Türkiye’nin En Şifalı Suları

Yetişkin Sağlığı
‘Termal çıkışlı ve bol’ sularımız tam bir şifa kaynağı. Eriyik maden değeri, kükürt, radon ve tuz bakımından oldukça zengin olan termal suları fiziksel ve kimyasal özellikleri nedeniyle Av...
EMOJİLE

‘Termal çıkışlı ve bol’ sularımız tam bir şifa kaynağı. Eriyik maden değeri, kükürt, radon ve tuz bakımından oldukça zengin olan termal suları fiziksel ve kimyasal özellikleri nedeniyle Avrupa’daki muadillerinden çok daha üstün.

Dünyada sağlık turizminin önemi giderek artıyor. Bu anlamda kaplıcalar son zamanlarda sıkça ziyaret edilen yerler arasında bulunuyor. Türkiye de coğrafi yapısı ve iklimi dolayısıyla toprakların çok sayıda kaplıca bulunduruyor.

Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, Kaynak zenginliği açısından Türkiye’nin dünyada ilk 7 ülke arasında yer aldığını belirten Bayındır, 1300 dolayında termal kaynağı olan Türkiye’nin termal turizmi cenneti olduğunu söyledi. Ülkemiz termal sularının, hem debi ve sıcaklıkları hem de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleriyle Avrupa’daki termal sulardan daha üstün nitelikler taşıdığını anlatan  Bayındır, "Ülkemizdeki ‘doğal çıkışlı ve bol’ olarak nitelendirilen termal sular, eriyik maden değeri açısından yüksek, kükürt, radon ve tuz bakımından da zengin. Anadolu’da tarihe dayanan özellikleri ile halk arasında sayfiye kültürü durumuna gelen jeotermal merkezlerin bazılarında uygun iklim koşullarının etkisi ile kür mevsimi 200 güne kadar çıkıyor" dedi.

   İnsanların doğal ilaçlara olan ilgisinin her geçen gün arttığını vurgulayan Bayındır, "Herkes sağlıklı ve zinde bir yaşam istiyor. Tatile çıktığında da, yeniden zindelik kazanıp, dinlenebileceği merkezleri tercih ediyor" diye konuştu. Bayındır, Türkiye’de kaynaklarını iyi kullanılması turizmin yılın 12 ayına yayılabileceğini kaydetti.

Termal kaynakların öneminin bu kadar arttığı bir dönemde biz de Yalova’dan Afyon’a, Kurşunlu’dan Havza’ya, Kızılcahamam’dan Pamukkale’ye kadar Türkiye’de yer alan çok sayıda kaplıcayı araştırdık. Nasıl gidilir,  kaç lira ödenir, nerede kalınır ve öne önemlisi hangi kaplıca neye iyi gelir?

Sinir hastalıklarına Bursa’da termal tedavi

Yeşil bitki örtüsü ve bol oksijeni ile sağlık merkezi olan Bursa’da çok sayıda kaplıca yer alıyor. Bursa’daki kaplıcalar, başta sinir ve cilt olmak üzere, romatizmal rahatsızlıklar, kilo problemleri gibi sorunlar gibi çok sayıda rahatsızlığın çözümünde yardımcı oluyor.

İşte Bursa’daki bazı kaplıcalar:

Oylat Kaplıcaları: Bursa-İnegöl’ün 27 kilometre güneyinde, Uludağ eteklerinde 840 metre yükseklikte yer alıyor. Aynı zamanda Oylat, çam ağaçları arasında şifa kaynağı bir kaplıca ve mesire yeri. Oylat Kaplıcaları suyunun özellikleri bakımından dünyada 2’nci sırada bulunuyor. Oylat suyunun en büyük özelliklerinden birisi içilebilmesi ile de şifa sağlamasının yanı sıra 40 derece kaynayarak doğal haliyle kullanıma hazır olmasıdır. Oylat Kaplıcaları özellikle ağrılı sinir hastalıkları için bir şifa kaynağı. Belediye’ye ait tesisler bulunuyor. Bunun dışında Çağlayan Otel, Güven Otel ve Aşiyan Otel gibi otellerde de konaklamak mümkün.

