Değer yargılarımız tamamen sapmış vaziyette

Oyuncular
‘Ulak’ filmi ve ‘Bir Zamanlar Osmanlı: Kıyam’ dizisinde at binmedeki ustalığına şahit olduğumuz Cemal Hünal sinemaseverlerin karşısına bambaşka bir rolle çıktı. Bu hafta gösterime giren ‘Günce’ filmin...
EMOJİLE

‘Ulak’ filmi ve ‘Bir Zamanlar Osmanlı: Kıyam’ dizisinde at binmedeki ustalığına şahit olduğumuz Cemal Hünal sinemaseverlerin karşısına bambaşka bir rolle çıktı. Bu hafta gösterime giren ‘Günce’ filminde eşinin ölümünün ardından kızıyla baş başa kalan ve mesleği radyoculuk olan bir babayı canlandıran ünlü oyuncu Sinefesto.com’a verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu.

İşte o röportajdan bazı bölümler;

Değer Yargılarımız Tamamen Sapmış Vaziyette

Kapitalist sistem bizi artık tamamen tüketiciye çevirdi. Üretmeyin, evde oturun, tüketin. Biz sizin için üretiriz. Siz kredi kartı borçlarınızı ödeyin. Siz ofislerde oturun, akşama kadar çalışın, alışverişinizi internetten yapın, biz evinize göndeririz. Siz tüketin, paraları harcayın. Sonra bizim kredimiz var, biz size onu taksit taksit, burnunuzdan getire getire ödeteceğiz. Tabii ki, bu da ilişkileri etkiliyor haliyle. Çünkü insanlar, dikkatlerini dağıtıp kendilerini oyalayabilecekleri o kadar çok şey buldular ki hayatta şimdi. Değer yargılarımız tamamen sapmış vaziyette.

Senaryoların Edebi Eser Niteliğinde Olması Lazım

Televizyonda oynamak durumunda kaldığımız metin yetiştirilmiş bir metin oluyor. Bir senaryonun oynanabilir, uygulanabilir, yapılabilir, çekilebilir, seyredilebilir olması için bir edebi eser niteliğinde olması lazım. Bu da, 80 sayfa, oturup da bir haftada yazılabilecek bir şey değil aslında.

Diziler Çok Daha Başarılı Olabilir

Bir senede bir diziye 36 bölüm çektiğiniz zaman, o işin temelinde olan güzel bir şey olsa bile onu mahvediyorsunuz. Dejenere etmek zorundasınız. Ne kadar bir şey anlatabilirsiniz ki? Oyuncu ya da o yazar ne kadar bir şey çıkartabilir? Dizilerin başarısından bahsediyoruz ya da piyasanın ihtiyacından. Diziler çok daha başarılı olabilir. Amerikalılar ne yapıyorlar mesela? -Dünyanın en iyi dizilerini yapan adamlar.- Yaptıkları şey şu: Çok iyi bir yapı oluşturuyorlar, çok iyi bir hikâye oluşturuyorlar, bunun başını sonunu biliyorlar, ona göre oyuncularla çalışıyorlar. Oyuncuları set için doğru hazırlıyorlar ve diyorlar ki “Bu sene 10 bölüm çekiyoruz ya da 20 bölüm çekiyoruz.” Genel olarak zaten en çok tutan diziler sezonluk olarak 10-15 bölüm süren diziler oluyor. Bütün sene 36 bölüm satacağına 10 bölümü on kere satabiliyorsun zaten.

Röportajın devamı: http://www.sinefesto.com/cemal-hunal-yilda-36-bolum-cekerek-dizileri-mahvediyoruz.html