Parapsikolojik Yetenekler Çocuğun Eline Geçerse

Filmler
Birkaç hafta önceki ‘Apollo 18’ deneyiminden sonra karşımızda bir kez daha ‘buluntu görüntü’ (found footage) tekniğiyle çekilmiş bir bilim-kurgu filmi var. Ancak 1985 doğumlu A...
EMOJİLE

Birkaç hafta önceki ‘Apollo 18’ deneyiminden sonra karşımızda bir kez daha ‘buluntu görüntü’ (found footage) tekniğiyle çekilmiş bir bilim-kurgu filmi var. Ancak 1985 doğumlu Amerikalı genç yetenek Josh Trank’in ilginç hikayesi ve bu hikayeyi başarıyla bezediği çekici sineması, uzun bir zaman sonra ilk kez ‘el kamerası görüntüleri’nden oluşan bir filmde içimizin daralmamasını sağlıyor.

1985 Los Angeles-California doğumlu çiçeği burnunda Amerikalı yönetmen Josh (aslı Joshua) Trank, dikkatleri ilk kez kısa metrajlı deneysel filmi "Stabbing at Leia’s 22nd Birthday"in internet ortamında 10 milyonun üzerinde tıklanmasıyla çekmiş bir sinemacı… Bir de 2007 yılında çekilmeye başlanan "The Kill Point" adlı televizyon dizisinin bazı bölümlerini yazıp yönetmesi vesilesiyle tanıyoruz kendisini… "Cinsel abazanlık" başta olmak üzere, ergenliğin doğurduğu kaçınılmaz sefaletler zincirini dibine kadar yaşayan biri siyahi üç liseli eleman, ellerinde bir adet kamerayla birlikte gece gündüz aylak aylak dolanıp dururken, ormanlık bir arazinin orta yerinde iki-üç metre çapında bir çukurla karşılaşıyorlar. Kim tarafından açıldığı belli olmayan bu çukura hafifçe tırsarak girdiklerinde de onları içeride hayatlarının en büyük sürprizi bekliyor. Çukuru açan meteorumsu cismin yaydığı muazzam enerjiyle ambale olan üç yeniyetme, ilk şoku atlatıp burada çıktıklarında ise bünyelerinde bir şeylerin kökünden değiştiğini fark ediyorlar. Evet, maruz kaldıkları yoğun ışınım dalgasından dolayı kahramanlarımızın her üçü de "telekinetik" bazı yetenekler kazanmış durumdadır. Ardından, gelsin türlü türlü soytarılıklar…

VEBA GİBİ YAYILIYOR

Josh Trank, kankası Max Landis ile birlikte tasarlayıp senaryolaştırdığı bu bilim-kurgusal serüveni, aziz dostum Şen’in dediği gibi gerçekten de Japon sinemasından birebir aşırdı mı bilemiyorum, fakat henüz 27 yaşında bir yönetmen adayı olarak ilk filminde işi tamamen parlak CGI gösterilerine vurmayıp, meseleye ciddi bir ahlaki boyut da eklemesini saygıya değer buldum doğrusu… Her ne kadar kaynağı tartışmalı bile olsa, yönetmenin ele aldığı konuyu özenle işlediğine hiç kuşku yok. Yukarıda da belirttiğim üzere, 2000’lerin ikinci yarısında "Cloverfield" ve "Paranormal Activity" gibi popüler filmlerle zirvesini bulup sonrasında ise tepetaklak inişe geçen "sarsıntılı el kamerasıyla drama üretme" tekniğine getirdiği yenilikçi yaklaşım, onu artık bu teknikten iyice bezmiş durumdaki izleyiciler açısından "kabul edilebilir" bir sinema dilinin enstrümanı olarak kullanması, Trank’in hamurundaki iyi sinemacı yönünü de ziyadesiyle ortaya koyuyor. İnsanların, haddi aşmamak kaydıyla gençlik yıllarında sevdalanmalarında, sevdalandıkları kişilere iltifatlar edip güzel güzel aşk mektupları yazmalarında hiçbir beis yok. Tam aksine, bu gibi duygusal eylemler kontrolsüz bir enerjinin anlamlı bir çabaya kanalize edilmesine yol açarak kişiyi adım adım "pişirir". Fakat, çağdaş toplumlarda asıl sorun, o sevgiyi ve ilgiyi yöneltebileceğiniz bir partner bulmakta yatıyor. Çünkü, öyle bir dünyada yaşıyoruz ki bundan 14 yüzyıl önce, Hz. Peygamber’in hayatta olduğu zamanlarda ayıp ya da günah sayılmayan eylemler artık düpedüz en büyük ayıp ve de günah olarak ilân edilmiş durumda (Bakınız: Karşı cinsten arkadaşıyla parkta oturduğu için ya da elele dolaştığı için töre cinayetine kurban edilen gençler). Aynı şekilde, fuhuş gibi, zina gibi, ensest gibi, pornografi tutkusu gibi hakiki ayıp ve günahlar ise gayet legal bir görünümde toplumun dokusuna vebâ gibi yayılıyor.