Kara Mustafa Suyu: Bursa-Mudanya yolu üzerinde bulunan Kara Mustafa Hamamı’nın suyunun kaynağıdır. Kara Mustafa Hamamı’na ulaşan üç menbanın debilerinin toplamı 6,2 It/sn veya 28 masura. Bu hamama akan suların ikisi sıcak, biri soğuk. Sıcak suların menbalarının yerleri tam bilinmediği, sıcaklığının ise 55 derece olduğu tespit edilmiştir. Soğuduğu zaman normal sular gibi içilir. Çok berrak olduğu için Gümüşsuyu da denilmektedir. Kaplıca suları en çok sodyum ve kalsiyum içerir. Romatizma, nevralji, gut, egzama, kemik kırıklarında, kadın hasatlıklarında etkin şifa kaynağıdır. Yakın zamanda Divan Otel açılıyor. Pansiyonlarda konaklamak mümkün.

Eski Kaplıca: Kent merkezindeki Çekirge meydanında, Acemler’e inen yolda bulunan kaplıca suları Uludağ eteklerindeki bir çatlaktan gelir. Çekirge’nin asıl su sıcaklığı 45 derecenin üstündedir. Halk arasında Çelikli adıyla anılan sular, çeşitli maden eriyikleriyle zengin kimyasal madenler, gazlar ve yüksek radyoaktivite içerir. Eski kaplıcanın şifalı suyu; sindirim yolu hastalıklarına, kadın hastalıklarına ve kalp-damar hastalıklarına  faydalı. Hamama ait tesis var.

Çekirge Kaplıcaları: Çekirge sularının bir bölümü cam borular içinde, hiçbir değeri bozulmadan Bademlibahçe mevkiinde yapılmış olan Çelik Palas Oteli’ne getiriliyor. Odalarından Çelikli su akan Çelik Palas’ın yüzme havuzu ise dünyada eşi olmayan bir eserdir. Çekirge sularında az ölçüde demir vardır. Aktığı yerleri kırmızı pas rengine boyadığı için, bu sulara "Çelikli" adı verilmiştir. Çekirge suları ile tedavinin özü banyodur. Büyük havuzlu hamamlarda devamlı çıkan radyoaktivite, hamamın kubbesinin altında biriktiğinden burada banyo için bulunanlar, dolaylı olarak buğulama da yapmış olurlar. Kaplıca suları, romatizma, nevrit, cilt, idrar yolları ve kadın hastalıklarına iyi gelir. Kervansaray, Çelik Palas, Marigold gibi otellerde kalınabilir.

Yenikaplıca ve Kaynarca Hamamı: Yenikaplıca, Bursa-Çekirge yolu üzerinde bulunuyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı ve başvezir Rüstem Paşa tarafından 1555’te yaptırıldı. Özel banyoları, turistik bölüm, masaj ve spor salonu bulunuyor. Yapının sonradan eklenen kaynarca bölümü ise, yalnız kadınlara tahsis edildi. Yeni kaplıca şifalı suları, cilt hastalıklarından, iç hastalıklarına, şişmanlık ve solunum yolu hastalıklarına kadar birçok bedensel rahatsızlıklara etkin şifa kaynağı. Kaynarca Hamamı’na ait dinlenme tesisleri bulunuyor.

Kara Mustafa Kaplıcası: Bursa-Çekirge-Mudanya yolu üzerinde, Yenikaplıca’nın hemen yanında bulunuyor. Bizans döneminden kaldı ve daha sonra bugünkü şekliyle, Rüstem Paşa’nın ağası Kara Mustafa Paşa tarafından 1490 yılında yaptırıldı. Erkekler ve aileler hamamı olmak üzere iki bölümden oluşur. Hamamın içinde yuvarlak bir yalak bulunuyor. Su, bunun dibinden çıkıyor. Bu yalağın, kısırlık için şifalı olduğu söylentileri nedeniyle kadınlar yalağın içine oturarak banyo şeklinde girerler. Dipten kaynayan 45 derecedeki su, kadın hastalıklarına iyi geliyor. Bursa’da radyoaktivitesi en zengin kaplıca olarak Kara Mustafa gösterilir. Sodyum bikarbonatlı  sular, romatizma, nevralji, gut, egzama, kemik kırıklarına iyi gelir. Uludağ Üniversitesi’nin tesislerinde konaklamak mümkün. Bunun dışında pansiyonlarda kalınabiliyor.