Oruç Tutanlar Bayramda Dikkat!

Yetişkin Sağlığı
Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülen Alpaydın, oruç tutanların bayramda beslenmelerine her zamankinden daha çok dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Alpaydın, Ramazan Bayramı’nda sağlık açısından ölçü...
EMOJİLE

Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülen Alpaydın, oruç tutanların bayramda beslenmelerine her zamankinden daha çok dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.

Alpaydın, Ramazan Bayramı’nda sağlık açısından ölçülü beslenmenin büyük önem taşıdığını belirterek, "Bayramda ölçüsüzce tüketmek, sağlıklı bireyler için de çok büyük risktir." dedi.

Ramazan ayı boyunca dikkatli beslenmemek ve metabolizmanın da yavaşlamasıyla kilo alımında artış gözlendiğini anımsatan Alpaydın, şöyle devam etti:

"Bir aylık oruç sonrasında gelen Ramazan Bayramı ile yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için beslenme alışkanlıklarında bazı değişiklikler yapılması gerekir. Ramazan’da, ikiye indirdiğimiz öğün sayısı, bayramla birlikte değişmektedir. Gün içerisindeki beslenme şeklimiz 3 ana 3 ara öğün olmalıdır. Tüm ana öğünler karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineralleri yeterli miktarda içermelidir. Özellikle bayram sırasında tatlı ve hamur işleri tüketimi yerine; sebze, meyve ve kurubaklagil tüketimi artırılmalıdır.

Bayramla birlikte, özellikle tatlı tüketiminde artış gözleniyor. Artan tatlı tüketimi, yağ ve kolesterolde ani yükselişlere neden olur. Ailesinde hipertansiyon, yüksek kolesterol ve diğer kalp-damar hastalıkları, mide-bağırsak hastalıkları ve yaşlı olanların bu konuda daha hassas davranmaları gerekir. Bu grupta yer alanların hamur işleri tüketimlerinde sınırlama yapmaları, diyabetlilerin şekerden uzak durmaları gerekmektedir."

Alpaydın, diyabetlilerin, sağlık açısından güvenle ve rahatlıkla kullanılabilen toz tatlandırıcılarla hazırlanan sütlü, meyveli diyabetik tatlılar tüketmeye özen göstermesi gerektiğini ifade etti.

NELERE DİKKAT EDİLMELİ

Güne hafif kahvaltı ile başlanılıp, az ve sık yemek yenilmesini öneren Alpaydın, yemeklerin çok hızlı değil, iyice çiğnenerek tüketilmesi gerektiğini bildirdi. Alpaydın, "Güne mutlaka hafif bir kahvaltıyla başlanılmalı ve kesinlikle öğün atlanmamalı. Öğünler arasında en az 2-4 saat bırakılmalı” diye konuştu.

Açık çay, ıhlamur veya bitki çaylarının tercih edilmesini öneren Alpaydın, şu önerilerde bulundu: "Ramazan ayında su tüketiminin azalmasından dolayı vücutta oluşabilen su kaybının yerine konulabilmesi için su ve sulu gıdaların tüketimine önem verilmeli. Günlük 2- 2,5 litre su içilmeli. İkram edilen hamur tatlılar tadımlık miktarlarda yenilmeli. Ağır hamur tatlıları, şekerler, aşırı yağlı, çok tuzlu, kalori açısından yoğun olan yiyecekler yerine kalorisi düşük sütlü tatlılar, sebze ve meyve tüketilmesi tercih edilmeli."

KİLO ALMAMAK İÇİN DİKKAT EDİN

Doç. Dr. Remzi Yılmaz, bir ay boyunca gündüz saatlerinde açlığa alışan vücudun normal yeme düzenine uyum sağlaması için en az 9 gün gerektiğini söyledi. Doç. Dr. Yılmaz, bu süre içinde kahvaltıların hafif, öğle yemeklerinin ise yağ oranı düşük, sindirimi kolay yiyeceklerden oluşmasının önemli olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Yılmaz, öğle yemekleri için çorba, cacık, ayran, salata, yoğurt ve sebze yemeklerinin tercih edilebileceğini belirterek, özellikle bayramda ve takip eden günlerde ramazan ayında vücudun alıştığı, az gıda tüketiminin aksine aşırı miktarda ve ağır yiyeceklerin tüketilmesinin başta kalp rahatsızlıkları olmak üzere çeşitli sağlık problemlerinin yaşanma riskini artıracağının altını çizdi. Ramazanda açlığa alışan vücutta normal yemekle beraber kilo artışı da görülebileceğini ifade eden Doç. Dr. Yılmaz: "Vücut, kıtlık mekanizmasını oruç esnasında çalıştırdığı için belirli bir süre depolama eğiliminde olacaktır. Bunu engellemek veya kontrol altına alabilmek için çok miktarda yemek yerine sık aralıklarla şekeri dengelemek ve su alımını artırmak önem taşıyor." dedi.