HER ŞEYİN DENGESİ VAR

Bu tür bir rayından çıkmışlık içinde ise bir eliyle sivilcelerini patlatıp pantolonuna sürerken, diğer eliyle de internette bizim kuşağımızdan yazar-çizerlere tamamı küçük harflerden oluşma deme çatma cümlelerle habire saydırıp duran, bizlerin ne kadar boş ve bilgisiz adamlar olduğumuzu savunan haddinden fazla heyecanlı bir organizmaya dönüşüveriyor insan… Önünde toplumdan, kültürden, dinden ve gelenekten yalan yanlış engeller çıkartılmadığı takdirde, "aşk" bu gibi durumlarda son derece iyi bir yatıştırıcı… Ancak, bir dindar olarak kastım, bütünüyle kaba saba bir cinsel tatmine yönelik tek gecelik ilişkiler değil elbette… Bunun da makûl bir dengesi var ve sözgelimi bizim toplumumuz henüz o dengeyi bile bulamamış durumda…

Avarelerin tuhaf serüveni

ABD’nin Seattle kentinde yaşayan üç avare lise öğrencisi, Dane, Alex ve Michael, bir gece boş bir arazide tesadüfen karşılaştıkları gizemli bir çukura dalar ve içeride bulunan, muhtemelen uzaydan gelmiş meteor benzeri cisimden tuhaf bir şekilde etkilenirler.

DOĞAÜSTÜ (Chronicle)

Türü ve Süresi: Parapsikolojik fenomenleri konu alan bilim-kurgu, 84 dakika

Bütçesi: 12 milyon ABD Doları

Yönetmen: Josh Trank

Senaristler: (Max Landis ve Josh Trank’ın ortak hikâyesinden uyarlamayla) Max Landis

Oyuncuları: Dane DeHaan (Andrew Detmer), Alex Russell (Matt Garetty), Michael B. Jordan (Steve Mortgomery)

İçerik Uyarıları: Birden çok bölümünde yüzeysel cinsellik, argo diyaloglar, alkollü içki tüketimi ve bir sürü şiddet gösterisi içermesinden dolayı 15 yaşından küçük izleyiciler için uygun değil.

Ailece izlenebilir mi? ŞARTLI EVET

Filmin Yeni Şafak-Sinema Puanı: (4 yıldız üzerinden) * * *

Diğer filmler

13 Nisan Cuma günü ülkemiz sinemalarında 7 yeni film gösterime girdi. Bunlar arasından "Doğaüstü" (Chronicle) adlı yapım sinema sayfamızda ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir. Geriye kalan diğer 6 filmin özet tanıtımları ise yıldız puanları ve içerik uyarılarıyla birlikte aşağıdadır:

AŞK YEMİNİ (The Vow)Yönetmen: Michael Sucsy/Oyuncular: Channing Tatum, Rachel McAdams, Jessica Lange, Sam Neill/Türü: Romantik drama/İçerik Uyarıları: Birkaç bölümünde yüzeysel cinselliğe, alkollü içki kullanımına, yüzeysel argoya ve açılış bölümünde de çocuk/genç sinemaseverleri duygusal açıdan olumsuz etkileyebilecek trajik bir trafik kazasının görüntülerine yer vermesinden dolayı 15 yaşından küçük sinemaseverler için uygun değil.

Ailece izlenebilir mi?/ŞARTLI EVET

ÇAPRAZ ATEŞ (Haywire)Yönetmen: Steven Soderbergh/Oyuncular: Channing Tatum, Ewan McGregor, Michael Fassbender/Türü: Serüven-Gerilim/İçerik Uyarıları: İki sahnesinde yüzeysel cinselliğe, diğer birkaç sahnesinde de kanlı ve kansız şiddet gösterilerine yer vermesinden dolayı 13 yaşından küçük sinemaseverler için uygun değil.

Ailece izlenebilir mi?/ŞARTLI EVET

LORAKS / 3 BOYUTLU (Dr. Seuss’ The Loraks in 3D)Yönetmenler: Chris Renaud, Kyle Balda/Oyuncular: Sanal karakterlerin rol aldığı bu animasyon filmin ülkemizde gösterime sunulan kopyaları Türkçe/Türü: 3 boyutlu animasyon formatında gençlik serüveni/İçerik Uyarıları: Her yaş grubundan izleyici için uygun.

Ailece izlenebilir mi?/EVET

YENİDEN DOĞUŞ (The Howling: Reborn)Yönetmen: Joe Nimziki/Oyuncular: Landon Liboiron, Frank Schorpion, Lindsey Shaw, Ivana Milicevic/Türü: Korku-gerilim/İçerik Uyarıları: Bir kurt adam hikayesi olarak yoğun ve kanlı şiddet sahneleri içermesi, yanı sıra da bir iki bölümünde yüzeysel cinsellik ve uyuşturucu kullanımına yer vermesinden dolayı 18 yaşından küçük sinemaseverler için uygun değil.

Ailece izlenebilir mi?/HAYIR

YERALTIYönetmen: Zeki Demirkubuz/Oyuncular: Engin Günaydın, Nergis Öztürk/Türü: Psikolojik drama/İçerik Uyarıları: Argo diyaloglar ve yüzeysel cinsellik içermesi, yanı sıra bir dizi olumsuz davranış örneğine yer vermesinden dolayı 15 yaşından küçük sinemaseverler için uygun değil.

Ailece izlenebilir mi?/ŞARTLI EVET

FİLMYönetmen: Kerem Topuz/Oyuncular: Öznur Kula, Özgür Emre Yıldırım, İlker Savaşkurt/Türü: Psikolojik gerilim/Yapım Yılı, Süresi ve Ülkesi: 2011, 87 Dakika, Türkiye yapımı/İçerik Uyarıları: Yoğun argo diyaloglar ve yüzeysel cinsellik içermesi, yanı sıra bir dizi olumsuz davranış örneğine yer vermesinden dolayı 15 yaşından küçük sinemaseverler için uygun değil.

Ailece izlenebilir mi?/ŞARTLI EVET