Sünnet İçin En Uygun Yaş Kaç?

Yetişkin Sağlığı
Dinimizde sünnetin önemi nedir? Sağlık açısından faydaları nelerdir? Prof. Dr. Mehmet Erdoğan sünnetin dinimizdeki önemini, Uzman Opr. Dr. Mehmet Kalkan ise hangi yaşlarda sünnet yapılması gerektiğini...
EMOJİLE

Dinimizde sünnetin önemi nedir? Sağlık açısından faydaları nelerdir? Prof. Dr. Mehmet Erdoğan sünnetin dinimizdeki önemini, Uzman Opr. Dr. Mehmet Kalkan ise hangi yaşlarda sünnet yapılması gerektiğini ve sağlığa faydalarını anlattı.

Burcu Hilal’in haberine göre okulların kapanmasına az bir zaman kala birçok aileyi sünnet düğünü telaşı sardı. Peki, sünnet hangi yaşlarda yapılmalı?

Erkek çocukların kendilerini şehzade gibi hissettiği bir gündür sünnet düğünü. Özel kıyafetleri giydirilir, şehzadeler gibi ağırlanır. İstanbul‘da olanlar mutlaka Eyüp Sultan Camii‘ne götürülür. Dualar edilir.

Aileler içinse sünnet, düğün provası gibidir. Okulların kapanmasına az bir zaman kala, sünnet düğününün nerede yapılacağı, kimlerin davet edileceği gibi bir sürü detayla meşgul olan ailelere uzmanlar uyarıda bulunuyor:

nnet bir ameliyattır, uzman hekimler tarafından yapılmalı! Çünkü uzmanlarca yapılmayan her 100 sünnetin 40’ı sağlık sorunlarına sebep oluyor. Sema Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Kalkan, sünnetin eğitim almış deneyimli tıp personeli tarafından yapılması gerektiğini söylüyor. Kanama riskine karşılık sünnetin hastane ortamında yapılmasını öneriyor.

Sünnetin sağlık açısından birçok faydası olduğunu vurgulayan Kalkan, "Sünnet, idrar yolu enfeksiyonlarını, cinsel yolla bulaşan hastalıkları, penis kanserinin gelişimini azaltıyor ve psikolojik faydaları oluyor." diyor.

En uygun yaş, 0-1 yaş dönemi

Uzmanlar sünnet için 0-1 yaş arasını uygun görüyor. Bu dönemde yara çabuk iyileşiyor ve kanama da az oluyor. Psikolojik travma çoğunlukla yaşanmıyor veya çabuk unutuluyor. 1-3 yaş sünnet için kritik bir dönem olarak değerlendiriliyor.

Kalkan, çocuklarda konstrasyon korkusu (iğdiş edilme korkusu) olabileceği, psikolojik travma oluşturabileceği için bu dönemde sünnet yapılmamasını öneriyor ve "Çocuğun cinsel kimliğini tamamladığı 6-7 yaş sonrası önerilebilir." diyor.

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi‘nden Prof. Dr. Mehmet Erdoğan ise sünnetin çocukların aklı erdiği dönemlerde yapılmasının onları psikolojik olarak olumsuz etkileyeceğini düşünüyor ve temyiz çağından (7 yaş) önce yapılmasının uygun olacağını söylüyor.

Erdoğan, Hz. Peygamber‘in (sav) torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin‘i doğumlarının yedinci gününde sünnet ettirdiğine dair rivayetleri hatırlatıyor. Erdoğan, sünnetin ne zaman olacağının sağlık açısından ele alınmasını tavsiye ediyor. Yani hekimlerin önerisini dikkate alınmalı.

Dr. Kalkan, sünnet öncesi çocukların mutlaka muayene edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Kan pıhtılaşması bozukluğu (hemofili hastalığı) olanlar, prematüre bebekler ve başka hastalıkları olan çocukların sünnet öncesi muayene edilerek ona göre yapılması gerekiyor.

Kalkan, sünneti yapan hekimin çocuk cerrahisi veya çocuk ürolojisi uzmanı olmasının yanlış ve fazla kesim, enfeksiyon gibi riskleri azaltacağını söylüyor.

***

Dinimizdeki önemi

Prof. Dr. Mehmet Erdoğan – Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi: Sünnet olma, İbrahimî bir gelenek olarak dinimizde de sünnettir. Vacip diyen imamlarımız da vardır. Ancak bir kişinin Müslüman olduğunun da belirtisi sayılageldiği için ayrıca bir öneme sahiptir.

O yüzden sonradan Müslüman olmuş kişilerden de sünnet olmaları istenir. Sünnet, fıtrat hadisinde de belirtildiği gibi ağız burun temizliği, saç sakal bakımı, tırnak kesimi gibi yapılması gereken bir tür kalıcı temizlik gibi görülmeli ve bunun ötesinde ona ilave anlamlar yüklenilmemelidir.

Sünnet düğünü ve mevlidi gibi uygulamaların dinde yeri var mı?

Bunlar örf ve âdetle ilgilidir. Dinî bir gereklilik değildir. Varlıklı ailelerin bu vesile ile özellikle yoksul insanlara ikramda bulunmaları, onları da kendi çocukları ile birlikte sünnet ettirmeleri ve giyindirmeleri, sevindirmeleri çok yerinde bir davranış olur.

Sünnetin gösterişe dönüşerek, israfa kaçacak şekilde, özellikle de zengin ve saygın kişilerin ağırlanmasına yönelik bir hal alması, toplumsal katmanlar arasındaki uçurumun giderek daha açılmasına vesile olacağı için dini açıdan da uygun görülemez. Keza sünnet gibi dinî bir geleneğin, içki âlemine dönüştürülmesi de asla hoş değildir.