Oyuncaklar Yine Sandıktan Çıktı

Filmler
Yazan: Bengü Dağlı Oyuncaklar hemen hemen herkesin hayatında bir yer kaplar. Hangimiz çocukken bebeklerimizi, arabalarımızı konuşturmadık ki… Ben kendi adıma çılgınlar gibi arkadaşlarımla bebekl...
EMOJİLE

Yazan: Bengü Dağlı

Oyuncaklar hemen hemen herkesin hayatında bir yer kaplar. Hangimiz çocukken bebeklerimizi, arabalarımızı konuşturmadık ki… Ben kendi adıma çılgınlar gibi arkadaşlarımla bebeklerin baş kahramanımız olduğu oyunlar oynar, onlara kıyafet diker, bebeklerimizi konuşturmak suretiyle sabahtan akşama kadar onları hayatımızın bir parçası yapardık. Oyuncaklarla oynamanın keyfini sonuna kadar çıkartırdık. Seçtiğim oyuncaklar benim neredeyse kendi iç dünyamı yansıtır. Onları hayatımın bir parçası olarak görürdüm. Bebeklerle de arabalarla da oynadığım zamanlar olmuştur. Bir kız çocuğu için araba ne kadar önemlidir bilmem ama benim için oyuncak arabalar çok önemlidir.

Bir sabah babamla birlikte onun iş yerine gidecektim. Babamın elinden tutmuş servise yürürken önümde bir poşet duruyordu. O Poşete ayağımla vurmaya başlamıştım ki içinde bir şeyler olduğunu farkettim. Poşeti açtığımda içinde 3-4 tane çok güzel oyuncak araba vardı. O arabaları çok sevmiştim. O günden sonra araba biriktirmeye başladım. O arabalar hala küçüklüğümün en güzel anıları olarak evimin baş köşesinde durmakta.

1995 yılında ilk "Oyuncak Hikâyesi" sinema salonlarına geldiğinde bir çok kesim tarafından bu animasyon film çok beğenildi. Çünkü bu filmle Pixar, çocukların dünyasına girmişti. Büyükleri de tekrar yıllardır belki hatırlamadığı bir dünyaya sokmuştu. Deyim yerindeyse Pixar‘ın oyuncakların gizli yaşamını anlattığı "Toy Story" o yıla damgasını vurdu. Sinemalarda en çok izlenen film olarak da uzun süre listelerde en üst sıralarda kaldı.

"Oyuncak Hikâyesi"nin ilkinin başkahramanı bir kovboy oyuncağı olan Woody ve onun arkadaşlarıdır. Tabi bu oyuncağın bir de sahibi vardır. O da Andy’den başkası değildi. 1995 yılında gösterilen ilk "Toy Story/Oyuncak Hikâyesi" filminin konusu: "Kovboy Woody, küçük Andy’nin en sevdiği oyuncaktır. Günün birinde Andy’ye süper kahraman oyuncaklarından Buzz Lightyear hediye gelir. Andy Buzz’ın gelişiyle Woody’yi bir kenara atar. Buzz konulduğu yerden yanlışlıkla aşağıya düşünce, dostları bunu Woody’nin yaptığından şüphelenirler. Woody hem kendini aklamak, hem de Buzz’ı geri getirmek için yola çıkar. Buzz ve Woody’yi dış dünyada heyecanlı bir serüven beklemektedir."



1995 yılında gerçekleştirilen ilk "Toy Story/Oyuncak Hikâyesi" filmi sadece seyircilerden değil eleştirmenlerden de ilgi görmüş, hatta bazı sinema dergileri tarafından 90’ların en iyi filmlerinden biri olarak gösterilmişti… Hal böyle olunca da "Toy Story/Oyuncak Hikâyesi"nin devam filminin çekilmemesi düşünülemezdi. Önceleri video piyasasına sürülmek üzere tasarlanan "Oyuncak Hikâyesi 2", daha sonra 100 milyon dolarlık ciddi bir sinema projesi haline geldi. Filmin ikincisi sinemalarda gösterildiğinde yine büyük ilgiyle karşılandı. Fakat, izleyici ilk filmden aldığı tadı devam filminin ikincisinde bulamadı. "Oyuncak Hikâyesi 2"nin konusu ise: "Yeni macerada Woody, kendisinin oyuncak koleksiyoncuları için büyük değer taşıyan bir parça olduğunu öğrenen açgözlü bir oyuncak satıcısı tarafından kaçırılıp, ofisinde hapsediliyor." "Toy Story 2/Oyuncak Hikâyesi 2" 1999 yılında izleyiciyle buluştu.

