Gribe meydan okumak elinizde!

Yetişkin Sağlığı
Kuru öksürük, baş ağrısı, yüksek ateş, yorgunluk, burun akıntısı, kas ağrıları… Sonbaharın gelmesiyle birlikte pek çoğumuz gribin yol açtığı bu tür sorunlarla baş etmek zorunda kalıyor, hatta yorgan d...
EMOJİLE

Kuru öksürük, baş ağrısı, yüksek ateş, yorgunluk, burun akıntısı, kas ağrıları… Sonbaharın gelmesiyle birlikte pek çoğumuz gribin yol açtığı bu tür sorunlarla baş etmek zorunda kalıyor, hatta yorgan döşek bile yatabiliyoruz. Üstelik pek çoğumuzun “Nasıl olsa birkaç günde geçer” düşüncesiyle hekime bile başvurma ihtiyacı hissetmediği grip, özellikle çocuklarda ve kronik hastalığı olanlarda; bronşit, sinüzit, kulak enfeksiyonu ile zatürre gibi komplikasyonlara yol açabiliyor, hatta ölümcül bile olabiliyor. Aslında bazı basit tedbirlerle hastalığa yakalanmamak veya yakalanırsak hızla ve daha hafif sorunlarla atlatmak elimizde. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Durmuş gripten korunmanın yollarını anlattı, önemli önerilerde bulundu.

ELLERİNİZİ OVALAYARAK SABUNLAYIN: Solunum yolu virüsleri temas ve havada asılı kalan damlacıklar aracılığıyla bulaşıyorlar. Bu nedenle özellikle toplu taşıma gibi kalabalık ortamlarda bulunduktan veya tokalaştıktan sonra ve yemeklerden önce ellerinizi mutlaka 1-2 dakika süreyle ovalayarak sabunlamanız çok önemli.

ORTAMI SAAT BAŞI 10-15 DAKİKA HAVALANDIRIN: İmkan varsa bulunduğunuz ortamı saat başı 10-15 dakika havalandırın veya açık havaya çıkın. Kalorifer ve ısıtıcılardan dolayı oda havası kuruduğu için odayı yüzde 40-50 oranında nemli tutacak tedbirler alın. Örneğin nem aletlerinden veya kapalı mekan bitkilerinden faydalanabilirsiniz. Bunların yanı sıra çamaşır asmak veya radyatör üstünde su bulundurmak da odanızı nemlendirmeye katkı sağlayacaktır.

OFİS MALZEMELERİNE DİKKAT EDİN: İş yerinde klavye, kalem ve zımba gibi ofis malzemelerini ortak kullanmamaya özen gösterin. Ayrıca telefon ve kapı kolları gibi ortak kullanılan malzemeleri günde bir kez dezenfektan ile silmenizde de yarar var. Aynı şekilde evde de havlu, çatal ve tabak gibi eşyaları ortak kullanmaktan kaçının.

DÖRT YAPRAKLI YONCA MODELİ BESLENİN: Dört yapraklı yonca modelindeki gibi, her çeşit besin grubundan yeterli ve dengeli beslenmek bağışıklık sistemimizi besleyecektir. Yapraklardaki besin grupları; süt-süt ürünleri, et-yumurta baklagil gibi protein kaynakları, sebze- meyve gibi vitamin/ mineral kaynakları, tahıllar gibi karbonhidrat ve B vitamini kaynaklarıdır.

Tüm besin gruplarını dengeli bir şekilde ve yaşınıza uygun olarak tüketin. Kahvaltı başta olmak üzere, öğün düzenini aksatmayın. Öğünleriniz renkli meyve ve sebzelerden zengin olursa, antioksidan ile vitamin oranı da zengin olur.

Sebze ile meyvelerin mevsime özgü olmasına da dikkat. Çünkü tabiat o mevsimde ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri onlara yüklemiştir. Örneğin bu mevsimde portakal, greyfurt, nar ile elma gibi meyveler C vitamini yönünden zenginler. Beslenmede bağışıklık hücrelerimizin yapı taşlarını oluşturan protein yetersiz alınırsa enfeksiyonlara yatkınlık oluşuyor.

Bu yüzden haftada en az 2 öğün balık yemeye özen gösterin. Diğer öğünlerde de hayvansal protein (et) ve bitkisel proteinleri (baklagiller, tahıllar) dengeli tüketin.Ayrıca paketli hazır, bol tuzlu, bol şekerli gıdalar ve gazlı içeceklerin toksinlerini vücuttan temizlemeye çalışmak bağışıklığınızı zayıflatacaktır. Dolayısıyla bu tür besin ve içeceklerden kaçınmanız çok önemli.

Sözcü