Esad Rusya’ya mı kaçıyor?

Şehirler
Suriye’de muhalefete yakınlığıyla bilinen el-Gad televizyonuna konuşan Ömer, ‘Esed ve Suriyeli üst düzey yetkililer, aileleri ile 60 gün içinde ülkeden ayrılarak Moskova’ya gitmek iç...
EMOJİLE

Suriye’de muhalefete yakınlığıyla bilinen el-Gad televizyonuna konuşan Ömer, ‘Esed ve Suriyeli üst düzey yetkililer, aileleri ile 60 gün içinde ülkeden ayrılarak Moskova’ya gitmek için hazırlık yapıyor. Moskova’da askeri binalardaki 300 daire onlar için hazırlandı’ dedi.

Esed rejimi yöneticilerinin aileleriyle ülkeden ayrılmasının planlandığına birçok kez şahit olduğunu ileri süren Ömer, ‘Esed çetesinin Suriye’den ayrılması için bütün hazırlıklar yapıldı. Bu kaçış sürecinde Suriye hükümetinin mümkün olduğunca çok sayıda masum Suriyelinin öldürülmesi için çalışacağını tahmin ediyorum. Saraydaki görevim, Sünni toplumu basından takip etmekti. Rejimin içinde Suriye’deki halk devrimine destek veren pek çok kişi bulunuyor’ ifadesini kullandı.

Ülkeden ayrıldıktan sonra Esed ailesinin Moskova’da özel bir binada kalacağını belirten Ömer, Suriyeli üst düzey yetkililerin ülkeyi terk etmeye hazırlandığını savundu.

Suriye medyasında rejime yakın birçok kurumda görev yapan ve geçenlerde Cumhurbaşkanlığı Sarayı Enformasyon Bürosu’ndaki görevini bırakarak muhaliflere katıldığını açıklayan gazeteci Abdullah Ömer, Rusya’ya kaçarken Esed’e eşlik edecek iki ismin Albay Nafi Hatum ve Albay Ahmed el-Ali olacağını iddia etti.

Ömer’in açıklamaları, sosyal paylaşım sitelerinde de ‘çöken sistemin gizemleri’ etiketiyle yankı buldu.

Suriye’de rejimin, Arap kamuoyunu yönlendirmesi için el-Meyadin televizyon kanalındaki Gassan bin Cedu’yu desteklediğini ve kendisine milyonlarca doların aktarıldığını iddia eden Ömer, kendisinin de Esed yönetiminin kontrolünde kurulan yarı resmi televizyon, gazete ve internet sitelerinin genel yayın yönetmenliği yaptığını kaydetti.

Özgür Suriye Ordusu’nun yardımıyla kendisinin ve ailesinin Suriye hükümetinden kurtulduğunu ifade eden Ömer, daha önce de Suriye’de medyayı devletin kontrol ettiğini, ülkede yayın yapan gazete ve televizyonların gerçekleri haberleştirmek yerine, rejimin suçlarını aklamak için kullanıldığını söylemişti.