Cinedergi 38 Yayında!

Filmler
Cinedergi bu sayısında yine bu ay öne çıkan konulara elatıyor, dosya ve röportajlarıyla öne çıkıyor! İşte bu ayın öne çıkan başlıkları… Yeşim Ceren Bozoğlu,Hatice Yakar ve Keith Richards. İçind...
EMOJİLE

Cinedergi bu sayısında yine bu ay öne çıkan konulara elatıyor, dosya ve röportajlarıyla öne çıkıyor!

İşte bu ayın öne çıkan başlıkları… Yeşim Ceren Bozoğlu,Hatice Yakar ve Keith Richards. İçinden Fenerbahçe geçen filmler, unutma üzerine yapılmış filmler ve gençlerin balo maceraların anlatıldığı filmler bu sayının dosya konuları…

Yeşim Ceren Bozoğlu; son filmi Misafir’den yola çıkarak ‘Benim bir filmin içinde kendimi görme sebebim aslen senaryodur. Hikâyeye inanıyorsam, orada beni heyecanlandıran bir şey varsa veya insanlara başka bir hayat görüşü, başka bir yaşam biçimi göstereceğimi düşünüyorsam o işi kabul ederim. Bu filmin senaryosunda da çok sürprizli, çok samimi bir durum vardı. Taşradaki yaşamla ilgili daha önce hiç anlatılmayan bir yüzü anlatmayı hedefliyordu’ diyerek görüşlerini dile getiriyor.

Öfkeli Çılgınlık Karamsar Çile’nin yönetmeni Hatice Yakar ise minimal filmini anlatıyor. ‘Evet özellikle sade bir anlatımı olsun istedim, uzak ve sade. Seyircinin seyirci olduğunu ona hatırlatan uzak çekimler, detaya girmeyen, olur olmaz her şeye yakından bakmayan bir kamera. Çünkü insanlar, Ankara’nın ötesindeki hayatlara bakmıyor ve sorunlarını da bilmiyorlar… Seyirciye “seyircisin sen”, ama “seyirci” kalma demeye çalışıyor…’

Karayip Korsanları’nın Keith Richards’ı ise şöyle diyor: "Sanırım öyle. Ama biz bundan falan bahsetmiyoruz. Bence bu çok doğal bir şey. Teague çok ilginç bir karakter. Kostümü giydiğiniz an o oluyorsunuz, elinizde değil. Benim için kolay oluyor çünkü oraya gider gitmez Teague oluyorum. Bana bir silah ve kılıç verin, ben oyum!"

Bu yılın şampiyonu Fenerbahçe olduğu için Yeşilçam döneminde içinde Fenerbahçe geçen filmleri topladık, bakın ne kadar etkileyici, samimi ve komik. Yani sinemanın en güzel yüzü. 1959 yılında başlayan ligimizin ilk şampiyonu olan Fenerbahçe kendini sinemada da göstermeye başladı. 1958 yılında Osman F. Seden’in yönettiği Altın Kafes filminde Zeki Müren şoför ve arabasına10, 15 kişi bindirmiş. Trafik memuru önlerini kesiyor. Ehliyetini alıyor. Yolculardan biri olan Münir Özkul “Yapma be abi, Fenerbahçe hatırına” diyor.

Sinema unutturmuyor, tanıklık etmemize, hatırlamamıza her daim yardımcı oluyor. Kah psikolojik, kah bir savaş sonrası bir unutkanlık. Kendine acı veriyor diye aşkını hafızasından sildirmek ister mi? Ya da unutmaması gerektiğini bile bile unutur mu? Hatırlayamadığı şeyden sorumlu olur mu? Bunların hepsi sinemada kendisine yer bulmuş unutma halleri… Biz de kendimizce on filmlik bir liste yaptık, unuttuklarımız olduysa da ‘unutmanın filmleri’ne sığındık…

Ve balolar! Kızların daha güzel, delikanlıların daha albenili olduğu geceler, parlak ışıklı, büyülü mekanlar… Bu ay gösterime girecek olan en son lise filmi Prom (Mezuniyet Balosu), gençlik filmleri içindeki yerini alacak. Sinema tarihine damgasını vurmuş içinden mezuniyet balolarının da geçtiği filmlere göz attık…

Oyuncu Eric Bana ve JodieFoster bu sayının portre konukları… Görsele dayanan ‘işte o an’, Sinemanın özünü yakalayan Filmin Özü, Türk sinemasının nabzını tutan Sindrella, oyuncuları rolleriyle yorumlayan Rolleriyle Yaşayanlar, DVD’ye adanmış ayrıntılı bir DVD köşesi,  kült filmlere bakan Sinema KÜLTürü, belgesel sinemaya uzanan Zamanın Ruhu, kısa filme eğilen Uzun Filmin Kısası”…

Eleştiri, vizyon, pek yakında, albümler, kitaplar, festivaller… Hepsi ücretsiz sinema dergisi Cinedergi’nin yeni sayısında.