Sevdalinka’nın Filmi Çekilecek

Filmler
”Sevdalinka”, ”Adı Aylin” gibi eserleri Boşnakça’ya çevrilen ve Boşnakların yakından tanıdığı Ayşe Kulin, Saraybosna’daki Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nce d...
EMOJİLE

”Sevdalinka”, ”Adı Aylin” gibi eserleri Boşnakça’ya çevrilen ve Boşnakların yakından tanıdığı Ayşe Kulin, Saraybosna’daki Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nce düzenlenen edebiyat etkinliğinde okurlarıyla buluştu.

Bosna-Hersek’in en ünlü yazarlarından İndira Küçük Sorguç’la birlikte okurlarının karşısına çıkan Ayşe Kulin, kendisinin Bosna-Hersek kökenli olduğunu ifade etti.

Soy isminin Osmanlı öncesi Bosna’nın en meşhur kralı ”Kulin Ban”dan geldiğini ifade eden Ayşe Kulin, söyleşi yapacağı merkeze Saraybosna’nın merkezindeki ”Kulin Ban Caddesi”nden geldiğini ve bu sırada derin duygulara daldığını söyledi.

Boşnak kökenlerini araştırmak için geldiği Bosna-Hersek’te savaşı anlattığı ”Sevdalinka” kitabının ortaya çıktığını ifade eden Kulin, Boşnak halkının kendisini bu dile çevirisi yapılan ”Sevdalinka” ve ”Adı Aylin” ile tanıdığını belirtti.

Kulin, ancak kendisinin Boşnakları çok iyi tanıdığını belirterek, ”Çünkü büyük babaannem ve büyük babam Boşnak’tı. Onlar bu topraklardan Türkiye’ye gelmişti. Sevdalinka’yı yazarken de Boşnak tarihini, coğrafyasını ve siyasi yapısını çok iyi çalıştım ve bütün acılarınızı yüreğimde hissederek bu kitabı yazdım” dedi.

BEYAZ PERDE HAYALİ GERÇEK OLUYOR

Ayşe Kulin, ”Sevdalinka” kitabının beyaz perdeye aktarılması için yıllardır çalıştığını belirterek, bu konuda Kültür ve TurizmBakanlığının bütçe ayırdığını söyledi.

Boşnak bir gazetecinin ”Sevdalinka”nın senaryosunu yazdığını belirten Kulin, filmin yönetmenliği için de kaybolan eşlerini bekleyen kadınların hikayesini anlattığı ”Kar” filmiyle, Amerikalı oyuncu Angelina Jolie’nin Bosna’daki savaşla ilgili çekimlerine başladığı filme ilham kaynağı olan Bosna-Hersek’in ünlü genç yönetmenlerinden Aida Begiç’le görüştüğünü kaydetti.
Ayşe Kulin, kitabını takdim ettiği Aida Begiç’in filmin yönetmeni olmasını çok istediğini belirterek, şunları kaydetti:

”Çünkü ‘Sevdalinka’ Boşnakların çığlığıdır. Kitapta geçenler burada yaşanmış gerçek olaylardır. Ben Müslüman bir yazarım. Müslüman kadınların, filmde, sanatta, edebiyatta önemli yerlerde olmasını isterim. Batı dünyasında ‘Müslüman eşittir terör’ gibi yanlış bir algı hakimdir. Batı dünyasında, kapalı kadın hiçbir iş yapamaz gibi bir yanlış inanç bulunuyor. Ben Sevdalinka’nın yönetmeninin, hem kadın hem Boşnak hem de başı kapalı olmasını istiyorum. Aida Begiç’te bu özelliklerin tamamı bulunuyor. Kapalı kadınlar, eğim gördükleri takdirde kapalı olmayanların yaptıkları her işi yapabilir. Tabii kocaları müsaade ettiği müddetçe.”

Bu kitabın beyaz perdeye aktarılmasının Bosna-Hersek ve Türkiye’yi birbirine daha çok yakınlaştıracağını ifade eden Kulin, bu filmin ayrıca Boşnak ve Türk halkının dünyada da tanıtımına önemli katkı sağlayacağına inandığını söyledi.

