Salgı balı her derde deva!

Yetişkin Sağlığı
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı, salgı ballarının çam, meşe, kayın ve ladin ağaçları üzerinde yaşayan böceklerin salgıla...
EMOJİLE

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı, salgı ballarının çam, meşe, kayın ve ladin ağaçları üzerinde yaşayan böceklerin salgılarının arılar tarafından toplanmasıyla oluştuğunu söyledi.

Salgı ballarının yüksek miktarda “polifenol” içerdiğini ifade eden Kolaylı, “Polifenol bileşiklerinin çeşitliliği ve yüksekliği, balın şifa değerini belirleyen önemli faktördür. Özellikle meşe balı üzerine yaptığımız araştırmada bu balın çok yüksek polifenol ve çeşidini içerdiğini tespit ettik. Bu bal antioksidan açısından oldukça zengindir ve vücudun savunma sistemini kuvvetlendirici etkisi yüksektir” diye konuştu.

Kolaylı, balların arı ürünlerinin sağlık amaçlı kullanımı olarak bilinen “apiterapi” özelliklerinin de yoğun olduğunu kaydetti.

“Şu ana kadar bilimsel araştırmalar, balın başta yara ve yanıklar olmak üzere, solunum yolu enfeksiyonları ve kanser oluşumuna karşı koruyucu rolleri bulunduğunu ortaya koymuştur” diyen Kolaylı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bal, enerji verici özelliği yanında bağışıklık sistemini güçlendirmesi, solunum yolu enfeksiyonları, mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları gibi çok sayıda hastalığın tedavisinde etkilidir. ‘Baldan uzak durun’ söylemleri çok yanlış bir tutumdur. Ballar, diğer bütün gıdalar gibi dengeli tüketildiğinde çok faydalı birer doğal şifa kaynağıdır.”

Türkiye’nin salgı balları açısından zengin olduğunu vurgulayan Kolaylı, “Dünyada çam balı üretiminde birinciyiz ancak diğer salgı balları yeterince bilinmiyor ve beklenen ilgiyi göremiyor. Bu balların üretimlerinin artırılması ve değerlendirilmesi, hem alternatif tedavi çözümleri hem de ekonomik getirileri bakımından çok faydalı olacaktır” ifadesini kullandı.