlukta hissediyor. Ben de yapımcılığa başladım. İstediğim gibi bir proje bana gelmiyordu, kendim yaratmalıydım. Ahmad Abdalla ile bir araya gelmemiz çok üretici oldu. Mikrofon için sokaklara düştüğümüzde ben de filmdeki karakter gibi bu gençleri keşfettim. Görüyorsunuz ki devrim kaçınımazdı. Yapacak çok iş var. Elele başarabiliriz."

DEVRİMİN BELGESELİ YOLDA: "Yapımcı olarak gençlerin sesini duyurabilirsem, sanata katkım olabilirse ne ala! Bunun için çabalıyorum. Mısır ve Arap alemindeki uyanışı anlatacak Tahrir- i Tahrir belgeseli çekiyorum."

Sabah