Kulin, ”Sevdalinka” ve ”Adı Aylin” eserlerinin Boşnakça çevirisinden elde edilen gelirleri, Tuzla kentindeki ”Çocuk Evi” ile Bosna-Hersek Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışladığını da vurguladı.
Sevdalinka kitabını kaleme almasında iki temel amacının bulunduğunu ifade eden Kulin, bunlardan birinin ülkede yaşanan savaşın acılarını dünyaya duyurmak, bir diğer amacının ise aşkın sınır tanımayacağı ve ”kırmızı çizgileri” olmayacağı mesajını vermek olduğunu belirtti.

Türkiye’de kendisinin kadın haklarını savunan bir yazar olduğunu da belirten Ayşe Kulin’e, salondaki dinleyicilerden Boşnak bir kadın, ”Türkiye’de başı örtülü kızların neden üniversitelere gidemediği?” sorusunu yöneltti. Kulin, ”Türkiye’de artık Allah’a çok şükür başörtüsü sorun olmaktan çıktı. (Başı örtülü ve açıklar olarak) Birbirimizi anladığımız müddetçe sorun olmayacaktır” dedi.
Kulin, eserleriyle ilgili bir soru üzerine de Enver İbrtahimkadiç tarafından Boşnakça’ya çevrilen ”Sevdalinka”nın ilk yabancı dile çevrilen eseri olduğunu, daha sonra kitaplarının 19 dile çevrildiğini kaydetti.

Ayşe Kulin, Bosna ziyareti kapsamında ayrıca Saraybosna’daki bir yayıncı ile de Osmanlı’nın son 3 yılını anlatan ve Boşnakların Türkiye’ye göçü ile ilgili hikayeyi de içeren ”Veda” kitabının Boşnakça’ya çevrilmesi konusunda görüşme yapacaklarını sözlerine ekledi.

BOŞNAK VE TÜRK HALKININ ÖZDEŞLEŞTİĞİ İKİ KADIN YAZAR

Bosna-Hersek’in en ünlü yazarlarından İndira Küçük Sorguç da Boşnak ve Türk halkının asırlardır kardeş iki halk olduğunu ve bunun asla değişmeyeceğini söyledi.
Kendi soy isminin Tükçe olduğunu belirten Küçük Sorguç, ”Ben Türk kökenli, Türkçe bilmeyen bir Boşnak kadın yazarım. Ayşe Kulin de Boşnak kökenli, Boşnakça bilmeyen bir Türk yazardır. Aslında ikimiz Boşnak ve Türk halkının dostluğunun ve kardeşliğinin en iyi örneğiyiz” dedi.

SEVDALİNKA

Bosna’nın halk müziği olan ”Sevda Şarkıları”ndan ismini alan Sevdalinka kitabında, Osmanlı öncesinde dini nedenlerle Haçlı Orduları tarafından, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ile 1992-1995 yılları arasındaki savaşta ise Sırplar ve Hırvatlar tarafından sürekli soykırıma tabi tutulan, ama asla yok edilemeyen Boşnak halkının acıları anlatılıyor.

Roman, savaş öncesinde Yugoslavya’da, aşırı milliyetçiliği azdırarak savaşı tırmandıran ve sonuçta ülkeyi alevler içinde bırakan günleri anlatıyor. Savaşın ilk üç yılında yaşananlar kitapta okura aktarılıyor. Kitapta yazılan olaylar belgesel nitelikli, tarihi ve siyasi kişilerin dışındaki karakterler ise kurgu.
Roman kahramanı Nimeta, bir inşaat mühendisi olan Burhan ile evli ve iki çocuk annesidir. Bosna Televizyonu’nda haber görevlisi olarak çalışan Nimeta, mesleği gereği, Bosna Savaşının başlamasına kadar ülke içinde meydana gelen olayları yerinde gözlemler. Bu görevlerden birinde Zagreb’de çalışan gazeteci Stefan ile tanışır. Kısa zamanda ilişkileri aşka dönüşür. Nimeta, ailesi ve Stefan arasında bir tercih yapma zorunluluğu karşısında kendi içinde psikolojik bir savaş veriyor. Aynı günlerde ülke içerisinde de mevcut düzen yavaş yavaş bozuluyor ve Yugoslavya Federasyonu faturasını Boşnakların çok ağır ödeyeceği kanlı bir savaşa sürükleniyor.

Sabah