Semih Kaplanoğlu‘nun ‘Yusuf Üçlemesi‘nin son filmi ‘Bal‘ın dünya prömiyeri dün Berlin Film Festivali’nde yapıldı.
Filmin oyuncuları Bora Altaş (Yusuf), Erdal Beşikçioğlu (Yakup) ve Tülin Özen (Zehra) ile basın karşısına çıkan Kaplanoğlu, filmin çekim sürecini anlattı. Filmdeki Kur’an okuma, namaz ve dini sohbetin yer aldığı sahneden söz eden Kaplanoğlu, maneviyatı olmayan sinemanın eksik kalacağını söyledi. Dinin, hayatın ve toplumun gerçeklerinden biri olduğuna dikkat çeken Kaplanoğlu, "Bu, Türkiye’de de dünyada da böyle. Gelişen toplumda belki maneviyat zayıflıyor; ama maneviyatın olmadığı sanatın eksik kalacağını düşünüyorum." dedi. Kaplanoğlu, filmlerinde İslam’dan Budizm’e tüm din ve inançları araştırarak yararlanmaya çalıştığını söyledi.
Yumurta, Süt ve Bal üçlemesinin birlikte izlenmesini tavsiye eden Kaplanoğlu, filmlerinde müzik kullanmayışının sebebini ise şöyle açıkladı: "Doğal sesler müziğe ihtiyaç duymadan gerçeği yansıtıyor. Müzik bazen doğru kullanılıyor, bazen de filmi manipüle ediyor. Müzik kullanmayarak aslında meydan okuyorum."
Kaplanoğlu, filmin başrolündeki ‘Yusuf’u çok aradığını, sonunda bir meydanda oynayan çocuğu görüp gözlerindeki ifadeye vurulduğunu söyleyerek, "Filmi Bora’ya borçluyum. Çok hareketli ve konuşkan biri olan Bora kekeleyen, sessiz, kendisi ile hiç ilgisi olmayan bir rolü oynadı." dedi. ‘Bal’ izleyicilerin de beğenisini kazandı. Şiirsel dili, olağanüstü manzarası ve güzel hikayesi ile dikkat çeken film, Altın Ayı’nın favorilerinden biri olarak gösteriliyor.