Sahte Şeker: Mısır Şurubu

Yetişkin Sağlığı
Hayatımızda ciddi bir tehlike haline gelen mısır şurubu hakkındaki tartışmalar devam ediyor. Gazozdan çikolataya dek pek çok üründe kullanılan mısır şurubu, kronik hastalıkları salgına dönüştürdüğü ve...
EMOJİLE

Hayatımızda ciddi bir tehlike haline gelen mısır şurubu hakkındaki tartışmalar devam ediyor. Gazozdan çikolataya dek pek çok üründe kullanılan mısır şurubu, kronik hastalıkları salgına dönüştürdüğü ve kanser, kalp, siroz, diyabet gibi çok sayıda hastalığa neden olduğu için Fransa, Hollanda ve İngiltere’de yasaklandı. En büyük üretici olan ABD’de üretim kotası %10’dan %2’ye düşürülürken, Türkiye’de %10’dan 15’e çıkarıldı. Bu durum bilim insanlarını kaygılandırıyor.

Prof. Dr. Bingür Sönmez(Kalp cerrahı):
"Mısır şurubu şerbeti kan kimyamızı bozuyor. Kilo, aşırı şişmanlık insülin direncini yaratıyor. Bu sefer hasta ikinci periyoda geçiyor. Sürekli yiyen ve sürekli şişmanlayan hale geliyor. Mısır şurubu şerbeti eşittir obezite, obezite eşittir kalp hastalığı. Metabolik sendrom çıkıyor ortaya. Yüksek tansiyon, aşırı kilo yapıyor, insülin direncimiz artıyor. Aslında biz bir şey yapamıyoruz çocuklarımız için. Sabah verdiğiniz ekmeğin üzerine sürdüğü tatlı, okulda yediği bal(şekerli bal), şekerleme, tatlı, akşam babasının getirdiği tatlı… Hepsinde mısır şurubu var. Burada mücadele devlet boyutundadır. Devlet kotaları düşürmelidir. Kota %1 ve %1’in altına inmelidir. İmalathaneler denetlenmeli, ne kadar şeker kullanıldığı teftiş edilmeli. Bu ürünler doyma hissini siliyor. Ürünlerdeki etiketler de tüketici için aldatıcı. Mesela ‘Bir miktar şurup vardır’ yazıyor. Devletin bu işe ciddi olarak el atması lazım. Amerika’da kota %2. Sigara konusunda büyük mücadele verildi. Hükümet galip geldi. Mısır şurubunda da hükümetin özel kararlar alacağına inanıyorum. Bir başka tehlike daha var soframızda. Bunlara "Çin Tuzu" deniyor. Çin mutfağının ürünü. Hangi yemeğe koyarsanız o yemeğin lezzetini artırıyor fakat o da doyma noktasını kaybettiriyor. Piyasada bulunan bütün yiyeceklerin içinde MSG (Mono Sodyum Glutamat) var. Ne yiyorsanız iştahınızı artırıyor. Salam, sucuk, lahmacun, tatlı… Hepsinde var. İçeriğe yazılmıyor. Yazılırsa da E 260 gibi bir kod yazılıyor. Bilim insanları çıkıyor, azı yarar faydası zarar diyor. Çocuklar sabah kalktığından akşam yatana kadar bu içerikli ürünlerden yiyor. Akut belirtileri, yüzde yanma, kaşıntı. Kronik dönemde obezitenin en büyük nedeni. Mesela bir ortamda cips yiyorsunuz. Önce bir tane yiyorsunuz kibarca sonra bir tane daha yiyorsunuz. Dikkat edin iki iki almaya başlıyorsunuz. Evde yalnızsanız avuç avuç yiyorsunuz. Bunların içinde de MSG var. Endüstri ürünleri bizi mahvediyor. Mesela aspartam var… Bir kamyon şeker kadar size tat veriyor. Piyasada kullanılan ürünlerde var. Aspartam insülin salgılatıyor. Açlık uyandırıyor. Bir şeyler yiyorsunuz, sürekli yiyorsunuz, doymayan şişmanlar oluşturuyor."

İsa Gök (Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı):
Avrupa’da kişi başına NBŞ tüketimi 1-1.5 kilo, Türkiye’de ise 6 kilo civarında. Fransa, İngiltere, Hollanda, Almanya gibi ülkelerde de pancardan şeker elde ediliyor. 25 Avrupa ülkesi 1 milyon 200 bin ton NBŞ üretirken, Türkiye tek başına 500 bin ton üretiyor. Bir tarafta GDO’lu mısır tüketip halkın sağlığını bozuyoruz; diğer taraftan Türkiye’deki çiftçiyi değil, başka ülkeleri desteklemiş oluyoruz. Sendika olarak kotanın düşürülmesi için her yıl dava açıyoruz, mahkeme bizi haklı buluyor ama Bakanlar Kurulu kararı uygulamıyor. "Çocuklarınızı NBŞ’den uzak tutun" adlı kampanya başlattık.

Kenan Demirkol (Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr.):
Fruktoz, şişmanlığa, şişmanlık da başta kalp damar hastalığından kaynaklı inmeye ve birçok kronik hastalığa yol açıyor. Türkiye’de denetim yok. Piyasada kayıt dışı fruktoz var. Etiketlerde fruktoz oranları belirtilmiyor.

Dr. Yavuz Dizdar (İstanbul Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü):
Nişasta bazlı şeker, insan metabolizmasıyla uyumlu değil. Mısır şurubu elde edilen mısırın da, GDO’lu mısır olma olasılığı yüksektir. Mısır şurubundan elde edilen yüksek fruktoz içerikli şeker, iç organlarda ve karın içinde yağlanmanın en önemli nedenlerinden birisidir. Yağlanma sonucu oluşan metabolik sendromla, siroz, karaciğer kanseri, karaciğer rezeksiyonu (karaciğerin bir kısmının ameliyatla alınması) ve transplantasyonu gereken hasta sayısı da artmaktadır. Alkolik olmayan insanlarda da karaciğer yağlanması sık görülür oldu. Bu yağlanmayla diyabet ve kanser gelişmesi olasılığı artmakta.

ABUR CUBUR YEMEK ÇOCUKLARIN ZEKASINI ETKİLİYOR

Bilim adamları, çok fazla yağlı, şekerli ve işlenmiş gıdaların zeka seviyesini düşürebileceğini belirlediler. Bristol Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar, özellikle beynin hızla geliştiği yaşamın ilk üç yılı için bunun doğru olduğunu söylediler. İyi beslenmenin beynin büyümesini ve bilişsel gelişimi desteklediğini açıklayan araştırmacılar, erken çocukluk döneminde yağlı, şekerli ve işlenmiş gıdaların çocukluk çağında IQ seviyesinde küçük düşüşlerle bağlantılı olduğunu tespit ettiler. Daha sağlıklı beslenmenin ise IQ seviyesinde küçük artışlara neden olduğunu açıklayan bilim adamları, çocukların erken yaşlardan itibaren sağlıklı yiyeceklerle beslenmeleri gerektiğini belirttiler. Bunun fiziksel gelişim ve büyüme için önemli olduğu kadar, zihinsel yetenekler için de önemli olduğu kaydedildi.

Yaklasansaat