Savaş Sahneleri Ondan Sorulur!

Oyuncular
Yakında TRT’nin Sır Kanunu adlı dizisi için kolları sıvayacak olan Arıç, "Yönetmen ve yapımcılar bile Osmanlı ordusunun İspanyol paça pantolon giydiğini düşünüyor." diyor. Hilmi Arıç&#...
EMOJİLE

Yakında TRT’nin Sır Kanunu adlı dizisi için kolları sıvayacak olan Arıç, "Yönetmen ve yapımcılar bile Osmanlı ordusunun İspanyol paça pantolon giydiğini düşünüyor." diyor. Hilmi Arıç’ın atlara olan merakı çok küçük yaşlarda başlamış.

Öğrencilik yıllarında Sivas Anadolu Lisesi’ne atla gidip geliyor, arkadaşlarının meraklı bakışları arasında atını okulun bahçesine bağlıyormuş! Üniversite okumak için Adana’nın yolunu tuttuğu zaman en yakın dostundan da ayrı kalmış.

Peyzaj Mimarlığı’nı 6. sınıfta bırakmış ve Cumhuriyet Üniversitesi Tarih Bölümü’nü kazanmış. Bu tercih, onun hayatında bir dönüm noktası olmuş. Atlara olan sevgisi, tarihe duyduğu merakla birleşince yepyeni bir alanın kapıları açılmış.

Üniversiteyi bitirdikten sonra araştırma görevlisi olarak kadroya girmiş. Yüksek lisansını 17. yüzyıl Osmanlı sipahileri üzerine yapmış. Doktorasını da yine atlı askerler üzerine çalışmaya devam ediyor. Bir yandan da televizyon dizilerine danışmanlık yapıyor.

Arıç, şimdi de TRT’de yayınlanacak olan Sır Kanunu dizisi için kolları sıvamış. Türkiye’de savaş sahnesi çekmenin zorluklarına dikkat çeken Hilmi Arıç, "Bu sektör ülkemizde daha çok yeni.

Profesyonel manada meydan muharebesi çekebilecek çok az insan var. Film ya da dizi çekmek isteyenlerin çoğu tarihe sadık kalmıyor. Kostümler hazırlanırken tarihi gerçeklerden ziyade görsellik ön planda tutuluyor.

Cüneyt Arkın’ın savaş sahneleriyle büyüyen nesle Osmanlı şalvarı giydirmekte zorlanıyoruz. Yönetmen ve yapımcılar bile Osmanlı ordusunun İspanyol paça pantolon giydiğini düşünüyor." diyor.

"Fetih 1453 ekibi bana güvenseydi film çoktan gösterime girmişti"

Bugün yarın gösterime girecek diye beklenen Fetih 1453 filminin çekimleri adeta yılan hikâyesine döndü. Önümüzdeki yıl gösterime gireceği açıklanan film, Hilmi Arıç’a göre 1 yıl gibi kısa bir sürede bitirilebilirdi.

Yapımcılar, çekimlere başladıkları ilk günlerde Hilmi Arıç’ın kapısını çalarak danışmanlık teklif etmişler.

Yaptıkları toplantılar sonrasında anlaşamadıklarını söyleyen Arıç, "Yapımcılar, doğru insan kimdir, kiminle çalışırsak nasıl bir ürün ortaya çıkar bunu tam olarak bilmiyor. Bu yüzden bir güven problemi yaşadık. Ücrette de anlaşamadık. Bana güvenselerdi filmin çekimleri bu kadar uzamazdı." diyor.

Arıç’a göre şu an kaybettikleri zaman ve para ilk başta onlara verecekleri paradan çok daha fazla.

"Muhteşem Yüzyıl’da bizim çektiğimiz bölümlerin çoğu yayınlanmadı"

Muhteşem Yüzyıl’ın devasa bütçeli Mohaç Meydan Savaşı sahnesi yayınlandıktan sonra birtakım eleştirilere sahne oldu. Bazı tarihçiler kıyafetlerin o döneme ait olmadığını iddia etti, bazıları da harcanan paraların boşa gittiğini savundu.

Dizinin savaş sahneleri danışmanlığını yapan Hilmi Arıç, "Benim ilk kez danışman sıfatıyla görev aldığım diziydi. Yapımcılar nasıl bir şey ortaya koyacağımı bilemedikleri için bazı sahneleri kendileri çekti. Bizim çektiğimiz bölümlerin çoğu yayınlanmadı. Bu olumsuzluklara rağmen ortaya hatırı sayılır bir meydan muharebesi çıktı. Daha uzun tutulsaydı etki gücü yüksek olabilirdi. Yapılan eleştirilerin çoğu yersizdi." diyor.

Türkiye’de meydan muharebelerinin nasıl cereyan ettiğine dair geniş çaplı bir araştırma yok. Arıç, bu alanda uzmanlaşmaya çalıştığını söylüyor.

Bilgisayar oyunu için atlı süvariler tasarlamış

Hilmi Arıç’ın girişimleriyle 2005 yılında açılan Sivas Atlı Spor Kulübü, bugüne kadar çok sayıda organizasyona imza atmış. 2009’da 20’ye yakın farklı ülkeden atlı okçuluğa merak salan sporcu, bir hafta boyunca Sivas’ta hünerlerini sergilemiş.

Hilmi Arıç, bu sayede dünya çapında iyi bir çevre edinmiş. Daha sonra Polonya ve Ürdün’de düzenlenen müsabakalara katılmış.

Arıç, gittiği her yerden farklı deneyimlerle dönmüş. Bilgisayar oyunları üreten bir şirket için de atlı süvariler tasarlamış. Tarihi kitaplardan ve müzelerden edindiği bilgilerle yay, ok, tirkeş (ok kabı) zırh ve zihgir (okçuların kullandığı bir çeşit yüzük) yapmayı öğrenmiş. İngiltere ve Macaristan’dan malzemeler getirmiş.

Hilmi Arıç, arkadaşı Fatih Çınar’a bu malzemelerin ticaretini yapmasını tavsiye etmiş. Fatih Çınar, atlı okçuluk sporuyla uğraşanlara malzeme temin ediyor.

Zaman