Marketlerde İlaç Satılacağı İddiaları Asılsız!

Yetişkin Sağlığı
Röportaj: Arzu Erdoğral Aile hekimliği yürürlüğe girdiği günden bugüne çok tartışıldı. Şimdilerde ise kimi çevrelerce sistem çökmüş durumda… Sistemin çökmesi ile birlikte ilaçlarda artık market...
EMOJİLE

Röportaj: Arzu Erdoğral

Aile hekimliği yürürlüğe girdiği günden bugüne çok tartışıldı. Şimdilerde ise kimi çevrelerce sistem çökmüş durumda… Sistemin çökmesi ile birlikte ilaçlarda artık marketlerde satılacak. Peki, bu iddialar doğru mu?

Sağlık sektöründe merak edilen bu soruları Aile Hekimliğinin mimarı olarak bilinen TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı AK Parti Milletvekili Cevdet Erdöl’e sorduk

Aile hekimliğinin çöktüğü iddiaları gündeme getiriliyor. Bu iddialar ile ilgili siz ne söylersiniz?

Baştan söyleyeyim ki; aile hekimliği çökmedi, aksine çok diri bir şekilde yoluna devam ediyor. Vatandaşın memnuniyeti açısından bakıldığında Aile Hekimliği çok büyük başarılar elde etti. Hastalarla yapılan memnuniyet anketleri de bu konuda başarılı olunduğunu gösteriyor. Hekimler açısından bakıldığında da büyük oranda memnuniyet söz konusu. Aile hekimlerimiz de bu uygulamadan memnun gözüküyor. Memnun olmasalar zaten eski görevlerine dönmek isterler ve aile hekimi olmak için yüzlerce doktor arkadaşımız da sırada beklemez. Demek ki bir memnuniyet var ki aile hekimi olmak için doktorlarımız yoğun talepte bulunuyorlar.

Peki, bu iddialar neden ortaya atılıyor?

Aile hekimleri sorumlu oldukları nüfus oranında para alıyorlar. 3 bin ile 3 bin 500 kişiye bakan bir aile hekimi ortalama 4 bin TL civarında net bir gelir elde ediyor. Ayrıca bu aile hekimlerine 2900 TL de cari gider masrafı ödeniyor. Elektrik, su, telefon ve diğer giderleri için ödeniyor bu para. Bazı aile hekimleri bu parayı verilen amaç uğrunda kullanıyorlar. Maalesef bazıları da bu parayı cebine atıyor. Böyle olunca da hizmet kalitesi düşüyor, vatandaşın memnuniyeti azalıyor. En yakın örneklerinden birini söyleyeyim; Benim akrabalarımın yaşadığı bir yerde aile hekimliğinin yerinin soğuk olduğunu söylediler. Hekim de onlara “devlet ısınmak için para vermiyor” demiş. Hâlbuki devlet bu tür masraflar için onlara 2900 TL para veriyor ama hekim bu parayla bir ısıtıcı alıp koymuyor. Bu sorunlarla ilgili bakanlığımız bir yönetmelik değişikliğine gitti. 2900 TL’nin yarısını yani 1450 TL’yi önce ödüyor. 2. kısmını ödemek için de yapılan cari harcamaların belgesini istiyor. İşte burada görevini istismar eden bazı arkadaşlar aile hekimliği uygulamasını eleştirmeye ve kötülemeye başlıyorlar.

Ayrıca devlet her bir aile hekimine 2900 TL de tahlil için para ödüyor. Bu parayı hekimlerin kendisine vermiyor ama sağlık müdürlüğünün belirlediği laboratuarlardan hekimin anlaştığı bir kuruma ödüyor. Hekim ne kadar tahlil yaptırmışsa devlet bunun masrafını ilgili kuruma veriyor zaten. Yine ayrıca mahrumiyet bölgelerinde çalışan hekimlere 200 TL ile 500 TL arasında adeta ayrı bir tazminat veriliyor. Bundan başka hekim gezici hizmet yapıyorsa eğer, bu durumda da 300 TL ile 700 TL arasında değişen oranlarda bir masraf daha ödüyor. Yani mahrumiyet bölgesinde gezici hizmet veren bir aile hekimi, 3500-4000 TL net maaşının yanı sıra 500 ile 700 TL arasında değişen miktarda da hizmet parası alabiliyor.

Aile hekimlerinin çoğu pratisyen hekim olduğu için hastalar her ilacı yazdıramamaktan yakınıyor. Bununla ilgili bir çözüm getirilecek mi?

– Aslolan şu ki; uzman doktorların yazabileceği tüm ilaçları aile hekimliği diploması almış olan tüm hekimlerimiz yazabiliyor. Yalnız, bazı hastalıklar var ki bunların teşhislerini ilgili uzmanın koyması lazım. Bu durum hastanın kendisi açısından da önemli… Diyelim ki ağır bir psikiyatrik hastalık söz konusu; kardiyoloji uzmanı olan bir aile hekimi zaten bunun teşhisini koyamaz. Bakanlık bu tür durumlarda ilk teşhisi alanında uzman bir hekimin koymasını istiyor. Eğer uzman hekim ‘şu kadar süre bu ilacı kullanabilir’ şeklinde bir rapor yazmışsa, aile hekimi de bu ilacı yazabiliyor zaten. Aile hekimliğinin kapasitesini aşan hastalık durumlarında elbette alanında uzman bir hekimin teşhisine ihtiyaç vardır.
İlaçların marketlerde satılmasının önü açılacak şeklinde de iddialar var. Bu konuda neler söylersiniz?
Bakanlığımızın böyle bir uygulamayla ilgili çalışması söz konusu değildir. Bu tür iddialar dedikodudan ibarettir. Bu tür asparagas haberleri birileri yazıyor birileri de inanıyor. Bu konuda hiçbir çalışmamız yoktur.

Bu iddialar verilen bunca emekten sonra üzüyor mu sizi?

 Bu tür iddiaların bazıları bilgisizlikten kaynaklanıyor olabilir. Sonuçta vatandaşlarımızın bakanlık nezdinde yürütülen tüm faaliyetlerden detaylı olarak haberdar olması söz konusu değildir. Ama bu tür iddiaların bazıları da kasıtlı olarak ortaya atılıyor. Siyasi hesaplar uğruna hükümeti yıpratmaya yönelik olarak da aslı astarı olmayan dedikodular ortaya atılabiliyor. Biz de sizin gibi işini düzgün ve dürüstçe yapan medya kuruluşları vasıtasıyla vatandaşı doğru şekilde bilgilendirmeye gayret gösteriyoruz.