"Toy Story/Oyuncak Hikâyesi"nin 15 yıllık macerası bugünlerde serinin üçüncü filmiyle devam ediyor. “Oyuncak Hikâyesi” üçüncü bölümüyle 2 Temmuz’dan itibaren sinemalarda olacak. “Oyuncak Hikâyesi 2” ve “Kayıp Balık Nemo”nun yönetmeni Lee Unkrich serinin üçüncü filmini de yönetiyor. “Küçük Gün Işığım”ın Oscar ödüllü senaristi Michael Arndt ise bu filme kendine has üslubunu ve komedi anlayışını katıyor. Hemen hatırlatalım “Oyuncak Hikâyesi 3” üç boyutlu olarak sinema salonlarına geliyor.

Filmin konusuna gelince; "Woody ve Buzz, sahipleri Andy’nin günün birinde büyüyeceğini kabullenmiş durumdadır. Peki o gün gelip çattığında ne yapacaklardır? Serinin üçüncü bölümünde Andy, üniversiteye gitmeye hazırlanmaktadır, sadık oyuncakları ise belirsiz gelecekleri yüzünden endişe içindedir."

Bu hafta Türk sinemalarında gösterilecek olan film, Amerika’da geçtiğimiz hafta vizyona girdi. “Oyuncak Hikâyesi 3” vizyona girer girmez de deyim yerindeyse gişelerin tozunu attı. "Oyuncak Hikâyesi 3" Amerika gişelerinde 109 milyon dolarlık olağanüstü bir hafta sonu açılışına imza atıp, Disney Pixar’ın "İnanılmaz Aile" ile yakaladığı 70,5 milyon dolarlık rekoru da geçerek, tüm rekorları alt üst etti. Bu, film endüstrisindeki en iyi Haziran açılışı olmakla beraber, Amerika’daki en iyi ikinci animasyon film açılışı olarak göze çarpıyor.

Sinemalarda orijinal ve alt yazılı olarak izlediğim "Oyuncak Hikâyesi 3"ün Türkiye tanıtımı Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ ile yapıldı. Filmde Beren Barbie’yi, Kıvanç’ta Ken’e sesleriyle hayat veriyorlar. Filmin orijinal versiyonunu izlediğim için bizdeki seslendirme başarılı olmuş mu tespit edemedim. Fakat film gösterime girdikten sonra eminim sizden gelen yorumlarla bu konu netlik kazanacaktır. Filmin orijinal versiyonunda sesleriyle karakterlere hayat veren isimler şöyle; Tom Hanks (Woody) , Joan Cusack (Jessie the Yodeling Cowgirl) , Michael Keaton (Ken) , Tim Allen (Buzz Lightyear) , John Ratzenberger (Hamm the Piggy Bank) , Wallace Shawn (Rex the Green Dinosaur)…

Film sinemalara 3 boyutlu olarak geldiğinden bahsetmiştim. Filmi ben İstinye Park’ta Imax olarak izledim. Gerçekten görüntü ve ses olarak çok başarılıydı. Filmin üç boyutlu olması filme ayrı bir hava vermiş bu kesin… Fakat normal bir şekilde gösterilseydi de itirazım olmazdı. "Oyuncak Hikâyesi 3"de arkadaşlık, dostluk ve vefa yine ön plandaydı. Zaten şu animasyon filmlerinin özellikle çocuklara izlerken bir şeyler öğretme misyonuna pek bir bayılıyorum. Bu tarz filmlerin çocuklar üzerindeki öğretici etkileri ne boyutta bilmiyorum ama günümüzde teknolojinin pençesinde kıvrılan çocuklar için bu filmlerin alternatif olduğunu düşünüyorum. "Oyuncak Hikâyesi 3" filmi haftasonu çocuklarınızla birlikte keyifli saatler geçirmeniz için ideal bir film.

İyi seyirler…